“Qazaqişi
Gazeti/ Köylü Gazetesi” (ARŞİV)
(Yazan:
Joakim Enwall [+] Türkçeye çeviren: Ali İhsan Aksamaz)
Megrelce, “Kartveluri” veya “Güney Kafkas Dil Grubu”
olarak bilinen dört dilden bir tanesidir. Glottokronojikal araştırmalara göre;
Megrelcenin ve Lazcanın dâhil olduğu Zanuri alt grup M. Ö. 800 yıllarında [1] veya “çağımızın başında” [2]
“Kartveluri “ dil ailesinin ayrı bir kolu haline geldi. Gamsakhurdia’ya göre [3]; Megrelce, Gürcücenin bir diyalektidir. Gamsakhurdia,
Megrelceyi standart Almanca ile Suabia [+ +] diyalekti arasındaki ilişkiyle
karşılaştırmaktadır. Ancak bu tutum gerçeklikten çok uzaktır.
Megrelce,
Batı Gürcistan’da; esas olarak Abaşa,Tzalencikha, Çxorotzqu, Gali, Martvili, Poti, Senaki, Khobi ve
Zugdidi [+ + +] bölgelerinde konuşulur. Ancak
önceleri daha doğudaki bölgelerde de konuşulmaktaydı. Aleksandre Tsagareli’nin “Mingrel’skie
Etiudy” [4] adlı eserine göre; Gürcüce ve
Megrelce arasındaki sınır, Tskhkenistzqali nehri setidir. Ancak İ. Kipşidze, “Grammatika
Minrel’skago (İverskago) Jazyka” [5] adlı
kitabında bu sınırın daha batıya, Megrel alanının her iki tarafına da yayıldığını,
Gürcücenin Megrelceyle yer değiştirdiğini ve Megrelcenin Abkhaz bölgesine kadar
yayıldığına işaret etmektedir.
Megreller, nüfus sayımlarına “Gürcü/ Kartveli” olarak
geçirildikleri için, Megrelce konuşanların sayısı hakkında kesin bir bilgi
edinmek zordur. İ. Kipşidze, 290.000 rakamını vermektedir. Günümüzde ise,
Megrelce konuşanların sayısı yaklaşık 400.000 kişi (Klimov, 1986) olarak tahmin
edilmektedir. Fakat resmî olmayan kaynaklara göre; bu sayı bir milyon kadar
olabilir. [6] Bu rakam Megrelya’da da kabul
görmektedir. Ancak bu yüksek tahminlerin esas olarak Megrel soyadları taşıyan
bireylerin sayısından kaynaklandığı görülüyor (soyadları “-ia”, “-ava” ile
bitenler). Bu yaklaşım ise, Megrelceyi iletişim dili olarak kullanabilenleri
veya “anadili” Megrelce olan kişilerin gerçek nüfuslarını yansıtmamaktadır.
“Georgian/ Gürcü/ Kartveli” terimi kısmen; 1. Anadili
Gürcüce olan bir kişi, 2. Gürcistan’da yaşayan ve anadili olarak “Kartveluri”
dillerinden birini konuşan kişi” gibi iki farklı anlama geldiğinden, Megrel
etnik yapısı derinine inemeyeceğim kadar zor bir sorundur. Bu nedenle bu
çalışmam, yazılı bir dil olarak Megrelcenin kullanımıyla sınırlıdır ve ayrı bir
dil olan Megrelceden ve Gürcücenin bir diyalekti olmadığından (bana göre
anlamsız bir sınıflandırma) bahsederken, bunun elbette Megrelleri Gürcü
halkından kolaylıkla ayırt edilebilecek bir halk olarak ifade etmediğinin
üzerinde önemle durmak isterim. Bir antropolog veya etnolog değilim ve bunun
için, bu uzmanlık alanlarına girmek istemiyorum.
1860’larda
Rus yetkilileri, muhtemelen “çarist”
divide et impera [+ + + +] politikasının
sonucu olarak, Megrelce yazı dilini [7]
uygulamaya koymak istediler. Şüphesiz bu uygulama kendi içinde kötü bir fikir
olduğu anlamına gelmez; bazen gerici tutumlar bile ilerlemeci sonuçlara yol açmıştır.
Asıl belgeleri şimdi bulamadım ancak azat edilen serflerle ilgili Megrelce
olarak yayımlanmış bir belge var. Bu belge Rusça olarak da yayımlandı:”
Dopolnitel’nyja pravila o krest’janax, vyşedsix iz krepostnoj zavisimosti v
Mingrelii” ve beraberinde Megrelce olan eki:
“gejinelikanoni Samargaloşot” var. 1895’de Sinod, [+
+ + + +] Megrelceye tercüme edilecek olan Kitab-ı Mukaddesi [+ + + + + +] sipariş etti. Ancak Megrel Din Adamları, Megrelcenin
“evde” kullanılan bir dil olduğunu ve Megrelce vaazın “komik” [8] olacağını ileri sürerek bunu reddettiler.
1880’de Aleksandre Tsagareli’nin “Mingrel’skie Etiudy”
adlı kitabı, Gürcü alfabesiyle “merkezî sesli (iracionaluri harfleri” ve
gırtlaksılarla beraber yayımlandı.
Tsagareli’den
sonra, Megrelce çalışmaları , “Kafkas Çalışma Heyeti (Upravlenie Kavkazskogo
Uçebnogo Okruga)” tarafından da sürdürüldü ve bu metinler “Kiril alfabesi”yle
yayımlandı. Bu yüzden, Megrel okullarında kullanım maksadıyla bir kitabın
basımı, “Mingrel’skaja Azbuka”, “büyük bir şüpheyle” karşılandı.
Megrelcenin yazılı bir dil olmasına “Gürcü aydınları”
arasında da kuvvetli bir mukavamet vardı. Örneğin; İlia Çavçavadze.
Gürcistan’da Sovyet Yönetiminin kurulmasından sonra,
Megrelya’da İsak Jvania önderliğindeki bir grup komünist, Gürcistan içinde
Megrel Özerk Yönetimi ve Megrelcenin yazılı bir dil olması için çalışmaya başladı.
Qazaqişi
Gazeti’yi Zugdidi’de yayınlayan kadro ve İsaki Jvania ile Mamanti Kvirtia
1 Mart 1930’da İsak Jvania [+ + +
+ + + +], Mamanti Kvirtia ve diğerleri ilk Megrelce gazete olan “Köylü
Gazetesi/ Qazaqişi Gazeti”yi, Gürcistan Komünist Partisi Merkez Komitesinin
“resmî” yayın organı olarak yayınlamaya başladılar.
Başlangıçta beş günde bir yayınlandı. Fakat 10 Mart
1932’den başlamak üzerek “günlük” olarak yayınlanmaya başladı. Amacı; Gürcüceyi
“hiç bilmeyen” veya çok az bilen Megrel köylülerine “yeni ideolojiyi” tanıtmak
ve sosyal gelişmeler hakkında bilgi vermekti. Tirajı, 1933 yılında 15.000’e
ulaştı. Zviad Gamsakhurdia’ya [9] göre; tiraj
başlangıçta 17.000 kadardı.
Qazaqişi Gazeti’nin sayfalarında yer alan Megrelce ile
ilgili tartışmaların bazı bölümlerini (kendi tercümemle) aktaracak ve analiz
edeceğim. Tartışma, toplumsal planlama (Megrelce yazı dilinin kullanımıyla
ilgili hazırlık) ve külliyat planlaması (terimlerin ve kelimelerin bulunması,
dile Rusça ve Gürcüceden geçmiş kelimelerle nasıl yer değiştirileceğiyle) ile
ilgilidir. 21 Eylül 1930 tarihli “Bazı Yoldaşların Dikkatine” [10] başlıklı makalede takma isimli birisi ,(Mojgire)
şunları yazıyor:
“Megrelce gazete yayımıyla bağlantılı olarak kamuoyu
bölündü: Bir kısmı gazeteyi “düşmanca” duygularla karşıladı. Diğer kısmı ise
coşkuyla. Gazete, esas olarak din adamları, asiller, kulaklar ve “aydınlar”
tarafından düşmanca duygularla karşılandı. Megrelcenin dil olmadığını iddia
ettiler. Onlara göre; Megrelce bir dilse, Kakhetçe, İmeretçe ve Guryaca da ayrı
birer dildi o durumda. Ama Megrelce bilim tarafından (Marr, Tsagareli, Kipşidze
ve diğerleri) varlığı ispatlanmış bir dildir. Bu dil sadece Megrel Halkının bir
bölümü (köylüler) tarafından konuşulur. Megrel köylüsü Megrelce konuşur ve bu
dilde yaşar. Fakat bu durum, kültürün diğer dillerini öğrenmeyeceğimiz anlamına
gelmez. “Günümüzde sadece bir dili konuşmak hiç kimse için yeterli değildir. Mademki
Megrel köylüsü, “daha iyi bir dili” (italik benim) bilmiyor, Megrelce
kullanılmadır.”
Burada Megrelcenin vasıta bir dil, gerekli, ama “ikinci
derece bir dil olarak” değerlendirildiğini görüyoruz.
Makale, 26 Eylül 1930’da da devam ediyor:
“Parti ve devletin, Megrelcenin köylülerle ilgili olarak
kullanılacağına karar verdiği doğrudur fakat ne yazık ki, bazı kişiler için
“bu” sadece kâğıt üzerinde kalıyor.”
Bu son sorun, İşçi (Muşa) adıyla yazan kişi tarafından
da, 26 Mart 1931 tarih ve “Devletin karar verdiği Megrelce kullanımını bazı
köylerin nasıl uygulamaya koyduğu”[11] başlıklı
makalede tartışıldı:
“Bazı köyler, hükümetin kararına uymuyor. Örneğin; Gali
Bölgesindeki Otobaia Köyünde ve Zugdidi’de (yetkililer) köylülerden resmî
belgeleri Gürcüce olarak istiyorlar ve Megrelce yazılmış belgeleri kabul
etmiyorlar.”
Megrelcenin uygulamaya konulmasıyla ilgili sorunlar,
“eski öğretmen”, Kolia (Nikoloz) Bukia tarafından da, 11 Temmuz 1932 tarih ve
“İlk Eğitim Dili Üzerine” [12] başlıklı makalede
tartışıldı:
“Sovyetler Birliği Komünit Partisi (Bolşevikler) Merkez
Komitesinin 5 Eylül ve 31 Ekim 1932 tarihli kararları tamamen doğrulandı ve
gerekliydi. Bu kararlara göre; ulusal azınlıkların dilleri üretimde ve ilkokul
öğretiminde kullanılacak. Ders kitapları hazırlanana kadar, diğer dillerdeki
ders kitaplarının metotlarından faydalanmalıyız.”
Sadece sorunlar tartışılmaz. Megrelcenin kullanılmasının
önemli etkileri üzerinde de durulur. D. Çanturia, 12 Eylül 1932’de şunları
yazıyor:
“Gürcüce eğitim gören bir Megrel çocuğu, iki ya da üç yıl
zorluk çekmek zorundadır: Kendisine Gürcüce konuşulduğu veya okunduğu zaman,
ilk önce Megrelceye tercüme etmeli ve ondan sonra ne dendiğini anlamalıdır;
böylece de bu (Megrelcenin okulda kullanımını], bölgemizin (Megrelya) kültürel
gelişmesine çok yardım edecektir.”
Qazaqişi Gazeti’de dil kullanım sorunlarıyla ilgili bazı
makaleler de buldum. İlki; “Birinci İşçi ve Çiftçi Muhabirleri Konferansı”ndan
bir öneri ve 21 Mayıs 1931’de yayımlanmış. Bu makale daha önce Qazaqişi
Gazeti’de yer alan ve bunların yerine hangi kelimelerin veya “hecelerin”
kullanılması gerektiğini belirten bir listeyi de kapsıyor:
“Amxanagi; doğrusu: ma’ale (yoldaş); tavmcdomare;
doğrusu: dudmaxvenci (başkan); qazaxi; doğrusu: qazaqi (köylü); çrdiloeti;
doğrusu: oorue (kuzey).”
“Dudmaxvenci”, yeni kelime üretmenin sadece bir örneği.
Gürcücedeki gibi bir benzetmedir.
Qazaqişi Gazeti’de daha önce açıklanan bir başka görüş,
“takma” adla yazan bir başka kişiye ait; şöyle yazıyor:
“Megrelceye yerleşmiş olan yabancı kelimeler dilde kalmalıdır.
Örneğin; “pancara”, “akoşka” ve sasinta
(pencere). “Sasinta” kelimesi Megrelcedir ama kullanılmamaktadır. Megrel
köylüsü, “akoşka”yı kullanır. Bunun Rusça bir kelime olduğu doğrudur ama
Megrelceye yerleşmiştir ve artık değiştirmek ve onun yerine “pancara” veya
“sasinta”yı kullanmak mümkün değildir.”
7 Eylül 1931’de İlia Gogia’nın “Megrelce yazmaya başlamak
üzerine” başlıklı [13] yazısı yayımlandı.
Yazısında Megrelcenin gelişmesi hakkındaki endişesini açıklayarak Qazaqişi Gazeti’de dil tartışması için çağrı
yaptı:
“Edebiyata veya en azından edebiyatın başlangıcına ve
onun kurumuna sahip olan, bütün vasıtaların üstünde bir gazeteye sahip olmak.
Bir halkın dili, bu dilde yazım başladığında en tehlikeli zamanıdır. Böyle
zamanda tüm kötü ve doğru olmayan şekilde kullanılan kelimeler ve “formlar”;
bütün kaba ve gramer olarak gereksiz şekiller sıkça kural olur; kullanıma girer
ve adım adım yer edinir ve dili “formlar” ve istisnalarla” yükler. Bunun için;
en büyük tedbire ve uyanıklığa, sınırsız, şevkle desteğe ihtiyacımız var.
Yazımızın, bu başlangıç döneminde, “bu saf suları” bulanık yapmamak için. Bugün
gerçekten dilimizin ortografisine ve fonetiğine ve stilistik yaratımıyla ilgili
sorunlara daha fazla özen gösterme zamanıdır. Fikir değişimine sevk etmek
amacıyla, Qazaqişi Gazeti’de bu sorunlar üzerine “küçük” bir tartışma başlatmak
gereklidir.”
Bu durum, Megrelce yazı dilinin standartlaşmasına yol
açabilecek ciddî bir dil tartışmasının başlamış olduğunu göstermektedir.
“Bazı
nedenlerden dolayı”, Qazaqişi Gazeti’nin yayımı 1933’de durduruldu ve
Megrelce’nin yazılı bir dil olması konusunda bundan sonra herhangi bir girişim
olmadı. Yine de, sıkça, 1895’de Kitab-ı Mukaddes’in Megrelceye tercümesine
karşı olan Megrel din adamlarından gelen eleştiriler ve 1930’larda Qazaqişi
Gazeti’ye karşı yapılan eleştiriler benzeri tartışmalar günümüze kadar devam
etmiştir.
Megrelce hâlâ, Gürcücenin bozulmuş şekli olarak
görülmediğinden, daha sıkça “damaxincebuli Kartuli/ çarpık Gürcüce”dir. Bu
görüş ilk defa 11. yüzyılda Leonti Mroveli ve daha sonra da “Zgurtuli
(cıvıldama, heyecanlanma)” kelimesini, hazırladığı Kartuli Leksikoni’de (1685-
1713) “Megrult mrudi laparaki, gina çxikvta da kaçkaçta laparaki” (Megrelerin
bozulmuş konuşma şekilleri veya kargaların ve saksağanların konuşma şekli)
olarak niteleyen Sulkhan- Saba Orbeliani tarafından açıklanmıştır.
Megrelce hâlâ hayatın her alanında yüzbinlerce insan
tarafından konuşuluyor olmasına rağmen, bu dilde hiçbir “kitap”, gazete ve
radyo programları bulunmamaktadır. Halkın büyük çoğunluğu Megrelce ve Gürcüce
bilen, iki dil konuşan (bilingual) insanlardır. Megrelce- Gürcüce sözlük
yoktur. Ancak bir çalışma Martvili Etnoloji Müzesi Müdürü Givi Elieva’nın,
Tiflis Üniversitesi profesörü Korneli Danelia ile birlikte hazırladığı
çalışmasıdır. 1975 yılında Givi Elieva “sözlüğü” hazırlamaya başladığında, bu
sözlüğün “günlük” hayatta “insanlar” tarafından kullanımını amaçlamıştı fakat
birlikte çalıştığı profesör Akaki Şanidze’nin “danışmanlığından” sonra,
fiillerin “ayrıntılı” açıklamaları üzerine yoğunlaştı”.
Megrelce kelimeler hem Martvili [14]
hem de Zugdidi diyalektleriyle hazırlanacaktı. Ancak Akaki Şanidze ve Korneli
Danelia, “buna” itiraz ettiler. Böylece sözlük Zugdidi diyalektiyle
“sınırlandı” ve yalnızca “dilbilimcilerin kullanımı amaçlandı”.
1930’ların
başlarında Zugdidi’de Megrelce olarak yayınlanan kitaplardan bazıları
Megrelce
ve kısmen Megrelce olarak yayınlanan kitaplara bakarsak, “aynı eğilimleri”
gözlemleyebiliriz. 1930’ların başında Megrelce birkaç kitap yayınlandı.
Örneğin; 1. İsaki Jvania, “Muço Lamenda Samargaloşi moxandeqazaqoba Sabçoepişi
xeşuulobaşeni” (Megrelya’nın çalışan köylüsünün Sovyet İktidarı için nasıl
mücadele ettiği), Zugdidi, 1931, (190 sayfa.); 2. “Kolektiuri xanda, Anbani Samargaloşi
Şkolepişo” (Kolektif Çalışma, “Megrelya okulları için okutman”), Tpilisi, 1932,
(198 sayfa); 3. Karl Marksi do Pridrix Engelsi, “Manifesti Komunisturi
Partiaşi”, (“Komünist Parti Manifestosu”), Zugdidi, 1933, (Çeviren: Janier
Rogava).
Bu kitaplar akademisyenler için değil, Megrel Halkı için
hazırlandı ve Megrelce bir iletişim aracı olarak kullanıldı. 1930’lardan sonra
Megrelce olarak yayınlanan bütün kitaplar “dilbilim”, “etnoloji” ve ilişkili
bilim dallarının uzmanları için hazırlanmıştır, sıradan Megrel insanı için
değil. Benim bildiğim tek istisna “Kaplan Postlu Şövalye”dir. Kaka Jvania’nın Megrelce tercümesi 1966’da
yayınlandı. Şanava’nın tercümesi de 1991 yılında Sokhum’da yayınlandı.
“1.Kalistrate
Samuşia, “Kartuli Xalkuri Poeeziis Sakitxebi, Megruli Nimuşebi” (Gürcü Halk
Şiiri Üzerine, Megrelce Örnekler), Tbilisi, 1929.
2.
Togo Gudava, “Kartuli Xalkuri Sitqviereba, Megruli Tekstebi- 1, Poezia” (Gürcü
Halk Edebiyatı, Megrelce Metinler- 1, Şiir), Tbilisi, 1975.”
Bu
kitaplarla, Megrelce ve Megrel Edebiyatı oluşturma amaçlamamıştır. Böylece,
“Yazılı Megrelce” yalnızca akademik çalışma düzeyine “indirgenmiş” ve iletişim aracı olarak
işlevini “yitirmiştir”.
Son cümlede söylediğim, “günümüz” için geçerlidir. Ancak
bu çalışmamda, böylesi “zor” bir sorun hakkında bir şeyler söylemek için “sosyo-
linguistik” bir çalışmanın gerekli olduğuna inandığımdan, Megrelcenin geleceği
konusunda herhangi bir yorum yapmaya “cüret” etmeyeceğim.
1930’ların
başlarında Zugdidi’de Megrelce olarak
yayınlanan gazeteler
Dipnotlar:
[1]
Klimov, G. A., “O glootochronologiçeskom metodedatirovki raspada prajazyka”,
Voprosy teorii yazyka v zarubeznoj lingvistike”de, Moskva, 1961.
[2]
Gamgrelidze, T. Ve Maçavariani, G., “Sonantta Sistema da ablauti Kartvelur
Enebbşi”, Tbilisi, 1965.
[3]
Zviad Gamsakhurdia, “Samegrelos Sakitchi”,Literatuli Sakartvelo, 3 Kasım 1989.
[4]
Sankt- Petersburg, 1880.
[5]
Sankt- Petersburg, 1914.
[6]
Givi Eliava, Martvili Etnografi Müzesi Müdürü; kişisel iletişim.
[7]
Megrel Dilinin Gelişimi; Zviad Gamsakhurdia’nın makalesinde de (“Samegrelos
Sakitchi”, Literatuli Sakartvelo, 3 Kasım 1989) işlenmiştir. Onun yaklaşımı
benimkinden oldukça farklı.
[8]
Şukua Apridonidze; kişisel iletişim.
[9]
Zviad Gamsakhurdia, a.g. y.
[10]
“Namtine ma’alepişi oto’ujet”.
[11]
Muço axorcielena tavrobasi danadginas Margaluri Ninaşeni namtine sopelepi.
[12]
Pirveli daçqapuri gurapaşi Ninaşeni.
[13]
Margaluri Çarilobaşi daçqapuri- çkima.
[14]
Martvili, Givi Eliava’nın materyallerinin çoğunu kaydettiği bölgedir.
Türkçeye tercüme edenin notları:
[+]
Stokhom Üniversitesi Öğretim üyesi sayın Joakim Enwall’un “Caucasian
Perspectives”de yayımlanan bu yazısı (“Some Remarks on the Language Debate in the
Mingrelian Newspaper “Qazaqişi Gazeti”) İngilizceden sadeleştirilerek tercüme
edilmiştir.
[+ +]
Saubia: Almanya’nın güneybatısında
bulunan bir eyalet.
[+ + +]
Zugdidi: Krallık döneminde Megrelya’nın başkenti.
[+ + + +]
Divide et impera: Böl ve yönet.
[+ + + +
+] Sinod: Kilise Meclisi.
[+ + + +
+ +] Kitab-ı Mukaddes: Eski ve Yeni Ahit.
[+ + + +
+ + +] İsaki Jvania, “Sovyet” Gizli Polisi tarafından “malum
bahanelerden biri uygun bulunarak” tasfiye edildi.
Kaynak:
Joakim Enwall, (Çeviren: Ali İhsan Aksamaz), “ Qazaqişi Gazeti”, Ogni Kültür Dergisi,
Sayı 5, İstanbul, 1994; “Megrellerin Sesi: Kazakişi Gazeti”,
Alaşara Dergisi, Sayı 9- 10, Nart Yayıncılık, İstanbul, 1995.
(Önerilen
Okumalar: A. İ. Kiziria (Çeviren: Candan Badem), “Zan Dili”, Ogni Kültür
Dergisi, Sayı, 4, İstanbul, 1994; B. G. Hewitt ve Z. K. Khiba, (Çeviren: Ali
İhsan Aksamaz), “Megrelce Bir Masal: Kuzey Rüzgârı ve Güneş”, Kafkasya
Yazıları, Sayı 5, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1998; Ali İhsan Aksamaz
(/Faik Ateş), “Lazca ve Megrelce Arasındaki İlişki”, Ogni Kültür Dergisi, sayı
1, İstanbul, 1993; Ali İhsan Aksamaz, “Peacock’un Karşılaştırmalı Kafkas
Dilleri Sözlüğü/1887”, Alaşara Dergisi, sayı 4, Nart Yayıncılık, İstanbul,
1995; Ali İhsan Aksamaz, “Aynı Tarih ve Aynı Kültürün Dili Zanca’nın
Günümüzdeki İki Diyalekti: Lazca ve Megrelce”, Kafkasya Yazıları, sayı 6,
Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1999; Ali İhsan Aksamaz, “Sovyetler
Birliği’nin Milliyetler Politikası ve Kafkasya”, Tarih ve Toplum Aylık
Ansiklopedik Dergi, Sayı: 199, Cilt: 34,
Temmuz 2000/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Bakur Gogokhia: “Kimliğin en
büyük nişanesi dildir!”, 29 XI 2018, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/
circassiancenter.com.tr; “Cixaşkari Gürcistan’ın Zugdidi kentinde Laz Kalesi…”
, 6 XI 2022, lazca.org; George Hewitt (Çeviren: Ali İhsan Aksamaz), “Güney
Kafkasya ve Megrel- Lazlar’ın Kültürel Hakları”, Aylık Sosyalist Kültür Dergisi
Birikim, Sayı 85, Birikim Yayıncılık, İstanbul, 1996/ sonhaber.ch/
circassiancenter.com; Giga Kavtaradze: “Hayat yalnızca para ve yemek değil!”,
16 I 2021, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/ circassiancenter.com.tr; “Gürcistan’da ilk Megrelce dergi “Skani სქანი yayımlandı”, 13 V 2020, lazca.org; “Hayvan Çiftliği”
Megrelce olarak yayınlandı”, 16 XI 2020, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr/
gurcuhaber.com; Givi G. Karçava: “Megrel mutfağı,
dünyanın çok zengin mutfaklarından biri!”, 27 IV 2021, sonhaber.ch/
gurcuhaber.com/ circassiancenter.com.tr; Givi G. Karçava: “Bir dilde başka
dillerden ne kadar çok ödünç kelime varsa, o dilin o kadar eski, zengin ve bir kültür dili olduğunu
anlayabiliriz!”, 6 V 2021, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/
circassiancenter.com.tr/ hyetert.org; Givi G. Karçava: “Kâzım, kültür devrimi yapan bir insandı!”,
13 V 2021, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/ circassiancenter.com.tr; Givi G.
Karçava: “Kardeşliği canlandırmak istiyorum!”,
22 V 2021, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/ circassiancenter.com.tr; “İlk Gürcüce- Megrelce Sözlük Yayınlandı”, 11 I 2021,
sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr/ gurcuhaber.com; “Kâzım Koyuncu AK̆A
T̆V’de”, 09 VIII 2023, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Jean
Chardin, (Editör: Stefanos Yerasimos, Çeviren: Ayşe Meral), “Chardin Seyahatnamesi/ İstanbul, Osmanlı
Toprakları, Gürcistan, Ermenistan, İran”, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2014; Jean
Chardin, (Çeviren: Hüseyin Göçmen),
“Megrelya Seyahati (1672)”, Lazika Yayın Kollektifi, İstanbul, 2016;
Gogita Çitaia: “Tarihimiz övünülecek zenginlikte”, 5 VIII 2021, sonhaber.ch/
gurcuhaber.com/ circassiancenter.com.tr; İoseb Şengelia: “Yaşlılarımızdan
masal, şiir ve mitolojiye ilişkin bilgiler derliyorum!”, 11 XI 2023,
sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; İoseb Şengelia: “Aynı akrabadan kız ve oğlanın
evlenmesi büyük bir günah sayılıyor!”, 17 XI 2023,
sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; İoseb Şengelia: “Günümüzde Megrelya’da ancak
birkaç aba ustası bulabilirsiniz!”, 22 XI 2023, sonhaber.ch/
circassiancenter.com.tr; İoseb Şengelia: “Hasta birisinin avlusunda horoz
ötünce kötüye işaret sayılıyor!”, 24 XI 2023, sonhaber.ch/
circassiancenter.com.tr; İoseb Şengelia: “Lazca, Megrelce ve Svanca günden güne ölüyor!”, 1 XII 2023,
sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; İuri Ğvincilia: “Dilimizin adını duymak
bile istemiyorlar!”, 31 VII 2021, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; “Megrelce dergi çıktı: “Skani”/ “სქანი”,16 V 2020, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr/
gurcuhaber.com; “Megrelce Televizyon- AK̆A T̆V Bir Yaşında!”, 20 VII 2023,
sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; “Kâzım Koyuncu “AK̆A
T̆V”de”, 9 VIII 2023, sonhaber.ch/ circassiancenter.com; Kolkhuri podkast
editörü (Lado Tskhakaia): “Kaç bin yıllık dil yavaş yavaş yok olma noktasında!”
, 28 I 2021, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Laşa Kodua, “Lazca dildir;
başka bir dilin lehçesi değildir”, 26 IX 2019, sonhaber.ch/
circassiancenter.com.tr; “Megrelistan’da üç
gün”, 29 VIII 2023, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; “Müzisyen Cihangir
Bilgin Zugdidi’de”, 22 VIII 2023, sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Natia
Poniava: “Biz Gürcistan’da, siz Türkiye’de dilimizi yaşatalım; bunu
yapabiliriz!”, 23 II 2021, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/
circassiancenter.com.tr; Natia Poniava: “Anadilimiz kaybolursa, kimliğimiz de
yavaş yavaş kaybolacak!”, 03 XI 2023,
sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Niyazi Koyuncu: “Kâzım’ın hasreti
büyüyor!”, 12 VIII 2013, sonhaber.ch/ circassiancenter.com; Nodar Lomouri,
(Çeviren: Ali İhsan Aksamaz), “Egrisi/ Lazika Krallığının Tarihi”, Ogni Kültür
Dergisi, Sayı 5, Temmuz-Ağustos 1994,
İstanbul; Nugzar Dzhodzhua (Çeviren: Ali İhsan Aksamaz), “Ben Bir Megrel’im”,
Ogni Kültür Dergisi, Sayı 6, İstanbul, 1994/ kolkhoba.org/
circassiancenter.com; Ronald Wixman (Çeviri: Ali İhsan Aksamaz), “Sovyetler
Birliği’nde Etnik Kimlik”, Kafkasya Yazıları, Sayı 7, Çiviyazıları Yayınevi,
İstanbul, 1999; Tedo Sakhokia, (Çeviren: Ali İhsan Aksamaz), “Megrel-Laz
Kültüründe Akrabalık, Evlenme ve Cenaze”, Tarih ve Toplum Dergisi, Sayı 140,
İletişim Yayınları, İstanbul, 1995; Zaal Calağonia, “Yaşasın dillerimiz
Lazca ve Megrelce!”, 28 VI 2022, sonhaber.ch/ gurcuhaber.com/
circassiancenter.com.tr; “ვისწავლოთ მეგრული! /Megrelce Öğrenelim!”, 17 II 2021, sonhaber.ch/
circassiancenter.com.tr; “ვისწავლოთ ლაზური! / Lazca Öğrenelim!”, 3 II 2024, sonhaber.ch/
circassiancenter.com.tr)
https://sonhaber.ch/qazakisi-gazeti-koylu-gazetesi-arsiv/