Lazca-
Türkçe Fabllar- 6/ CESUR TAVŞAN- GURONİ MƷKVİT̆URA
Tavşan,
ormanda doğmuş. Her şeyden korkuyormuş. Nerede bir dal kırılsa, nerede bir kuş
uçsa, nerede ağaçtan bir parça kar düşse, Tavşanın yüreği ağzına geliyormuş. Bir
gün korkmuş. İki gün korkmuş. Bir hafta korkmuş. Bir yıl korkmuş. Büyüyünce o korkusu
artık geçmiş:
--Ben
hiçbir şeyden korkmam!
Bu
sözleri bütün ormanda yankılanmış:
--
Ne olursa olsun, ben hiç korkmam!
--
Şaşkın Tavşan, Kurttan da korkmuyor musun?!
--
Kurttan da korkmuyorum. Ne Tilkiden, ne Ayıdan, hiç kimseden korkmuyorum!
Sonra
bağırmış:
--Neden
fazla konuşayım ki?! Hele, Kurt elime bir düşsün, bir lokmada yerim!
[Hele,
ne gülünç bir Tavşan! Ne kadar da akılsız!]
Diğer
Tavşanlar, “Kurt, Kurt” diye bağrışıp eğleniyorlarmış.
Kurt
birden ortaya çıkmış. Meğerse o sırada ormanda
geziniyormuş.
Karnı
açıkmış:
--Ah,
bir Tavşan olsa da yesem!
Tavşanlar,
yakın bir yerlerde eğleniyorlarmış. Kurt, Tavşanların kendi adını da andıklarını
duymuş. Durmuş. Dinlemiş. Şöyle bir havayı koklamış. Tavşanlar oynaşıyorlarmış.
Yavaş yavaş yaklaşmış. Kurt, kendisiyle alay
ettiklerini iyice anlamış. En çok da şaşkın, uzun kulaklı, kısa kuyruklu Tavşan,
kendisiyle alay ediyormuş.
Kurt
içinden şöyle geçirmiş:
--E,
kardeş, bekle hele, seni yiyeceğim!
Kurt, önce kendisiyle çok övünen o Tavşanı yakalamak
istiyormuş.
Tavşanlar
henüz hiç hiçbir şeyin farkında değillermiş. Şakalaşıp eğleniyorlarmış. Çok da neşelilermiş.
Eğlenceleri bitince o Kibirli Tavşan bir ağacın dibine zıplamış. Arka ayaklarının
üzerine oturmuş. Diğer Tavşanlara şöyle
demiş:
--
Dinleyin, korkaklar! Hem dinleyin hem de iyi bakın! Şimdi size bir şey
göstereceğim… Ben… Ben…
İşte
tam da o anda Tavşan, Kurdu görmüş. Kibirli Tavşanın dili damağı kurumuş…
Diğer
Tavşanlar hâlâ Kurdun farkına varamamış.
Kibirli
Tavşan korkudan nefes bile alamıyormuş.
İşte
ondan sonra hiç duyulmadık bir şey olmuş. Kibirli Tavşan, bir hamleyle yükseklere
zıplamış. Sonra korkuyla Kurdun alnının çatısına düşüvermiş. Oradan da Kurdun
sırtına yuvarlanmış. Havada bir de takla atmış. Sonra öyle bir fırlamış ki,
derisinin sıyrıldığını sanmış.
Tavşan
çok koşmuş. Güçten düşene kadar koşmuş. Kurdun hâlâ kendisini kovaladığını
sanıyormuş:
--Vay,
şimdi beni dişleriyle kapacak!
Sesi
de kısılmış. Gözlerini kapatmış. Yabani otların içine düşüp yuvarlanmış. Orada
da öylece kalmış.
Kurt,
kendisine çarpanın Tavşan olduğunu hiç anlamamış. Avcıların kendisine kurşun
attığını sanıyormuş. Kurt ta korkuyla hâlâ başka bir yöne doğru koşuyormuş. Bir
yandan koşuyor diğer yandan da kendi kendine söyleniyormuş:
--Aman,
ormanda başka Tavşan mı yok?! Zaten o Tavşan kudurmuş gibiydi!
Kurt
hâlâ koşuyormuş…
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/05/lazca-turkce-fabllar-1-civciv.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-4-kedi-ile-kopek.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-5-kirpi-buzgi.html
GURONİ
MƷKVİT̆URA
Mʒkvit̆ura
germas dibadu do mtelişe aşkurinet̆u. T̆k̆vaʒun soti t̆ot̆i, yeputxun k̆inçi, ncas
mtviri
na melas, Mʒkvit̆uras şkurnate gurik ubangals. Ar dğas aşkurinet̆u Mʒkvit̆uras, jur dğas
aşkurinet̆u, ar dolonis
aşkurinet̆u,
ar ǯanas
aşkurinet̆u.
Edo ok̆ule didi divuşi, emedeni şkurna mek̆ulu.
--
Mutuşe
var maşkurinen!
-Haşo
dotku mteli germas sersi kogondginu.
--
Çkar var maşkurinen, mutxa ginon t̆as!
--
Ç̆e toli gula, Mgerişeti var gaşkurineni?
--
Mgerişeti
var maşkurinen,
varti Melişe, varti Mtutişe, mitişe var maşkurinenya!
--
Dido mot bisinapa! -Uramt̆u Mʒkvit̆urak. Mgeri keǯamilas na, aşvacis obimxors.
[Hele,
mu ožiʒinoni
Mʒkvit̆ura! Mu nosi- tutxu ren!]
Mgerişeni uraman Mʒkvit̆urapek,
Mgeriti emedeni keçkindu. Gulut̆u muk, goxtu mteli germas muşi Mgeris dulyaşeni, amşkorinu do guris komek̆ulu
ki:
Ar
soti Mʒkvit̆ura op̆ç̆k̆omat̆ik̆o. Niucams ki, sontxa xolos Mʒkvit̆urapek uraman
do heya brest̆i Mgeri şinaman! Kododgitu Mgeri, kodişuru do tamo-tamo mexolapus kogyoç̆k̆u. Konaxolu Mgerik naisternan Mʒkvit̆urapes.
Niucams muç̆oşi hentepek hemus nožiʒaman, edo mtelişe dido toli- gula, uci gunže, k̆udeli mk̆ule, ti muşi naomskvams Mʒkvit̆urak
nožiʒams.
“E,
cuma, diyondi, si gç̆k̆omare”, bresti Mgerik isimadams do “Namu Mʒkvit̆urak muşi guroni ovapumu
omskvanamsya” oǯk̆omilus kogyoç̆k̆u. Mutu var žiraman Mʒkvit̆urapek do daha dido
ixelaman. Hemute diçodu ki, ti-mamskvanu Mʒkvit̆ura kap̆is yeʒxont̆u, uk̆açxeneri k̆uçxete
kodoxedu do otkus kogyoç̆k̆u:
--
Niucit tkva, maşkurinalepe! Niucit do ma moǯk̆edit. Ehe haǯi goǯiraten ar şei… Ma… Ma…
Hem
oras ti-mamskvanuşi nena mitam konaç̆abu. Mʒkvit̆urak Mgeri kožirudoren. Çkvapek var
žiramt̆es, ama muk žiromt̆u do şuri var aşvanet̆u. Ok̆ule navar ignapen şei divu.
Ti-mamskvanu
Mʒkvit̆urak jin keʒxont̆u do şkurnate Mgerişi mçire k̆vas komelu. Muk
bultisteri
mgerişi k̆ap̆ulas
kogongrinu, arçkva havas geiktu do ok̆ule heşo oxut̆k̆vaʒu ki, muşi t̆k̆ebis gamaxtimu na unt̆usteri, haşo aǯonet̆u. Dido darçu Mʒkvit̆ura,
mencelis meluşakis t̆arik̆amt̆u. Hemus heşo aǯonet̆u ki, Mgeri hemus notxozun do ehe haǯi k̆ibirepete gyak̆nasen.
Uk̆açxendo,
dilamsu guri meç̆usi Mʒkvit̆ura, toli kok̆odu do mt̆k̆as, tude keǯicinu.
Hem
oras Mgeri majura k̆elesa unk̆ap̆ut̆u.
Mʒkvit̆ura
hemus komeluşk̆ule, hemus daǯonu ki, mitxak k̆urşumi ot̆k̆oçu.
Mgeriti
imt̆u. “Çkva Mʒkvit̆ura germas dido ren, ižiren heyati mutxa lasaronisteri t̆uya” do
unk̆ap̆un.
[Kaynak kitap: Ǯitaşi İskenderi, M. Vanişi, S. Koseşi, “Ok̆itxuşeni Supara/ Majurani fila” , Abazistanişi Devletiş
gamamşkumale, Sohum, 1937, Gürcistan SSC., SSCB (1937 Latin Alfabesinden 1984
Latin Alfabesine çevriyazı ve Lazcadan Türkçeye tercüme: Ali İhsan Aksamaz,
İstanbul, 1997)]
https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-turkce-fabllar-6-cesur-tavsan-guroni-m%ca%92kvit%cc%86ura/