12 Haziran 2020 Cuma

“Gıda Güvenliği”

 



“Gıda Güvenliği”

 

“Birleşmiş Milletler Örgütü”, 24 Haziran 2018 tarihinde aldığı bir kararla 7 Haziranı “Dünya Gıda Güvenliği Günü” olarak ilân etti. “Dünya Sağlık Örgütü (WHO)” ve “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)”,  geçen yıldan beri 7 Haziran’ı “Dünya Gıda Güvenliği Günü” olarak kutluyor.

“Dünya Gıda Güvenliği Günü”nün bu yılki “kutlanması” da günün “anlam ve önemine” uygun olarak yapıldı.

7 Haziran “Dünya Gıda Güvenliği Günü” ile ilgili olarak “Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF)” ve “Türk Veteriner Hekimler Birliği” birer açıklamayla “günün anlam ve önemine” vurgu yaptı. Youtube’de akademik ünvanlı birkaç kişinin aynı minvâldeki kısa açıklamalarına da tesadüf ettim.

“Dünya Sağlık Örgütü” ve “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü” kuruldukları günden bu yana, kuruluş amaçlarında belirtilen görevlerini lâyıkıyla yaptılar mı, yapabildiler mi? Hayır!

İnsanların neden hâlâ açlık ve susuzluktan kırıldıklarını, neden doğal tohumla yapılan tarımdan uzaklaşt(ırıld)ıklarını ve neden sistemli bir şekilde GDO’lu tohum ve ürünlerine yönel(til)diklerini sorgulamadan ve soruna doğru çözüm yolları bulmak için kafa yormadan  “Dünya Gıda Güvenliği Günü”ne “güzelleme yapmak” en iyimser tabirle havanda su dövmeye benziyor. Gıda denilince tarım üretim ve ürünlerini büyük ölçüde göz ardı ederek yalnızca “hayvansal gıdaları” gündeme getirmek de bir başka yanlışlık.

Görünen o ki, “Dünya Sağlık Örgütü” ve “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü”nün “Gıda Güvenliği”nden anladığı, GDO’lu tohumla yapılan tarım üretimi ve bu ürünlerin tüketiminin bugünkü haliyle “güvenlik” altına alınmasıdır. Aynı şekilde hayvansal ürünlerin üretimi ve tüketiminin  “güvenliği” de bugünkü haliyle garanti altına alınmak isteniyor. Bu durumda da “Hayvan Hakları” unutulmuş oluyor.  Bu da, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insanların hem kendi aralarındaki hem de hayvanlarla olan ilişkilerindeki adaletsizliklerin ve kırımların devam etmesine onay verildiği anlamına geliyor.

Her 7 Haziran’da “Dünya Gıda Güvenliği Günü”ne “güzellemeler yapmak” ve yalnızca bilinen sorunları tekrarlamak yerine, çok yakın bir geçmişe kadar kendi kendine yeten birkaç tarım ülkesinden birisiyken, günümüzde Türkiye’nin neden GDO’lu tarım ürünlerini ithal eden bir ülkeye dönüştüğünü sorgulamak ve “ulusal gıda güvenliği” sorununa yeniden doğru çözüm yolları üretmek ve bunları uygulamaya koymak gerekir.

Türkiye’de tarımın neden günden güne acınacak bir hale ge(tiri)ldiği sorgularken de gündelik siyaset ve oy kaygılardan uzak, bu olumsuz gelişmede sorumluluğu olan eski siyasîlerin yanlış politika ve uygulamalarını da bütün çıplaklığıyla açığa vurmak ve onların yanlışlarını devam ettirmemek gerekiyor.

Eğer Türkiye’nin yeniden kendi kendini doğal tarım ürünleriyle de besleyebilen bir tarım ülkesi de olması gerçekten isteniyorsa,  CHP lideri Millî Şef İsmet İnönü ve Hükümetinin ABD ile imzaladığı askerî, siyasî, kültürel, ekonomik gizli ve açık anlaşmaların içerikleri, uygulanma süreçleri, sonuçları bugüne kadarki olumsuz etkileriyle gözler önüne serilmelidir. Aynı şekilde DP lideri Adnan Menderes ve Hükümetinin de ABD ile imzaladığı 12 Kasım 1956 tarihli Münakit Ziraî Emtia Anlaşması” ve diğer anlaşmaların içerikleri, uygulanma süreçleri, sonuçları bugüne kadarki olumsuz etkileriyle açığa vurulmalıdır.

“Truman Doktrini” ve “Marshal Plânı”nın Türkiye için ne anlama geldiğini bilmek ve akılda tutmak gerekir.

 

 

Haydar Tunçkanat, 1960’larda “meselenin aslı”nı açığa vurmuştu

 

 

Gıda Güvenliğini; “Dünya Sağlık Örgütü” ve “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü”nün bugünkü aklıyla anlamak ve kutsamak günümüzdeki bütün bu adaletsizliklerin sebebi olan “Beyaz Adam”ı bugüne kadar yaptıklarında aklamak ve gelecekteki yeni adaletsizliklerinde de kendisine yeniden onay vermek anlamına geleceğine hiç şüphe yok.  (10 VI 2020)

 

 

(Önerilen okuma: Haydar Tunçkanat, “İkili Anlaşmaların İçyüzü”, Alaca Yayınları, 2019, İstanbul)

 

 

Ali İhsan Aksamaz

aksamaz@gmail.com

 

 

 

 

 http://www.kuzgunportal.com/2020/ali-ihsan-aksamaz-gida-guvenligi-58074/

https://sonhaber.ch/gida-guvenligi/