Lazca-Türkçe
Sözlü Tarih- 19: Georges Dumézil
Georges Dumézil’i 32
yıl önce İstanbul’da tanıdım [1960?]. Arkadaşımızdı. Arhavili miydi, Fındıklılı
mıydı, şimdi hatırlamıyorum, bir
arkadaş, Georges Dumézil’e Lazca ders veriyordu. Georges Dumézil, Hopalı
birisini arıyormuş. O arkadaş, Hopalı olarak beni tanığı için götürdü. Gittim,
konuştuk.
--Ben böyle böyle dil
öğreniyorum, hocayım, üniversitede, ders veriyorum, dedi.
Dinler Tarihi profesörüydü.
Yaz mevsimi gelince Fransız Hükümeti Türkiye’ye gönderiyormuş.
--Hükümet bana para
veriyor. ‘Ne kadarını istiyorsan, o kadarını harcayıp o dilleri öğren’, diyor. Ben
senden ders almak istiyorum. Sen benim öğretmenim olacaksın,” dedi.
Georges Dumézil yaşlı bir adamdı. O zamanlar ben 18 yaşında bir çocuktum. Çok
saygılı bir adamdı. “Olur,” dedim.
Böylece derslere başladık.
Georges Dumézil’e ilk
yıl iki ay boyunca her gün iki saat ders veriyordum. Hopa’da öğrendiğim Lazcayı
kendisine öğretiyordum. Yazılı
materyalleri vardı, onların çevirisini yaptık. Çeviri işi bitti. Ondan sonra
bana şöyle dedi:
--Sen Hopa’ya ilişkin ne biliyorsun? Hopa’yla
bağlantılı neler biliyorsun?
Ben ne
anlattıysam, Georges Dumézil yazıyordu, notlar alıyordu. Oraya ilişkin
bilmediklerini çıkartıyordu. Hem de
bilmediği hikâyeleri öğreniyordu. Bütün bildiğim şeyleri ona anlattım. O çalışma
da bitti.
--Şimdi ne yapalım?
--Sen bir şeyler
yapmadın mı? Gezmedin mi? İlginç bir şeylerle karşılaşmadın mı?
Bütün bunları da Georges
Dumézil’e anlattım. Sürekli yazdık, yazdık, yazdık.
--Paris’e gittiğimde,
bir kitap yayınlayacağım, dedi.
Georges Dumézil, beni
de Fransa’ya, Paris’e götürecekti ama ben gitmedim.
--Seni Paris’e götüreyim,
dedi.
--Orada ne yapacağım
ki?!
O zaman burada okulda
okuyordum.
--Para isterim, dedim.
--Ben Paris’te sana
iş bulacağım, dedi.
--Orada ayda ne kadar parayla geçiniliyor?
Diye sorunca Georges Dumézil şöyle cevap verdi:
--Ayda 800 Frank’a geçiniliyor. Ben Paris’te
sana ayda 400- 500 Frank’a bir iş bulacağım. Üniversitemizde zengin aile çocukları
da var. Müfredatta senin vereceğin ders yok ama bu tür dilleri öğrenmek
istiyorlar. Sen onlara haftada iki saat, üç saat ders vereceksin. Onlardan da ayda
400 Frank alacaksın, sana bu parayı verecekler.
Sen bu parayla bir okula da girip Paris’te rahat- rahat yaşayıp okursun.
Düşündüm taşındım,
Paris’e gitmedim.
İki yıl sonra ben
İstanbul’dan geldim. Georges Dumézil,
bir yıl daha gelmiş, ondan sonra İstanbul’a gelmemiş. Bana bir mektup yazdı. Ben
de kendisine mektup yazayım diye zarfın içine pul koymuş, kâğıt bile koymuş.
“Bana mektup yaz. Buradayım. Sen
neler yapıyorsun? Oraya geleceğim, seni göreceğim,” diye yazıyordu.
Ben kendisine cevap
yazmadım; yanlış yaptım. Doğru yapmadım.
Yıllar geçti. Bir
arkadaşımız , “Paris’e gideceğim”, dedi. Georges
Dumézil’in orada önemli bir adam olduğunu öğrenmiş.
--Orada işim var,
bana bir mektup ver,” dedi.
Arkadaşıma istediği
mektubu yazıp verdim.
Arkadaşım Paris’e
gitmiş, ama Georges Dumézil’i görememiş, bulunduğu yere gidememiş. Ondan sonra
da Georges Dumézil’in izini kaybettim.
Benim Georges Dumézil
ile beraber yaptığım Hopa’ya ilişkin çalışmalar muhakkak Paris’teki o akademide
mevcuttur, öyle zannediyorum. Arhavi’ye
ilişkin çalışmalarının kitabını bir arkadaş bana getirmişti; gördüm.
Georges Dumézil, beni
çok seviyordu. Biz 5-6 çocuk Georges Dumézil’e Lazca öğretiyorduk. Ben arkadaşlara
sordum:
-‘Georges Dumézil, size de Paris’e götüreyim
mi?’ diye hiç sordu mu?
--Yok, bize
öyle bir şey söylemedi, dediler.
--Bana seni götürürüm,
demişti.
Georges Dumézil’in beni
iyi tanıdığını kavrıyorum. Şimdi şimdi kavrıyorum.
Biz, Georges Dumézil’e
para için gittik geldik. Bir saat ders 10 TL’ydi. Vaktizamanında 10 TL iyi
paraydı. 10 TL bize dört gün yetiyordu. İki saat ders verince 20 TL alıyorduk. 20
TL bir hafta boyunca insana yetiyordu. Biz de o paranın kıymetini bilmeyip öteye
beriye saçıyorduk.
Yaz sonunda, bir
gün ben evde yoktum. O zamanın 50 TL’sini Georges Dumézil bana bir arkadaşla
göndermiş. Arkadaş, “Sana gönderdi, deyip 50 TL’yi verdi. Ders vermedim, çalışma
bitti, meğerse 50 TL’yi bana pirim olarak göndermiş. Vaktizamanında 50 TL büyük
paraydı; bir ayın yarısında insanın geçimine yetiyordu. O zaman 100 TL ile
İstanbul’da bir ay geçiniliyordu.
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-1-once.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-2-kendimden.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-3-ticaret.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-4-sohum.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-5-muhacirlikte.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-6-hopada-az.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-7-perisan-bir.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-8-bayragmz.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-9-muhacirlik.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-10-simdiki.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-11-samsun.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-12-hopadaki.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-13-kutaisiye.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-14-muhacirlik.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-15-sohbet.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-16-profesor.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-sozlu-tarih-17-tavan.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-sozlu-tarih-18-azlagadan.html
Jorj Dyumezili
Jorj Dyumezili ma
eçidovit̆ojur [32] ʒ̆ana ʒ̆oxle viçini P̆olis. Çkini arkadaşi t̆u, aʒ̆i va
mşuns do Arkabuli t̆ui, Viʒ̆ui t̆ui, va miçkin, emuk oguapt̆u, muşi nenaşi
dersi meçap̆t̆u do Xopuri gorut̆een. Xopui ma na miçinop̆t̆u, ma mendamiqonu.
Vidi, bğarğalit. “Aşo- aşo, nena vigur, ondi voreya, universit̆es dersi
mepçapya”.
Dinişi p̆rofesori
t̆u, yazi na moxtat̆u, hukyumetik parate moçkumert̆u, “Hukyumetik para momçaps,
‘Muk̆onai ginon, ek̆onai xarcia do nenape iguria’. Ma dersi oguru minon, si
çkimi muelimi iqvaginonya.”
Yaşli t̆u, ma bere
vore em zamanis, vit̆oovro [18] ʒ̆anei vore. Dido ondi k̆oçi t̆u, saygıli (Aşo
ptkvat aʒ̆i, Lazui va matkven do!). İqven- ma do eşo kogyooç̆k̆it.
İlki ʒ̆anas jur tuta
k̆atta ndğas jur saatis dersi mepçapt̆i Xopui. Mus ondi uğut̆u, ç̆aeli şeepe,
tercume p̆it. Tercume diçodu. Emuşk̆ule tku ki:
“Si Xopui mu giçkin,
Xopaşi kenaepes mu giçkin?”
Aʒ̆i ma mu ptkvat̆i,
ç̆aupt̆u, ç̆aupt̆u, ç̆aupt̆u do ek doloxe na va uçkit̆u şeepe gamimet̆u, hemti
na va uçkit̆u hekyaepe igurt̆u. Entepe diçodu, na miçkit̆u şeepe dido vuʒ̆vi.
Eti diçodu.
“Aʒ̆i mu p̆at?”
“Aʒ̆i si mutu va
qvii, va goxtii, mutu va gağodui”.
Entepe vuʒ̆vi, entepe
p̆ç̆ait, p̆ç̆ait, p̆ç̆ait. “P̆arisişa vidaşi, ondi p̆aminonya, gamaiğaminonya
kitabi”.
Fransaşa, P̆arisişa
miqonop̆t̆u do ma va vidi.
“P̆arisişa mendegiqonaya”
do “ek mu p̆aminon?”-ma.
Mektebis vik̆itxupt̆i
ma em zamanis.
“Para minon”-ma.
“Ma si dulya
gižiraminonya”.
“Muk̆onai paraten ek
iskidinen?”-ma-şi,
“Sekiz yuz Frank̆,
ovrooşi Frangi. Ek ma otxoşi- xutoşi Frangişa a dulya gižiraminon. Çkini
Univesitesya zengini berepe enya; dersi va ren, ama aşo nenape oguru unonanya.
Si entepes ar haftas jur saati, sum saati oguraginon, entepesti otxoşi Frangi
goʒ̆auğaminon, mekçaminonya. Emute si rahati-rahati ar mektebisti amaxtaginon,
ik̆itxaginonya”.
Meiduşuni do va
p̆i, va vidi.
Emuşk̆ule, jur
ʒ̆anaşk̆ule ma P̆olişen vigzali. İa ar ʒ̆ana çkva moxtu, emuşk̆ule daha va
moxteen. Ma ondi miç̆au, mektubi, puli kodolodveen, puli kodolodveen, kart̆ali
kodolodveen, miç̆aasya do.
“Ma mektubi
domiç̆aria, ak voreya, mu ikip si? Ma ek moptaminonya, si gžiraminonya”.
Va vuç̆ari, yanglişi
p̆i. ʒ̆ori va p̆i ia.
ʒ̆anape
kogolaxtu. İşte ar çkini arkadaşi, “Ek vidaminonya” do ia kodigueleen, Jorj
Dyumezili didi na k̆oçi ren ek, “Ma dulya miğunya ek, mektubi komomçia!”
Komepçi. Ek ideen, k̆oçi va ažieleen, va naleen. Emuşk̆ule kogomdini ia.
Aʒ̆i Fransaşa,
P̆arisişa k̆oçi idas na, Ak̆ademis, ia, ma na vuç̆ai, ek iqven Arkabulişi, ma
bžii, arteği komuğeet̆u; Arkabuli na ç̆aeleet̆u ondepe, ama çkimi va en, Xopui
va ren.
Ma dido mqoop̆t̆u.
Xut-aş berek nena voguap̆t̆it. Majuanepes ma p̆k̆itxi:
“Tkvan giqonopsya” do
k̆itxesi?
“Mutu va
miʒ̆vesya”.
Ma miʒ̆u ki: “Si
mendagiqonopya”.
Ma k̆ai na
miçinop̆t̆u, emuşeni meagni, aʒ̆i meagnep.
Çkin para şeni
meit̆it-moit̆it. Ar saati vit [10] lira t̆u. Zamanis vit lira dido t̆u. Vit
lira, otxo ndğas domibağut̆es. Jur saatis dersi meçaşi, -eçi [20] lira. Eçi
lira, ar haftas dogibagut̆u, didi para t̆u. Çkinti ekole-akole ondi vikip̆t̆it,
goşovobğapt̆it, k̆imeti va miçkit̆es.
Yazişi sonis,
ar ndğas ma va vort̆i do em zamanişi elli [jureneçidovit] lira komomincğoneen.
Arkadaşik: “Si komogincğonuya” do elli lira komomçu. Dersi ma mepçi, ondi
diçodu do elli lira pirimi momçeenan. Elli lira dido para t̆u em zamanis, ar
tutaşi gverdi ndğa t̆u. Oşi [100] liraten ar tuta em zamanis iskedinen
P̆olis.
[Kaynak kitap: Guram K̆art̆ozia,
[“Jorj Dyumezili” (419 (52,
2).] , (Kaynak kişi: Tahsin Çepoğli, 06. VI. 1992, Hopa), “Lazuri T̆ekst̆ebi
II”, Gamomʒemloba “Meʒninereba”, Tbilisi, 1993)/ Sima Dergisi, sayı 8, Sima Laz
Vakfı Yayını, Fotosan Ofset, İzmit, 2009 (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine
çevriyazı, düzenleme ve Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 1999)]