Gazi
Mustafa Kemal Atatürk
Geçtiğimiz günlerde gazeteci
Serpil Yılmaz’ın ‘Taksim Toplantıları’nın internet üzerinden yapılan ancak
herkese açık olmayan 189. oturumunda onur konuğu CHP İstanbul İl Başkanı Canan
Kaftancıoğlu ile TBMM eski Başkan Vekili Uluç Gürkan arasında yaşanan ‘Gazi
Mustafa Kemal’-‘Atatürk’ tartışmasını Sözcü Gazetesindeki köşesinde açığa
vurmasının ardından Türk medyasında yine yeni sunî bir gündem maddesi
yaratılmış oldu. Bu sunî gündem maddesi günlerdir Türk medyasında tartışılıyor.
CHP İstanbul İl Başkanı
Canan Kaftancıoğlu’nun sunum konusu ‘Türk Siyasetinde Örgütün Yeri ve Seçim Güvenliği’. Serpil
Yılmaz’ın 90 dakika sürdüğünü söylediği bu sunumun yalnızca yaklaşık 45
dakikası ‘Taksim Toplantıları’nın ‘youtube’deki sayfasında ver alıyor. Sunumun
tamamı da paylaşılacak mı bilemiyorum.
Canan Kaftancıoğlu,
‘youtube’deki bu sunumunda 31 Mart ve 23 Haziran 2019 Seçimlerinde, 39 ilçe,
961 mahalle ve 31.342 sandıkta başında olduğu İstanbul İl Başkanlığının CHP
Genel Merkezinin yönetiminde nasıl hummalı bir çalışma yürüttüğünü anlatıyor. Seçimler
öncesi yürüttükleri faaliyetler hakkında da bilgi veriyor. Çeşitli
değerlendirmelerde bulunuyor. Sunumunda ‘ben’ vurgusu karşımıza çıkıyor. Tedirgin olduğu da
görülüyor.
Youtube’deki o
paylaşımda Canan Kaftancıoğlu, Ekrem İmamoğlu’nun İYİ Parti ve CHP’nin, daha
doğrusu ‘Millet İttifakı’nın ortak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı
olduğunu unutuyor. HDP’nin de İstanbuldan aday çıkartmayarak Ekrem İmamoğlu’nu
desteklemiş olduğunu aklına getirmek istemiyor. Böylelikle de kendisine bir
başarı öyküsü yazmaya çalışıyor. Ekrem İmamoğlu’nu da kendi gölgesinde
bırakmaya çalışıyor. Lâfı ‘ben olmasaydım, sonuç böyle olmazdı’ demeye
getiriyor.
Canan Kaftancıoğlu’nun
sunumunun yayınlanmayan diğer 45 dakikalık bölümünde neler konuşulduğunu
bilemiyorum. O sebeple de bu makalede Serpil Yılmaz’ın köşesinde açığa vurduğu
Canan Kaftancıoğlu- Uluç Gürkan ‘tartışması’ ve sonrasındaki gelişmeler üzerinde
çok kısaca duruyorum.
Canan Kaftancıoğlu,
sunumunun üç yerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anıyor. Ancak Gazi
Mustafa Kemal Atatürk demek yerine Gazi Mustafa Kemal demeyi tercih ediyor.
Sunumun tamamını internet üzerinden canlı
olarak izleyen gazeteci, siyasetçi ve TBMM eski Başkan Vekili Uluç Gürkan,
Canan Kaftacıoğlu’nun ‘Gazi Mustafa Kemal söylemi’den rahatsız oluyor. Bunun
üzerine kendisine bu konuda bir soru sorma ihtiyacı duyuyor:
“Atatürk adını
kullanmamak tercihiniz mi?”
Canan Kaftancıoğlu, birçok
açıdan şaşırtıcı bir cevap veriyor:
“Kişilerin isimlerinden
söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla katagorize
edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi
ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum.”
Serpil Yılmaz’ın Sözcü
Gazetesindeki köşesinde bu diyalogu da açığa vurmasıyla yeni bir sunî gündem
maddesi böylelikle Türk medyasında ortaya çıkmış oldu. Meselenin aslı bu.
‘Konu’ çeşitli TV
programında tartışıldı. Açıklamalar yapıldı. Makaleler yazıldı.
‘Klavye
Atatürkçüleri’
Canan Kaftancıoğlu, bu
sözlerinden dolayı CHP’lilerden tepki görmekle kalmadı, Ak Partililerden de
kendisini eleştirenler oldu. Bazı Aydınlar da yazdıkları makalelerle kendisini
eleştirdiler.
Daha sonra Canan
Kaftancıoğlu, twitter hesabından kamuoyuna
bir açıklama yaptı. ‘Konu’ya kendince açıklık getirmeye çalıştı. Kendisini
eleştirenleri ‘klavye Atatürkçüsü’ olarak niteledi.
Aslında bu sunî gündem
maddesi, CHP içinde üzeri örtülmeye çalışılan ayrışmaların daha erkenden su yüzüne
çıkmasına sebep oldu.
CHP içindeki mevcut farklı
grupların birbirlerine el ense çekmek için her fırsatı kolladığı artık açıkça
görülüyor. Asıl düşündürücü olan bütün bu el ense çekmelerin Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün adı üzerinden yapılması.
Aslında CHP içindeki
mevcut farklı grupların Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tam olarak anladıkları kuşkulu.
Ancak bu farklı grupların su yüzüne çıkmaya başlayan hâllerinin Muharrem
İnce’nin ‘Memleket Hareketi’nin geleceğini de belirleyebileceğini hatırlatmakta
fayda var. (17 IX 2020)
Ali İhsan Aksamaz