4 Kasım 2025 Salı

Lazca ders kitaplarında sınıf mücadelesi metinleri-1 [Lazca-Türkçe]

 

 


 

Lazca ders kitaplarında sınıf mücadelesi metinleri-1 [Lazca-Türkçe]

 

Kolektif:

--Kolektif ne anlama geliyor? İnsanların bir araya gelerek bir işi ortaklaşa yapmaları anlamına geliyor. Biz öğreniyoruz. Hepimiz bir işi ortaklaşa yapıyoruz.  Bu bizim öğrenim kolektifimiz. Köyde de malı mülkü olmayanlar ortak mülkiyet işletmelerini örgütlüyorlar.

--Ortak mülkiyet ne anlama geliyor?

-- Köy insanlarının evleri, toprakları, bütün malları ortak mülkiyettir. Bu ortak mülkiyetin sahibi de yine kendileridir. Bu ortak mülkiyete kısaca kolhoz deniyor. [Очамчира-Скурча/ ოჩამჩირე-სქურჩა/  Oçamçire-Skurça Limani yakınlarındaki] “Kızıl Lazistan Kolhozu” Lazlara ait. [სარფი/]Sarpi köyünde de mandalina kolhozu var.

--Başka nerede kolhozlar var?

Hükümet, Sovyet işletmelerini, kısaca söylersek, sovhozları, büyük işletmeleri örgütlüyor.  

[…]

At:

Kolhozun atları toplu olarak ahırda barındırılıyor. Ahır her zaman temiz. Büyük büyük de pencereleri var. Bu ahırda atlar üşümüyor. Atlarla seyisleri ilgileniyor. Seyis; otunu, mısırını, suyunu verip atları temiz tutuyor. Ahırı da seyis temizliyor. Sizin köyünüzde bu işler nasıl oluyor? Sizin kolhozunuzda atların nasıl barındırıldığını öğrenin! Kolhoza dâhil olmayan   köylülerin, atlarını nasıl barındırdıklarını öğrenin!

[…]

Fabrika:

Fabrikalarda durmadan kolhozlar ve köyler için çeşitli ürünler, kibrit gibi kimyasal ürünler, pulluk ve trakörler üretiliyor. Fabrika işçileri, köylere de gidip çiftçilere yardımcı oluyor. Kolhoz ve sovhozlarda kent ve fabrikalar için hangi ürünler üretiliyor?

Ali, Ayşe’ye sordu:

--Fabrikalar daha önceleri kimlerin elindeydi? Şimdi fabrikaların sahibi kim?

Ayşe, bu soruyu cevaplayıp sırasından Ali’ye sordu:

--Önceleri toprak kimin elindeydi, şimdi kimin elinde?

Ali de bu soruyu cevapladı.

Devrimle birlikte zenginlerin ve ağaların bütün toprakları ve fabrikalarına işçi ve çitçilerin el koyduğun Ayşe ile Ali çok iyi biliyorlar. Siz bütün bunları biliyor musunuz?

Günümüzde İşçiler fabrikalarda yedi veya altı saat çalışıyorlar. On sekiz yaş altı gençler beş veya dört saat çalışıp yılda bir ay boyunca da tatil yapıyorlar.

[…]

Çocukluğunda Lenin:

Vladimir İlyiç Ulyanov, Lenin,  [Симби́рск/] Simbirsk kentinde dünyaya geldi. On yaşındayken okula başladı. Okulda başarılı bir öğrenciydi.  Çok akıllı ve açıkgöz bir çocuktu. Lenin, her işte arkadaşlarına yardımcı oluyordu. Başkalarıyla birlikte ortaklaşa üretmekten hoşlanıyordu.

Önder Lenin:

Lenin’in ağabeyi vardı; işçi ve çiftçilerin kurtuluşu için faaliyet gösteriyordu. Bu faaliyetleri sebebiyle Çar’ın Hükümeti Lenin’i ağabeyini idam etti. Bundan sonra Lenin, emekçi milletin kurtuluşu için çok kafa yormaya başladı. Kurtuluşun ancak bir araya gelerek gerçekleşeceğini bilen Lenin, bu sebeple Bolşevik Partisini örgütledi. İşçiler, partilerinin önderi olarak Lenin’i seçtiler. 

[…]

Devrimden Önceki Hayat:

Eski hayat emekçiler için çok zordu. İşçiler, gece gündüz çalışıyordu. İşçilere canları çıkmayacak kadar az para veriliyordu. Fabrika sahipleri durmadan zenginleşiyordu, herşeyleri vardı; büyük evlerde yaşıyorlardı; hiçbir iş de yapmıyorlardı. Gel gör ki işçiler açlıktan ölüyor; derme çatma karanlık gecekondularda yaşıyordu. İşçilerin çocukları elbisesiz, ayakkabısız dolanıp duruyorlardı; cahil kalıyorlardı. Dokuz, on yaşındaki çocuk bile fabrikada çalışıyordu. Fabrikada on- oniki saat boyunca çalışıyordu. Köydeki verimli toprakları ağa ve zengin çiftçiler sahiplenmişti. Fakir köylülere ancak dik ve çorak topraklar kalmıştı.  Fakir köylüler, hayatta kalabilmek için ağa ve zengin çiftçilere yalvarmaya gidiyordu:

--Bana toprak ver; atını ve pulluğunu da ödünç ver!- diye ağaya yalvarıyordu.  

Ağa gülüyordu:

--Al bakalım, ama yetişecek ürünün yarısı benim olacak!

Ağa ve zenginler, emekçileri böyle çalıştırıyordu.

Kanlı Pazar:

İşçiler büyük ekonomik sıkıntı içindeydi. Fabrikalarda greve gitmeye başladılar.  

--Ne yapalım?!- diyordu işçiler.

Çar’ın Hükümeti, kandırmak için işçilerin aralarına ajan- provakatörler gönderdi.

Ajan- provakatörler grevdeki işçilere şöyle diyordu:

--Çar’a gidelim! Hâlimizi ona söyleyelim. Çar, iyi yürekli bir insan, muhakkak bize yardım edecektir!

--Çar’a gitmeyin!-diyordu Bolşevikler,-Çar’ın herkesten çok toprağı var, o en büyük işçi düşmanıdır!

Gel gör ki İşçiler, bu sözlere kulak asmayıp yalvarmak için Çar’a gittiler. Saraya yaklaştılar. Sarayın önünde askerler tertibat almıştı. Tüfeklerini, meramlarını anlatmak isteyen insanlara doğrultulmuştular. Askerler bir, iki, çok sayıda ateş açtılar. Çok sayıda insanı öldürdüler, yaraladılar. Tarih 9 Ocak 1905’di.

Bolşevikler:

Lenin’in sözünü dinleyenler partide, Bolşeviklerin Partisinde bir araya geldi. Bolşevikler her şeyi anlayan, önde gelen işçilerdi. Lenin, onların arasında faaliyet gösteriyordu. Emekçilere kurtuluş yollarını gösteriyordu. İşçiler yavaş yavaş Bolşeviklerin doğru zeminlerde durduklarını anlayıp partiye katılmaya başladı. Sonraki yıllarda Bolşevik Partisi büyümeye başlayacaktı. Lenin’in ve onun Bolşevik Partisinin önderlik etmesiyle, işçiler mücadeleden galip çıkınca Ekim Devrimi oldu. Şimdi biz, Lenin’in önceden işaret ettiği gibi Sosyalizmi inşa ediyoruz. Burada da bize önderlik eden Bolşeviklerin Komünist Partisidir.

Bizim İnşa Faaliyetimiz:

 Sovyet Hükümeti, fabrikalar inşa ediyor, büyük solhozları örgütlüyor. Fabrikalardan tarlalara pulluk, tohum ekme makinası, büyük traktörler gidiyor. Hızlı bir şekide elektrik istasyonları inşa ediyorlar. Her yerdeki fakirler ve orta sınıf köylüler kolhozları örgütlüyor. Ülkemizde sosyalizm inşa ediliyor. Bizim inşa faaliyetlerimiz plan çerçevesinde yürütülüyor. Hükümet beş yıllık inşa planını hazırlıyor ve bu plana göre çalışılıyor. Biz bu plana beş yıllık plan diyoruz. “Beş yıllık planı dört yılda uygulamak!” deyip beş yıllık planı dört yıl içinde uyguladılar.

 

Nuriye’nin Hikâyesi:

Geçen yıl çok kar yağdı. Köyümüz (ცხარა შუბარა/)Tsxara- Şubara’da o kadar kar yağdı ki, evlerimizden çıkamadık. İnekler hiçbir yerde ot bulamıyordu. Evde elimizde de hiç şey kalmamıştı.  Zavallı inekler zayıflıyor, ölüyordu. Evimizin yakınında kolhoz vardı: “Lenin’in Yolu”. Kolhozdaki inekler besiliydi; ılık ahırda barınıyor, güzel güzel de süt veriyorlardı. Bu neden böyleydi? Bunun neden böyle olduğunu biliyor musunuz?! Kolhoza dâhil köylüler ot ekmişti. Ot yetişince de kesip kuruttular, kış mevsimi için de sakladılar. Kışın da bu kuru otları ineklere yediriyorlar. Rahatlar. Kolhoz dışındaki köylüler böyle yapmıyor. Yapamazlar da zaten. Bu iş böyle yalnızca kolhozda yapılabilir. Kolhoz dışında kalmayı seçen köylüler neden bu işi yapamaz? Çünkü toprakları fazla değil, tek başlarınalar, her işe yetişemezler. Kolhozdaki köylülerin toprakları birleştirilmiştir. Plan çerçevesinde herkes görevini yapıyor. Önce oturup neyin gerekli olduğunu aralarında konuşuyorlar. Sonra kolhoza dâhil olan köylüler önce plan yapıyor: “Şu kadar ot ekiyoruz; şu kadar tütün, mandalina, çay dikiyoruz; şu kadar mısır dikiyoruz, Şu kadar soğan, lâhana ve diğer sebzeleri ekiyoruz,” diye kararlaştırıyorlar.

Kolhozun Ahırında:

İşleyişini öğrenmek için kolhozu ziyaret ettik. Kolhoz büyüktü. Orada iyi cins tavuklar, kışlık  ekim bahçeleri, kültür klübü ile okulu gördük. İneklerin ahırını çok beğendim; ılık ve temizdi. Ahırdaki her ineğin durduğu bir yeri var. Her ineğin ahırdaki bölümünün önüne küçük tahta levhalar tutturulmuş. O levhada o ineğin adı, kaç yaşında olduğu, ne kadar ağırlıkta olduğu yazılıydı. Bu bütün inekler kolhoza ait. Kolhoza dâhil her köylünün de bir- iki ineği ver. Kolkoza dâhil her köylününün kendi evinin önünde de küçük ahır yapılmış.  Bu ahırda kendi at ve ineklerini barındırıyor. Ancak kolhoza dâhil olanların evlerinin önündeki ahırları, köydeki bizim ahırımız gibi değil, temiz, güzel inşa edilmiş ve pencereli.  Kolhoza dahil olan köylüler böyle yaşıyor. Kolhoz hayatı ve işleyişini ben çok beğendim. Kolhoz ziyaretimizden sonra eve geldiğimde bütün bu gördüklerimi anne ve babama anlattım:

 -- Baba!-dedim, biz de kolhoz oluşturalım.

--İyi olur, iyi!- dedi babam, -biz de kolhoz oluşturalım da senin gördüğün kolhoz gibi olsun!

“Kızıl Lazistan”:

Fakir Lazların toprağı yoktu. Yarıcılıkla yaşıyorlardı. Abhazya Hükümeti bu durumu bilip fakirlere yardım etti. [Очамчира-Скурча/ ოჩამჩირე-სქურჩა/ Oçamçire-Skurça Limani yakınlarında] onlara büyük bir arazi tahsis etti. Orada bir kolhoz örgütlediler.  Adını “Kızıl Lazistan” koydular. İnsanlar “Kızıl Lazistan Kolhozu”nda nasıl yaşıyor? Yaşıntıları iyi. Bu kolhoza dâhil olan her köylünün hem kolhoz içinde ortak toprak ve hayvanları var, hem de kendisinin özel küçük bir işletmesi var. Kolkozdaki köylülerin ortak malları şunlar: Toprak, depo, ilgili teknik araç-gereç, sürüler, damızlık erkek sığırlar, mandalar, süt inekleri. Kolhoza dâhil olan köylülerin kendi özel işletmelerindeki malları ise şöyle: Yarım hektara kadar toprak, ev, ahır, kiler ile bindiği atı, iki-üç inek, tavuklar ile sahip olmak istedikleri diğer hayvanlar.

Çalışmamız:

 “Kızıl Lazistan Kolhozu”nda nasıl çalışıyoruz?! Onu da söyleyeyim mi!  Ortak tarlalarda birlikte ekipler hâlinde çalışıyoruz. Her ekip kendisine tahsis edilmiş bölgede çalışıyor. Kolhozun bir çalışma planı var. Her ekip, planlamada kendisine tahsis edilmiş bölgede çalışıyor. Her ekibin her gün yapacağı bir vazifesi var. Bu vazifeye bir değer biçiliyor. Fakat bu değer biçme para üzerinden değil, yevmiye üzerinden oluyor. Kimin yevmiyesi fazlaysa, ona un, mal, ürün daha fazla veriliyor.  Kolhozda şöyle de bir kural var: Kim fazla çalışırsa, fazla kazanır; kim çalışmazsa, bir şey kazanmaz!

“Ayı” Yakaladık:

Akşamleyin okula gittik. Önce oyunlar oynadık sonra da bir arada oturup öğretmenin anlattıklarını dinledik:

“--Önceleri zenginler, fakirleri çalıştırıyordu, eziyordu ancak şimdi durum öyle değil. Fakirlerin hepsi kolhozlara dâhil oluyor, birlikte çalışıp birbirlerine yardım ediyorlar. Zenginler, bu yeni uygulamadan hazzetmiyor. Bu sebeple de kolhoz ve kolhoza dâhil olanlara kötülük yapmak için her zaman fırsat kolluyorlar. Bir keresinde bize ne yaptılar, biliyor musunuz, çocuklar?! Kolhozda bize kaliteli bal kovanı çerçeveleri verdiler. Bu çeşit kovanlarda arılar iyi barınıyor, iyi de bal üretiyorlar. Kolhozdaki köylüler çok sevindi. Gel gör ki, diğer gün sabahleyin kovanlığa gittiğimizde üç kovanın parçalanmış olduğunu gördük.  “Bunu kim yaptı?!” Ölçtük, biçtik sonunda da şöyle dedik: “Ayı gelip kırmıştır.”  Geceleyin ben ve bir arkadaşım, Osman ile kovanlığı beklemeye gittik. Epey zaman orada oturduk fakat herhangi bir şey olmadı. İkinci gece bir daha gidip yine orada oturduk. Gecenin tam ortasında bir ses duyduk. Dört gözle bakındık. Bir süre sonra ön tarafımızda ayıya benzeyen bir şey zuhur etti.  Kovana yaklaşıyordu. Biz de diğer taraftan yaklaşıp baktığımızda Uzun Hasan olduğunu gördük. Elinde de bir balta tutuyordu. Kendisi köyümüzün zenginiydi. Hemen bulunduğumuz yerden çıkıp sorduk: “Burada ne işin var?” Uzun Hasan çok korkup hiç ses çıkartmadı. Kendisini kolhoza götürüp herkesi çağırdık. “Ne iyi bir ayı!” deyip kolhozdaki köylüler gülüştü.”

Bizim Yardımımız:

Derste, öğretmen öğrencilere kolhozdaki seçimi anlattıktan sonra şöyle dedi:

--Artık Sovyetin ne olduğunu biliyorsunuz. Yalnızca emekçilerin seçme hakkı olduğunu da  biliyorsunuz. İnsanları çalıştıran zenginleri Sovyete almıyoruz. Varlıklılar, hocalar, zenginler;   emekçilerin düşmanıdır. O sebeple onların Sovyetteki seçimlere katılma hakkı yok. Bu günlerde Sovyette seçim olacak.

Daha sonra öğretmen, öğrencilere sordu:

--Biz, bu seçimlerde onlara nasıl yardım edeceğiz?

Öğrenciler cevapladı:

--Seçimlere katılma hakkı olanlara bildiriler hazırlayıp götürelim!

--Anne ve babalarımıza Sovyetin ne olduğunu, seçimlere katılmanın neden gereğini anlatalım!

Öğretmen, öğrencilerine mütemadiyen böyle görevler veriyordu.

 

8 Mart:

Devrim öncesinde emekçilerin hayatı zorluklar içindeydi. En fazla eziyeti çekenler de emekçi kadınlardı. Kocalarının çalıştığı kadar, onlar da fabrikada, tarlada çalışıyorlardı. Gel gör ki kadınlara daha az para veriyorlardı.  Bunun dışında emekçi kadınların evde çamaşır yıkmak, bulaşık yıkamak, dikiş, yemek yapmak, çocuklara bakmak gibi işleri de vardı. Hiç kimse, kadınların bu hâlini dikkate almıyordu. Yalnızca işçi ve çiftçilerin Hükümeti, kadınların bu hâliyle ilgilendi. Kadınların kurtuluşu için kentlerde ve kolhozlarda kreşler, ortak yemekhaneler ve çamaşırhaneler örgütleniyor. Kadınlar ancak bu şekilde kurtulup öğrenim görebilir, devlet dairelerinde ve kültür kurumlarında çalışabilir. 8 Mart’ta dünyanın bütün emekçileri sokaklara çıkıp emekçi kadınların kurtuluşu için taleplerini dillendiriyor. Sovyet Cumhuriyetlerinde 8 Mart’ta büyük bayram yapıyorlar. Yeni kreşler ve parklar ile yemekhaneler, çamaşırhaneler ve kültür klüpleri açıyorlar.

[Devam edecek…]

 



[Önerilen okumalar: “Abhazya Parlamentosu’nun Açıklaması”, Apsadgıl Derneği’nin Abhazca ve Türkçe yayınlanan yayın organı “Abazamyüa”nın 2 (3) nolu sayısı/ “Kafkasya Yazıları”, sayı 6, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1999/ sonhaber.ch/circassiancenter.com.tr/ sakaryaabhaz.org;  Ali İhsan Aksamaz, “Yazılı Laz Edebiyatının Öncüsü İskender Tzitaşi Kimdi? Neden Öldürüldü?”, Yeni Kafkasya Gazetesi, Sayı 36 (1), İstanbul, 2001/ demokrathaber.org, 26. VIII. 2011; Ali İhsan Aksamaz, “Doğu Karadenižde Resmi İdeolojiler Kuşatması”, 1. Baskı Sorun Yayınları, 2003, 2. Baskı, Belge Yayınları, İstanbul, 2012; Ali İhsan Aksamaz, “1930’lu Yıllarda Sovyet Abhazya’dan Türkiye’ye Gelen Lazlar”, jinepsgazetesi.com/ 12. V.  2011; Ali İhsan Aksamaz, Laz Kimlik Mücadelesinin Kilometre Taşı İki Kitap: “Oxesapuşi Supara” ve “Çquni Çhara- Albonişi Supara”, lazca.org/ circassiancenter.com.tr, 08. I. 2013; Ali İhsan Aksamaz, “Bir Kitap: Lazca Metinler (Lazuri T̆ekst̆epe)”, yusufbulut.com/ demokrathaber.org/ circassiancenter.com.tr/ sonhaber.ch,  24. I.  2013; Ali İhsan Aksamaz, “Laz Kimlik Mücadelesinde İskender Tzitaşi’nin Önemi”,  yusufbulut.com/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr, 14. IV. 2013; Ali İhsan Aksamaz, “Sovyet Lazları Halk Önderi İskender Tzitaşi ve Solun Ezberini Bozan Mektupları”,  sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr, 5. XII. 2013; Isqender Chitaşi, İrfan Ç. Aleksiva (Yayıma hazırlayan), “Çquni Çhara/ Albonişi Supara”, Laz Kültür Derneği Yayını, İstanbul, 2012; İrfan Çağatay Aleksiva, “Abhazya'da Bolşevik Lazların Gerilla Birliği: Laz Timi”, jinepsgazetesi.com, 1. II. 2020; İskender Ǯitaşi, Çkuni Ç̆ara [Albonişi Supara], Abazastani Ö. S. S.C., Gürcistan S. S. C., S. S.C. B, Аҟəа/ Soxumi/სოხუმი/ Сухум, 1932; İskender Ǯitaşi, “Alboni”,  Abazastani Ö. S. S.C., Gürcistan S. S. C., S. S.C. B, Аҟəа/ Soxumi/სოხუმი/ Сухум, 1935 [“Alboni” (Tıpkıbasım), Ali İhsan Aksamaz, Kendi yayını, Doyuran Matbaası, İstanbul, 1994]; İskender Ǯitaşi, “Ok̆itxuşeni Supara/ Majurani fila”, Abazastani Ö. S. S.C., Gürcistan S. S. C., S. S.C. B, Аҟəа/ Soxumi/სოხუმი/ Сухум, 1937; Nuri Bagaps, Anri Çediya (Türkçeye çeviren) “20. Yüzyılda ve 21. Yüzyılın Başında Abhazya’da Laz Nüfusu: Demografik Durum ve Yerleşim Coğrafyasının Özellikleri/ The Laz Population in Abkhazia in the 20th Century and Beginning of the 21st Century: Demographic Situation and Features of the Geographic Settlement”, Kafkasya Calışmaları – Sosyal Bilimler Dergisi / Journal of Caucasian Studies Mayıs 2021 / May 2021, Yıl / Vol. 6, № 12/ dergipark.org.tr]

 

+

K̆olek̆t̆ivi:

 --K̆olek̆t̆ivi mu tkvala ren?

-- K̆olek̆t̆ivi ren ok̆ok̆atu mutu nebra oxenuşeni. Çku biguramt. Mteli-xolok ar dulya bikomt. Haya ren çquni oguruşi k̆olek̆t̆ivi. Oput̆esti umutelepek k̆olekt̆ivişi mancenala oteşkilaman.

--Mancenala mu tkvala ren?

Oput̆eş k̆oçişi oxori, let̆a mteli mali ren mancenala. Muk mance ren. K̆olek̆t̆ivişi mancenala, mk̆ule –k̆olmani itkven. “Mç̆ita Lazistani” Lazepeşi k̆olmani ren. Sarpisti mandarinaşi k̆olmani koren.

--Çkva so ren k̆olmani?

Hukumetik didi mancenalape oteşkilams--Sovetyari mancenalape, vana mk̆ule otkute –sovmanepe.

[…]

Ʒxeni:

K̆olmanis ʒxenepe bak̆is skidunan. Bak̆i paği ren, pencerepe didi uğun. Bak̆is ʒxeni ini var aven. Ʒxenepes maʒxenepe oǯk̆en. Maʒxenek tipi, lazut̆i meçams, ǯk̆ari gyubams do ʒxenepe pağums. Bak̆iti maʒxenek kosums. Tkvani oput̆es muç̆oşi ren? Oǯk̆edit muç̆o skidun ʒxeni tkvani mancenalas. Oxoǯonit, k̆olmaniş gale na ren oput̆arik muç̆oşi oǯk̆en ʒxeni muşis.

[…]

Fabrik̆a:

Fabrik̆as gamulun k̆olmani do oput̆epeşeni mali, ebza, kotani do t̆rakt̆ori. Fabrik̆aşi madulyepe nulunan oput̆eşa do nuşvelaman maxaçk̆alepes mutepeşi dulyas. K̆olmani do Sovmanepes mu gamulun noğa do fabrik̆apeşeni? Alik k̆itxu Ayşes:

--Ǯoxle mişi xes t̆es fabrik̆ape? Haǯiti fabrik̆apeşi mance mi noren?

Ayşek coğabi komeçu do muşi siras Alis k̆itxu:

--Ǯoxle mişi xes t̆u let̆a do haǯi mişi xes ren?

Alikti dotku. Ayşe do Alis uçkinan ki, ink̆ilabi t̆u, madulye do maxaçk̆alepek uncubales zengini do ağapes mteli let̆a do fabrik̆ape. Tkva haya giçkinani? Fabrik̆as içalişaman şkit [7] vana aş [6] saati. Vit̆oovro [18] ǯaneriş ǯale n arenan ağnemordalepes uğunan xut [5] vana otxo [4] saatoni oçalişuşi dğa do ǯanas ar tuteri moşvacinu.

[…]

Lenini Beralas:

Vladimiri İliaşi bere Ulyanovi- Lenini dibadu noğa Simbirsk̆is. 10 [vit] ǯaneri t̆uşi, çut̆a Vladimiri kamaxtu doguronis. Muk k̆ayi iguramt̆u, t̆u dido noseri do anaç̆i bere. Manebrape muşis Leninik dido nuşvelt̆u k̆ata dulyas. Hemus k̆ayi aǯonet̆u nebra dulya oxenu.

Lenini-Gyancğoneri:

Leninis umçane cuma uyonut̆u. Muk madulye do maxaçk̆alepeş moşletinobaşeni içalişamt̆u. Ham dulyaş gurişeni çarişi hukumetik Leninişi cuma oğurinu. Hamuşk̆ule Leninik dido isimademt̆u mçalişu miletişi moşletinuşeni. Hemus kuçkit̆u ki, xvala ok̆ok̆ateri mencelite ixenen dulya do hamuşeni doteşkilu Bolşevik̆epeşi p̆art̆ia. Madulyepek mutepeşi p̆art̆iaşi gyancğoneri Lenini doǯopxes. 

[…]

Ǯoxleni Oskedinu:

Dido çetini t̆u ǯoxleni oskedinu. Ser- ndğaleri madulyek içalişamt̆u, ama para hemus meçamt̆es şuri na var yextamt̆u k̆onari. Fabrik̆aşi mance izenginet̆u. Hemus mteli şei uğut̆u. Heyak skidut̆u didi oxoris. Çkar mutu var ikomt̆u. Madulyepe mşkorineri ğurut̆es. Skidut̆es mǯk̆upi paʒxapes. Madulyepeşi berepe udolokunu, umodvalu gulut̆es. Ugurapu doskidut̆es. Çxoro, vit ǯaneri bere fabrik̆aşa nulut̆u. Hek vit-vit̆ojur [10- 12] saatis içalişamt̆u. Oput̆es k̆ayi let̆a na t̆u ağa do xampas uğut̆es. Fuk̆ara oput̆aris okti ʒara let̆a doskidut̆u. Umuteli, ağa do xampaşa nulut̆u oxveǯinuşa.

--Let̆a komomçi, ʒxeni do k̆otani domoxrapiya do, -oxveǯamt̆u zenginis.

--Xa- xa-xa!- ižiʒamt̆u ağak,-kezdi, ama monoçaneşi gverdi çkimi t̆as!

Haşo oçalişapamt̆es ağa do xampapek.

Diʒxironi Bjaçxa:

Nandaru madulyepes. Fabrik̆apes kogyoç̆k̆es dulyaş met̆k̆oçus.

--Mu p̆at?!- ucoxumt̆es madulyepek.

Çarişi hukumetik muşi k̆oçepe madulyepeşi doloxe komeşoçku moğerdinuşeni.

--Çarişa bidat! Hemus dobuǯumert. Çari k̆ayi gurişi ren, memişvelanoren!- Haşo zop̆ont̆es Çarişi agent̆epek.

--Çarişa mo nulurt!-zop̆ont̆es Bolşevik̆epek,-Çaris irişe dido let̆a uğun, heya en didi mçalişpeşi duşmani ren!

Ama var nusimines madulyepek do oxveǯinuşeni Çarişa ides. Noxoles K̆onağişa. K̆onağiş ǯoxle dido ask̆eri dgin. Tufeği k̆oçepes meğireri ren. Ar, jur, dido fara ot̆k̆oçes ask̆erepek. Dido k̆oçi doiles, dido doyarales. Haya t̆u ǯanağaniş tutaşi 9 dğas [1905].

Bolşevik̆epe:

Leninişi nenas na nusiminespe kok̆uik̆ates p̆art̆ias, Bolşevik̆epeşi P̆art̆ias. Bolşevik̆epe mteli t̆es k̆ayi na oxoǯonaman, ǯoxle-mxtimu madulyepe. Mutepeşi doloxe Leninik içalişamt̆u. Oǯiramt̆u mazahmet̆epes mutepeşi moşletinuşi gza. Tamo- tamo dido madulyepek koxoǯones ki, Bolşevik̆epe isa gzas dginan do kogyoç̆k̆es mutepeşi p̆art̆iaşa elak̆atus. Ǯana- moǯanas irdet̆u Bolşevik̆epaşi P̆art̆ia. Leninişi do muşi Bolşevik̆epeşi P̆art̆iaşi goǯoncğonute, madulyepek gyocgines do Ok̆tyabrişi ink̆ilabi. Haǯi, Leninişi gamandvalute çku p̆k̆odumt socializmi. Hakti, çku na goǯomincğonaman ren Bolşevik̆epeş K̆omunist̆işi P̆art̆ia.

Çkuni Ok̆odu:

Sovetyari Hukumetik k̆odums fabrik̆ape, oteşkilams didi sovmanepe. Fabrik̆aşe mendulun onapeşa kotani, otasuşi maşina, didi t̆rak̆t̆orepe. K̆ap̆ineri ğalepes k̆oduman elek̆trik̆işi stansionepe. İri k̆ele fuk̆ara do oşkanurapek oteşkilaman k̆olekt̆ivepe. Çkuni ǯalonas ik̆oden soʒializmi. Çkuni ok̆odu p̆lanite nulun. Hukumetik ikoms ok̆oduşi xut ǯaneri p̆lani do ham p̆lanite içalişaman. Haya p̆lanis çku buǯumert- xutǯanura.--Xutǯanura- otxo ǯanas!- dotkves madulyapek do maartani xut ǯaneri p̆lani doves otxo ǯanas.

Nuriyeşi P̆aşura:

Goǯos mtviri dido domtu. Ʒara- Şubaras, oput̆e çkunis, hak̆o mtviri t̆u ki, oxoris var gamamalat̆es. Pucepes tipi soti var ažiret̆es. Oxoristi çku mutu var miğut̆es. Dizaifes zavali pucepe, xorʒk̆ut̆es. Çkunde xolos k̆olmani t̆u. “Leniniş Gza”. Hek pucepe mgvaneri t̆es, t̆ubu bak̆is skidut̆es, bja k̆ayi- k̆ayi meçamt̆es. Mot haşo t̆u? Mot haşo t̆u, giçkini? K̆olmanurepes tipi taseri uğut̆es. Yextuşi doç̆k̆ores, doxomines do inuvaşa şeinaxes. Haǯi xomula tipi pucepes çaman, raxati renan. K̆olmaniş gale na renk haşo var ikoms. Varti axenen. Xvala k̆olmanis heya ixenen.  K̆olmaniş gale na rens mot var axenen? Hemuşeni ki, let̆a dido var uğun, xvala ren, var naç̆işen. K̆olmanis let̆a ok̆ok̆ateri ren. P̆laniten içalişaman.Ǯoxle doxedunan, ok̆oitkvenan mu unon, mu dvaç̆iren. Ok̆ule muşi p̆lani ikoman. Hak̆onari tipi ptasumt, hak̆onari tutuni, mandarina, çai borgamt, lazut̆i pxaçk̆umt, k̆romi, lu do çkva zamzavati. Haşo içalişaman k̆olmanis.

K̆olmanişi Bak̆is:

Çku k̆olmanişa bidit oǯk̆omiluşeni. K̆olmani didi t̆u. Hemus çku kobžirit k̆ayi cinsişi kotumepe, inuvaşi getasulepe, k̆lubi, doguroni. Ma k̆ayi domaǯonu pucişi bak̆i- didi, t̆ubu do paği. Bak̆is k̆ata pucis dodginuşi sva muşi uğun. K̆ata pucişe xolos ç̆ut̆a piʒari noç̆k̆adun. Hemus pucişi coxo, nak̆o ǯaneri ren do nak̆o iǯonen ç̆areri ren. Haya mtel k̆olmanişi pucepe renan. Ok̆ule k̆at̆a k̆olmanuris ar-jur puci muşi uyonun. K̆at̆a k̆olmanurişi oxorişe xolos ç̆ut̆a bak̆i xeneri ren. Hek muşi ar ʒxeni do pucepe skidunan. Ama k̆olmanurişiti bak̆i çku oput̆es na miğunansteri va ren. Heya paği ren, k̆ayi ç̆k̆aderi, penceroni. Haşo skidunan k̆olmanepes. Ma dido k̆ayi maǯonu k̆olmanişi oskidinu do oçalişu. Oxorişa mendaptişi, mtel na bžirepeşeni nana do babas dobuǯvi. Baba!-ptkvi ma, çkuti dop̆at ar kolmani. –K̆ayi iven, k̆ayi!- tku babak. Çkuti dobikom k̆omani do si na žiristeri haşo t̆as!

“Mç̆ita Lazistani”:

Fuk̆ara Lazepes let̆a var uğut̆es. Magverdaloba ikomt̆es do hamute skidut̆es. Abazastanişi hukumetik haya uçkit̆u do nuşvelu fuk̆arepes. Skurç̆aşi Limanis, ar didi sva komeçu mutepes. Hem let̆as doteşkiles k̆olmani do coxo kogyodves “Mç̆ita Lazistani”. --Muç̆oşi skidunan Mç̆ita Lazistani”-s? K̆ayi skidunan. Hentepes uğunan ar k̆ele mtelişi, ok̆olamtineri let̆a do mali, majurani k̆ele k̆at̆a k̆olmanuris uğun muşi, doxmeli mancenala. Mtelişi, ok̆olamtineri ren: Let̆a, mağaza, maşina do kotanepe; ok̆ule mçalişu cogi, xoci, camuşepe do bjaşi cogi- pucepe. Doxmeli mancenalas, k̆ata k̆olmanuris uğun: Gverdi hek̆tarişakis let̆a, oxori, bak̆i, bağu do uyonun: na gexedun ʒxeni, jur- sum puci, kotume do çkva hemus na unonsteri.

Çkuni Oçalişu:

Çku “Mç̆ita Lazistan”-is muç̆o biçalişamt , dogiǯvati?! Mtelişi, lamti onapes nebra dulya bikomt, ama brigadate. K̆ata brigadas meçkineri sva uğun, hem svas içalişams. K̆olmanis oçalişuşi p̆lani uğun. K̆ata brigadak p̆lanişi ar xesa ikoms. K̆ata ndğas brigadas oxenoni uğun. Oxenonis paxa gyodumelan. Parate var, ndğalurite paxa gyodumelan. Mis ndğaluri dido uğun, hemus mkveri, mali do mteli şei dido meçaman. K̆olmanis hasteri k̆anoni ren: Mik dido içalişams- dido mogams, mik var içalişams- mutu var mogams.

“Mtuti” Op̆ç̆opit:

Lumcis doguronişa bidit. Ǯoxle bistert̆it, ok̆ule ok̆obxedit do magurapaleşi p̆aşura mebiucit:

--Ǯoxle xampak fuk̆arapes oçalişapamt̆u, zet̆u, haǯi haşo va ren. Fuk̆arepe mteli k̆olmanişa nulunan, nebra dulya ikoman do nuşvelaman artik̆artis.  Xampas haya va unon do hamuşeni muk p̆anda p̆at̆inoba oğodams k̆olanis do k̆olmanurepes. Ar fara mu domoğodes, giçkinani,  berepe? K̆olmanis komeçes k̆ayi ramk̆aşi k̆avranepe. Hastei k̆avranepes but̆k̆uci k̆ayi skidun, topuriti k̆ayi ikoms. Dido axeles k̆olmanurepes. Ama majurani ndğas, ç̆umandeli, k̆avranepunaşa biditşi, sum k̆avrani t̆axeri kobžirit. Mik vu? Mebixesapit, mebixesapit do –Mtuti komoxtu do dot̆axu, haşo ptkvit.  Seri ma do a çkva manebra çkimi Osmanik̆ala oçumaluşa bidit. Dido dopxedit, ama mutu va t̆u. Majurani ndğas a çkva bidit, dopxedit. Serişi gverdis mutxa sersi bognit. Haǯi otxo tolite boǯk̆ert. Mʒika oraşk̆ule, çkunde ǯoxle ar mtuti k̆onari keçkindu. K̆avranişa noxolun. Çkuti meboxolit majurani k̆ele do mendaboǯk̆editşi, Xasani- Gunže arguni xes dokaçeri kobžirit. Oput̆e çkunis muk xampa t̆u. K̆ap̆ineri kagamaptit do- Hak mu dulya giğun?- dop̆k̆itxit. Xasani-Gunžes dido aşkurinu do, çkar nena var eşiğu.  K̆olmanişa mendebuyonit do iri-xolos dobucoxit. –Mu k̆ai mtuti renya- ižiʒamt̆es k̆olmanurepek. 

Çkuni Meşvelu:

Dersis, mamgurapalek Sovetis goşoʒxunuşeni berepes koxoǯonapuşk̆ule tku:

--Haǯi tkva giçkinan Soveti mu noren. Giçkinan ki, xvala mazahmet̆epes goşoʒxunuşi hak̆k̆i uğunan. Na oçalişamanpe Sovetişa var mevaşkumert. Xampa, xoca, zengini mçalişupeşi duşmani renan do hamuşeni goşoʒxunuşi hak̆k̆i var uğunan. Ham dğalepes Sovetis goşoʒxunu ivasen do çku mute mebuşvelaten? Berepes k̆itxu mamgurapalek.

--Goşoʒxunuşi hak̆k̆i na uğunanpeşa ognapale biğat!

--Nana do babas Soveti mu noren do goşoʒxunuşa oxtimu mot unon koxoboǯonapat!

Haşo oxenoni meçamt̆es do meçamt̆es mamgurepek.

[…]

8 Mart̆i:

İnk̆ilabişiş ǯoxle çetini t̆u mazahmet̆epeşi oskedinu. Edo irişe dido ezieti nǯoru mazahmet̆e oxorcak.  Fabrik̆as, let̆as muk içalişamt̆u, komolik na içalişam k̆onari, ama para hemus ç̆ut̆a meçamt̆es. Hemuş gale oxoristi unt̆u: Onaxu, oç̆u, gyariş oxenu, berepes oǯk̆omilu. Mitik guri var geçamt̆u oxorcaşi xalis. Xvala madulye do maxaçkalepeşi Hukumetik komendaǯk̆edu oxorcalepes. Oxorcaş moşletinuşeni ndğalepes noğapes do k̆olmanepes oteşkilaman berepeşi bağape, ogyarona do onaxonape. Hemute moişletinen oxorca do hemus aguren, açalişen dayrapes do k̆ult̆uraşi dulyas. Mteli dunyas 8 [maovrani] Mart̆is mazahmet̆epe gamulunan sok̆ağepeşa do goruman moşletinu mçalişu oxorcaşeni. Sovetyari Cumhuriyetepes 8 Mart̆i didi bayrami ikoman. Gonǯk̆uman ağani berepeş oxori do bağape, ogyarona do k̆lubepe.

[Naqonasunon…]


 

[Kaynak kitap: İskender Ǯitaşi, Çkuni Ç̆ara [Albonişi Supara], Abazastani Ö. S. S.C., Gürcistan S. S. C., S. S.C. B, Аҟəа/ Soxumi/სოხუმი/ Сухум, 1932, (1932 Latin Alfabesinden 1984 Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 2006]

 

aksamaz@gmail.com

 

 

https://sonhaber.ch/lazca-ders-kitaplarinda-sinif-mucadelesi-metinleri-1-lazca-turkce/

 

 

 

 

 

+

 

26 Ekim 2025 Pazar

Lazca-Türkçe masallar-1/ “Tebdîli kıyafet”

 

 



 

“Tebdîli kıyafet”


Bir padişah, milletinin bazı konulardaki fikirlerini anlamak için tebdîli kıyafetle köyleri dolaşıyordu. Aynı gün diğer bir köye giderken gece yarısı oldu. Fakat padişah hâlâ yoluna devam etti.

Yolda üç adamla karşılaşıp sordu:

--Siz kimsiniz?

Cevap verdiler:

--Biz hırsızız.

Padişah yalvardı:

-Ben de sizinle geleyim, ganimetten bana da pay verin!

Hırsızlar sordu:

--Sen iş yapabilirsin ki?!

Padişah bir süre düşündükten sonra hırsızlardan birine sordu:

--Ya sen ne yapabilirsin?!

--Ben, bir köpek havlayınca ne demek istediğini hemen anlarım.

Padişah, ikinci hırsıza sordu:

--Ya sen?!

--Ben, dükkânların demir kapılarını öyle bir açarım ki, kimsenin ruhu bile duymaz!

Padişah, üçüncü hırsıza da sordu:

--Ya sen?!

-- Bir gördüğüm insanı, isterse karanlıkta olsun, on yıl sonra yine görsem hemen tanırım.

Padişah, hırsızlara şöyle dedi:

--Ben de öyle bir insanım ki, elimi havaya kaldırdığım zaman adamı asarlar, elimi indirdiğim zaman asılacak adamı darağacından kurtarırım.

Padişahın kendileriyle konuştuğundan hırsızların hiç haberi yok tabii.

“Dört soyguncu” bir araya gelip hazineyi soymaya gitti. Tam da o sırada köpek havlaya başladı.

Padişah sordu:

-- Köpek ne demek istiyor?

O hırsız cevapladı:

--“Siz hazineyi soyuyorsunuz ama sahibi yanınızda,” diyor.

Padişah şöyle fısıldadı:

--Doğru söylüyor!

Zifirî karanlık, göz gözü görmüyor tabii.

“Dört soyguncu” hazineyi soyup yüklü miktarda altın ve parayı hazineden taşıdılar. Çaldıkları bütün altın ve paraları bir mağaraya götürüp aralarında nasıl pay edeceklerini konuşmaya başladılar.

Üç hırsız, padişaha şöyle söyledi:

--Sen yeni hırsızsın. O sebeple de sana bizimki kadar pay düşmez.

Padişah, lâfı değiştirdi:

--Benim karnım acıktı, şimdi gidip biraz yiyecek getireyim de yedikten sonra altın ve paraları paylaşalım.

Hırsızlar razı oldu:

--Tamam!

Padişah, buluşma yerine gidip vezirlerini çağırdı. Sonra da şöyle emretti:

--Falanca mağarada hırsızlar barınıyor. Hemen onları yakalayıp bana getirin.

Vezirler, üç hırsızı kıskıvrak yakalayıp padişahın huzuruna getirdiler.

İkinci gün hırsızları infaz mahalline götürdüler. Padişah elini kaldırır kaldırmaz da o üç hırsızı astılar.

 

 “P̆arameti”

 

Ar patişai miletişi fikrişi megnapuşeni mejakuneri dolokunute oput̆epes gulut̆u. Gzas dulumcu majura oput̆eşa olus, seriş gverdi diqu do xolo nit̆u.

Gzas sum k̆oçi konagu.

--Tkvan mi retya?- uǯu.

--Çkin qaçağepe voretya,- coğabi meçes.

Patişaik oxveǯu, manti tkvanik̆ala vort̆a do gonoçvale ok̆omirtitya.

--Si mu dulya gaxvenen?- k̆itxes qaçağapek.

Patişaik mʒika isimaduşk̆ule k̆itxu arteğis, si mu gaxvenenya?

--Ma, coğorik na lalas, mu zop̆ons, mevagnepya.

--Si?- k̆itxu majuras.

--Ma demirişi nek̆nate genk̆ileri mağazepe eşo gomǯk̆ipki, mitik var nagnepsya.

--Si?- k̆itxu masumas.

--Mana bžiri k̆oçi, ginon mǯk̆upis t̆as, vit ǯanaşk̆ule xolo bžirana, viçinopya.

--Manti aşo k̆oçi vore, çkimi xe jin eǯobzdaşi, k̆oçi goǯok̆idapan, tude geviğaşi, goǯak̆iduş k̆oçi mouşletinapya,- tku padişaik.

Qaçağepes çkar mu uçkinan-ki, mutepek̆ala padişaik ğağalaps.

“Otxo gomçvale” kok̆uik̆ates do seriş gverdis xazina get̆axuşa nit̆es. Em oras coğorik olalus kogyoç̆k̆u.

--Coğarik mu zop̆onsya?- k̆itxu padişaik arteğis.

--Coğorik zop̆ons kiya, tkvan xazina get̆axaginonan, hama saebi muşi tkvanik̆ala renya.

--Emuk mtini lalupsya,- tku padişaik.

Mǯk̆upi ren. Xazina koget̆axes. Dido altunepe do parape kagamiğes. Ar mağaraşa mindiğes do ok̆ortuşeni ğağalapt̆es. Padişais uǯves-ki, si ağne qaçaği re do çkinik̆onari pai var ganç̆enya.

--Man gyari mşkions, vida, oç̆k̆omale komoviğa do ek̆ule ok̆ovirtatya,- uǯu padişaik.

--K̆ai,- tkves majurapek.

Padişai mendaxtu muşi k̆abinet̆işa, ducoxu vezirepes do çinadu-ki, ia mağaras qaçağepe meşaxenan do koç̆opit do ak momiqonitia.

Vezirepek sum qaçağepeti koç̆opes do padişais muqones.

Majurani ndğas qaçağepe goǯok̆iduşi yerişa koniqones. Padişaik xena eǯozdusteri, vezirepek qaçağepe kogoǯok̆ides.


 

[Kaynak kişi: Fadime Osmanis Asuli K̆ak̆abaže, 1909 doğumlu, Sarpi köyü, Batum, (Kaynak kitap: Nodar K̆ak̆abaze,  “Lazuri T̆ekst̆ebi/ K̆olxuri Seria- 11”, Gamomʒemloba Art̆anuci, Tbilisi, 2018), (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Lazcadan Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 2020)]

aksamaz@gmail.com

 

https://www.ozgurcerkes.com/?Syf=22&Mkl=1296775&pt=Ali%20%C4%B0hsan%20Aksamaz&-[Lazca-T%C3%BCrk%C3%A7e-masallar-1]

 

 

23 Ekim 2025 Perşembe

Lazca-Türkçe Sözlü Tarih- 20: “Sovyetler Birliği 1951 sürgününde bir çocuk”

 



 “Sovyetler Birliği 1951 sürgününde bir çocuk”

 

 

1951 yılının kış aylarıydı. Köyümüz [Сарпи/ სარფი] Sarpi’ye önce Sovyet Birliği Devletinin yetkilileri gelmiş. Köyün Komünist partili bütün üyelerini toplamışlar. Bir toplantı yapıp onlara şöyle demişler:

 

--Bu gece bu köyden bazılarını süreceğiz.

 

Köyümüzdeki on eve birer birer parti yetkilisini göndermişler. Elbette önceden bizim hiçbir şeyden haberimiz olmadı. Gece saat dört sularında kapımızı çaldılar. Kapıyı babam açtı. Sovyet- Rus askerleri palas pandıras evimize daldı. Yanlarında köyümüzden de biri vardı. Başlarındaki subay şöyle dedi:

 

--Sizi götüreceğiz. Öyle bağırıp çağırmak yok!

 

 Annem bu sözleri duyunca subayın tüfeğini kavrayıp şöyle dedi:

 

--Beni öldürseniz de, buradan gitmem!

 

 Babam da bağırıp çağırdı. Biz çocuklar ağlamaya başladık.  Bütün bu bağırtı çığırtıları duyan bazı komşular geldi; evimizin içine tüfekli kimseyi bırakmadılar. Bundan sonra avlumuzda daha da fazla bağırtı çağırtı oldu. Avluya gelen bazı komşular, Sovyet-Rus askerlerinin uyarılarına hiç kulak asmadılar; evimize kadar girip yanımızda durdular.

 

 Daha sonra bazı eşyalarımızı toparlamaya başladılar. Sovyet-Rus askerleri, bizi köyden aşağıdaki yola kadar mevcutlu olarak indirdiler. Sahil yolunda koca koca cemseler bizi bekliyordu. Sovyetler Birliği yetkilileri, her haneye bir cemse ayırmışlar. Askerler, bizi cemselere âdeta yığdı. Yanımıza alabildiğimiz eşyalarımızı da yerleştirdiler. Köyden hiç kimsenin yanımız gelip bizimle konuşmasına izin vermiyorlardı. Büyükannemi bile içinde olduğumuz cemseye yaklaştırmadılar. Bütün bunları gören büyükannem çığlıklar attı, ağladı, perişan oldu. Daha sonra da o hengâmede üzüntüden bayıldı. Bunu gören annem, cemseden atlayıp büyükannemin yanına koştu. Birbirlerine sarıldılar. Çığlıklar atıyor, ağlıyorlardı. Biz çocuklar cemsenin üstünden onları izliyorduk.

 

Böylece Sovyet- Rus askerleri, kışın o soğuğunda Sarpi köyünden on haneyi üstü açık o cemselerle Batum’a götürdüler. Batum Limanının yakınlarındaki bir yerde bizim gibi sürgünler için hazırlanmış tren vagonları bekliyordu. Bizleri vagonların içine âdeta yığdılar, kapıları kilitlediler.  İçinde olduğumuz vagonda dört aile vardı. Bir vagonda yirmi sekiz insan.

 

Eşyalarımızdan bazılarını raflara yerleştirdik. Saat on bir sularında bizi götüren tren 
[ქობულეთი/] Kobuleti’ye doğru yola çıktı. Tren kısa bir süre durdu ancak vagonun kapılarını hiç açmadılar. 
Daha sonra tren, bizi oradan [Аҟəа/ Сухум/ სოხუმი] Sohum’a götürdü. Tren, Sohum’a 
vardığında hava aydınlanmaya başlamıştı. Vagonun küçük penceresinden dışarıyı izliyorduk. 
Tren, Sohum’da uzunca bir süre durdu. Daha sonra tren,  Sohum’dan hareketle  [ალმავირი] 
Almavir’e doğru yola çıktı. 
Bütün bu uzun yol boyunca ne suyumuz vardı ne de yiyeceğimiz. Bizi götüren tren 
[Баку/ ბაქო] Bakü’ye vardığında bizlere biraz yiyecek ve su verdiler.  Kısa bir süreliğine 
vagonumuzdan çıkmamıza da izin verdiler. Daha sonra Tren [Астрахань/ ასტრახანი] Astrahan’a 
gitti. Orada bize verdikleri yemekten ishal olduk. Bağırdık çağırdık da ancak kısa bir süre
 vagondan çıkmamıza izin verdiler. Astrahan’dan sonra Tren [Атырау/ გურჲევი] Atırav/ Guryev’de 
durdu. Hava çok soğuktu. Oradaki Hükümet yetkilileri bize şöyle dedi:
 
--Kap kacağınız varsa, size biraz kömür verelim. 
 
Köydeki evimizden çıkarken yanımıza aldığımız sepet vardı. Çok uzun bir yolculuktu. Elimiz 
ayağımız dondu. Vagona ancak binebildik. Yakacak odunumuz yoktu. Ocak ayının başında 
[Уральские горы] Urallara ulaştık. Soğukları zor atlatıp [შუა აზია] Orta Asya’ya geldik. 
Orası o kadar soğuk değildi. On beş günden beri tren vagonun içinde o şartlarda yolculuk 
yapmıştık. En nihayetinde [Ташкент/ ტაშკენტი] Taşkent’e geldik. Trenimiz Taşkent’ten 90 
kilometre daha ötede durdu. Vagonlara cemseleri dayadılar. Bizi yine götürüyorlardı ama 
nereye götürdüklerini hiç söylemiyorlar.Vaktizamanında [колхоз/] “kalhoz” diyorlardı, 
oraya götürdüler. Bizi küçük barakalara âdeta yığdılar.O civarlarda evler de vardı ama
 içlerinde Almanlar yaşıyordu, yine Kazaklar, Özbekler, Rumlar da vardı. Oradaki 
Sovyet Hükümeti bize hiç bir yardımda bulunmadı.  Sovyet Hükümetinin sürdüğü birçok
 insan açlıktan öldü. Ben o zamanlar on dört yaşımdaydım. Kız kardeşlerim, erkek kardeşlerim, 
annem, babam; herkes çalışmaya başlamıştı. Traktörde çalışan bazı tanıdıklar bize 
bazen biraz pamuk yağı ve buğday veriyordu da onunla ancak bir parça beslenebiliyorduk. 
Değirmende [ქარქანოღლი] Karkanoğlu adlı bir Laz çalışıyordu; buğdayımızı,
 mısırımızı parasız öğütüyordu. Orada bir yıl dört ay boyunca sürgün kaldık; annem ve 
babam hastalandı.
 
Derken 1953 yılında Jozef Stalin öldü, ardından Lavrenti Beria’yı öldürüldü. Bütün bu  
gelişmelerden sonra Sovyet Hükümeti, evlerimize dönmemize izin verdi. Yine on beş gün 
boyunca dönüş yollarında aynı çileleri çekmek zorunda kaldık. Sarpi’deki evimize 
döndüğümüzde artık çok mutluyduk. O zamanki evimiz ahşaptı. Sürgünden döndüğümüzde 
artık o evde yaşamamız imkânsızdı. Yeni bir ev inşa etmeye başladık. Evi üç yılda bitirdik. Çok zor günler geçirdik. Biz sürgünden 
döndükten sonra, Osman ağabeyim de Sovyet ordusundaki askerlik hizmetini tamamlayarak 
terhis olmuştu. O da eve döndü. Tabii Osman ağabeyim askerde olduğu için sürgünde yanımızda 
değildi. Komşu köyde yaşayan kız kardeşim, kocası ve çocukları da sürülmüştü. Ancak onlar bizden
 bir yıl sonra sürgünden dönebildiler. Sürgün yıllarında kız kardeşimin iki erkek çocuğu doğdu. 
Kayınvalidesi sürgünde vefat etti. Kayınpederi de sürgünden döndükten üç veya sene sonra 
vefat etti. Sürgünden döndüğümüz tarih Kasım 1953’tür. 

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-1-once.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-2-kendimden.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-3-ticaret.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-4-sohum.html 

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-5-muhacirlikte.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-6-hopada-az.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-7-perisan-bir.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-8-bayragmz.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-9-muhacirlik.html 

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-10-simdiki.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-11-samsun.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-12-hopadaki.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-13-kutaisiye.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-14-muhacirlik.html

 https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-15-sohbet.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-16-profesor.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-sozlu-tarih-17-tavan.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-sozlu-tarih-18-azlagadan.html 

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-sozlu-tarih-19-georges.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-sozlu-tarih-20-sovyetler.html

 




Oçvalu

 

Şiliançxovrooş jureneçdovit̆oar [1951] ǯanaşi k̆işis tutape t̆u. Kyoişa moxt̆es hukumetiş k̆oçepe, ok̆obğes kyoişi mteli p̆art̆iuli k̆oçepe do k̆reba qves. P̆art̆iulepes uǯves ki, - am seis kyoişen mileti vuçvaminonan - ya. Edo tito-tito p̆art̆iuli vit oxorişa oçkves. Çkin mutu var miçkit̆es. Seis saat̆i otxos nek̆nas memik̆ank̆es. Babak nek̆na kogonǯk̆u, Oxoris Urusişi ask̆eri kamaʒxont̆u. Entepek̆ala ar Sarpuli kort̆u. Rusişi opiʒerik miǯves ki giçvaminonan-ya. oǯiu, oquu var qvatya. Nanak na aya şignu opiʒeris t̆upeğis nank̆ap̆u do uǯu: “Domp̆ili do akolen va vulu”. Babak-ti quu, çkin omgarinu kogeoç̆k̆it aya k̆abğape manžageepek koşignes, komoxt̆es çkinda t̆upeğonik miti var amoçku, çkin oxois ǯioma k̆abğa miğut̆es manžageepek askeepes va usibines do zoiten oxoişa amaxt̆es. Şeepeşi dolobargu hogyoç̆k̆es. dolibargei noğaşa hagemiğes. Ek didi maşinape dgit̆es. K̆arta xanes meçkinei uğut̆u ar maşina. Çkin kagemiqones, kogemobğes, maşinas do şeepe çkini-ti dolobarges. Yanişa miti var moçkumet̆es. Nandidi çkimiti var memanç̆es, ǯiu, kok̆onağuu. Nanak maşinaşen geʒxont̆u, nanamuşis kogvak̆iu, ǯieli, mgainei kodolvak̆kit̆es do nana gei komoxt̆u, Çkin beepek jindolen voǯk̆ert̆it amus. Aşoten, kyoişi vit xane umotvalu maşinapeten, k̆işis, qinis Batumişa kagemiqones. P̆ort̆is yakinis çkinistei miletişeni vagonepe t̆u moqonei. Doloxe kamomobğes. Çkini vagonis otxo oxoişi k̆oçepe vort̆it. Eçdoovro [28] k̆oçi ar vagonis. Taropes çkini şeepe hodobdvit. Vit̆oarepek̆ele çkini vagoni Kobuletişa igzalu. Ç̆it̆a vakitis dodgitu, nek̆na vagominǯk̆es. Ekolendon Soxumişa mendamiqones, Soxumis dotanu, ç̆it̆a penceeşen viǯk̆et̆it. Ek k̆ai vakit̆i bdgit̆it. Ekolen Almavirişa. Gzas ne ǯk̆ai miğut̆es do ne gyai. Bakoşa na moptit gyai do ǯk̆ayi momçes. Gale gamaptit. Ek̆ule Ast̆raxanişa vidit. Ek na gyai momçes korbank̆ani domağodes. P̆quit, do gale gamamiqones. Ast̆raxaniş k̆ule Gurievis kodobdgitit. P̆at̆i qini t̆u. Hukumetişi miletik mutu k̆abi giğunan-na kyomui megçaptya. Çkin k̆alati meiğit (Oxoişen miğut̆es malei). Didi gza t̆u do xe -k̆uçxe memaqines. Vagonişa ancağ moiğit. Gamagzuşi dişk̆a va miğut̆es. İanvaris geç̆k̆apules Uralis komopxvadit. Qini zoiten mek̆oolapit, do Şua Aziaşa moptit. Ek ek̆o qani va rt̆u. Gzas vit̆oxut ndğaşen dido vort̆it, soni T̆aşk̆ent̆işa komoptit. Çkini vagoni T̆aşk̆ent̆işen otxoneçdovit [90] k̆ilomet̆ri ekole dodgitu. Vagonepes ağne maşinape konodgines. Maşinapeşa mok̆amiqones edo memiqonopan, ama so - var miǯumenan. Em vakitis “k̆alxozi” uǯumet̆es do ek mendamiqones. Ç̆it̆a paʒxas komolomobğes oxoiti dgit̆u, ama ek [Alamanepe] Nemʒepe skidut̆es, xolo K̆azaxi, Uzbek̆i, Urumepeti t̆es. Ek hukumetik ti mutu va momçes. Dido mileti ugyaelobaten doğuru gext̆imei. Man vit̆ootxo [14] ǯanei vort̆i. Mtelik - dalepek, cumalepek, nanak do babak oçalişu gyoç̆k̆eet̆es. T̆rakt̆oris na içalişep̆t̆u çkinepek pambuğişi yaği do dik̆a momçap̆t̆es, amuten şui moişvanit. Mskibus ar Lazi k̆oçi t̆u (Karkanoğli), emuk upaeli mimkup̆t̆es. Ar ǯana do ovro tutas kodopsk̆idit ek; nana do baba domažabunu. St̆alini doğuu, Beria doqviles. Amuş k̆ule Urusişi hukumetik oxoişa gomoktines. Gzas xolo vit̆oxut [15] ndğa kodopsk̆idit. Oxoişa na goiktit dido xelebei vort̆it. Oxoi ncaşi miğut̆es, e na goiktit ek osk̆edinu var iqvet̆u. Geoç̆k̆it ağne oxoi ok̆idus. Sum p̆k̆idup̆t̆it. Dido meç̆ieli ora miğut̆es, geptit şk̆ule çkimi cuma Osmani ask̆eobaşen kagext̆u, iya çkini k̆ala oçvalus va rt̆u. Çkini k̆ala da çkimi kimoli beepeten çvei t̆u do, yanis ar kyois skidut̆u. Entepe ar ǯanaş k̆ule kagext̆es. Jur biç̆i ek aqu, damtee ek koduğuu, mtii - na gext̆es sum-otxi, ndğaş k̆ule doğuru.  Çkin şiliançxovrooş jureneçdovit̆osum [1953] ǯanaşi Noemberis goiktit.

 


[Kaynak kişi: Nodar K̆ak̆abaže; kayıt altına alan: Lile Tandilava; kayıt yeri ve tarihi: Sarpi köyü, 2014, (Kaynak kitap: “Sarpi”, Batumis Şota Rustavelis Saxelmǯipo Universit̆et̆i Kartvelologiis Ʒent̆ri, s.s. “Gamomʒemloba Aç̆ara”, Batumi, Gürcistan, 2015), (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 2020)]

aksamaz@gmail.com