Geçmişten
İki Örnek: 1 Mayıs (ARŞİV)
I.1
Mayıs 2010 ve “Laz” Dernekleri
1 Mayıs 2010’un, en azından
İstanbul ve Ankara’da yaşayan Laz aydınları açısından farklı geçeceğini, yeni
bir başlangıç olacağını ve bunun gelecek yıllar için Türkiye’nin hemen her
yerindeki Laz Aydınlarının gözünde de önemli bir örnek oluşturacağını ümit etmiştim.
Tabelalarında “Laz” adı geçen, biri
İstanbul’da diğeri Ankara’da kurulu iki ayrı derneğin yöneticilerinin, en az
bir ay önceden 1 Mayıs’ı İstanbul veya Ankara’da beraber kutlama çalışmalarını
planlamak üzere bir araya gelmeleri gerekirdi. İlk olarak bir koro
oluşturulmalıydı. Repertuarında ise, öncelikle Lazca 1 Mayıs Marşı ve diğer
devrimci marşlar yer almalıydı. 1 Mayıs kutlamaları sırasında taşımak üzere
güncel sosyal-sınıfsal konulara ilişkin Lazca pankartlar da hazırlanmalıydı.
Emperyalist- kapitalist saldırıya ve çay ve fındık üretimindeki çok yönlü
sömürüye de dikkat çeken Lazca bir bildiri Türkçesiyle beraber kaleme
alınmalıydı. 1 Mayıs kutlamaları sırasında bu bildirinin dağıtılması da
planlanmalıydı. Sonra 1 Mayıs kutlamalarına, İstanbul’da mı, Ankara’da mı
katılınacağına karar verilmeliydi. Buna göre hareket edilmeliydi. Meydanda da
tek bir pankart altında, Skidas Arti
Pukrik’a (“Yaşasın Bir Mayıs”) pankartı altında da yürünmeliydi. Bu türden
kolektif bir etkinliğe büyük bir ihtiyaç vardı. Fakat olmadı.
Diyelim ki bu iki ayrı dernek
yöneticileri 1 Mayıs’a ilişkin bir araya geldi, görüştü. 1 Mayıs kutlamalarına
birlikte katılma kararı aldı. Yine diyelim ki bu derneklerin üye ve
taraftarlarında, sempati duydukları siyasî grup pankartları altında yürüme
eğiliminin ağır bastığı görüldü. O zaman da üye ve taraftarlarının yer alacağı
yürüyüş kollarında, kendi kimliklerini ifade edecek poster ve Lazca dövizler
taşımaları yönünde bir düzenleme yapılabilirdi. Katılıma ilişkin olarak
belirttiğim her iki ihtimal veya bir üçüncüsü için Lazca sloganlar, poster ve
Lazca-Türkçe bildiri önceden hazırlanmalıydı. Basın da hesaba katılmalıydı.
Bu dernek yöneticilerinin, 1
Mayıs’ta kendi kimlikleriyle tanınmaları yolunda bu basit düzenlemelere
gitmeleri imkânsız veya çok mu zordu?! Bu derneklere, zengin mücadele
geçmişleri ve cesur, yiğit önderlerini sahiplenmek yakışırdı.
İnsanlığın sosyal-sınıfsal ve
evrensel kurtuluş mücadelesinde diğer emekçi halkların olduğu gibi Lazlar da
hep vardı. Rusya’da Çarlık
otokrasisine karşı Bolşevikleri desteklediler. Büyük Ekim Devrimi’ne
katıldılar. 14 Temmuz 1919'da TKF’nin kurucu komitesini Mustafa Suphi, Maksut
Ekşi, Ali Rıza Keskin, Mustafa Börklüce, Murat Sarı ve Kadir Erzurumlu ile
birlikte oluşturan Osman Topçuoğlu, Rize/ Pazar kökenli Laz bir Bolşevik’ti.
Osman Topçuoğlu, yoldaşları ile birlikte Anadolu ve İstanbul’u karış karış
dolaşmış, buralarda faaliyet gösteren çeşitli
sosyalist-komünist-komünizan gruplar, sendikalar ve öncü işçilerle bağlantı
kurmuş, örgütlenme çalışmalarına başlamıştır. Bütün bunların sonucunda, 10
Eylül 1920’de, Bakû’de yetmiş beş delegenin katılımı ve devrimci ve komünist
grupların da tek bir çatı altında toplandığı TKF’nin oluşturulması 1. Kongreyle
gerçekleştirilmişti. “Komünist Enternasyonal” tarafından da tanınmış olarak ve
“22 bin kişilik kendi Kızıl Ordusu’yla” TKF kurulmuştu. Bu hareketin Kırım’da
yayınlanan Yeni Dünya adlı yayın
organı ise, Laz kayıkçılar tarafından Anadolu’ya taşınıyordu.
Bu derneklerin
yöneticileri; İskender Tzitaşi, Hasan Helimişi adıyla özdeşleşen yüzlerce Laz
Bolşevik kadronun, parti disiplini içinde ve illegalite şartlarında Doğu
Karadeniz’de örgütlenme çalışmaları yapmış
ve mücadele etmiş olduğunu bilmeliydiler.
İş Kanunu’nun olmadığı,
sendika kurmanın, grev yapmanın resmen yasak olduğu, çalışma saatlerinin oniki
saati aştığı, tatil gününün olmadığı, kadınların doğum izni haklarının, geçim
endeksinin olmadığı, sendikanın adının anılamadığı 1929 yılında, İzmir’de
kurulu olan İngiliz-Amerikan ortaklığı Glen Tobacco’da “Sendika Kadınlar
Komitesi”ni örgütleyerek emek tarihinin en anlamlı sayfalarından birini yazan
öncü kadın emekçilerden birisi olan Laz kökenli işçi Safiye Topçuoğlu’nu
hatırlamamak mümkün mü?!
Bu dernek yöneticilerinin, Topçuoğlu Osman, İskender
Tzitaşi, Hasan Helimişi, Adsızlar ve kadın emekçi önder Safiye’yi yok saymaları
ve tam da bu önderlerin anılacağı ve mücadelelerini yaşatmak ve kimlik
mücadelesi için ciddî adımların atılacağı yegâne yer olan 1 Mayıs alanında
sloganlarıyla, posterleriyle, bildirileriyle, basın açıklamalarıyla yer
almamaları üzerinde bir defa değil, onlarca düşünmeleri gereken bir durumdur.
Eleştiri-özeleştiri mekanizmalarının çalışmasıyla
kazanılacak büyük bir dünya vardır. Bu kısacık yazımızla da hem eleştirinin
katkı olduğunu bir kez daha vurgulamış oluyoruz, hem de bu görevimizi
gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.
“1 Mayıs Alanları” aynı zamanda, farklı milliyetlerden
insanların emekdaşlık paydasında buluşacakları önemli bir zemindir. Böylece
emperyalist-kapitalizmin milliyetler meselesini kullanmasının etkileri
azaltılabilir; halkların birbirlerini boğazlamasının önüne geçilebilir. Bu
dernek yöneticileri 2010 1 Mayıs’ında böylece önemli bir fırsatı ellerinden
kaçırmış oldular. 1 Mayıs’ta sağlayacakları böyle bir beraberlik, sadece iki
derneğin içindeki insanları değil, diğer insanları da etkileyecekti. Dernekler
hatalarını, eksikliklerini daha kolayca görecek, eleştiri ve özeleştiriyle
herkes kendisine bir düzen vermek zorunda kalacak, tek kelimeyle önemli bir
başlangıç ve güçlü bir atılım yapılabilecekti. Kimi Laz Aydınlarının küçük burjuva
kendini beğenmişliklerinden kurtulmaları, mikro-milliyetçiliğe kaymalarının önlenmesinde
diğer insanlarla emekdaşlık dayanışması temelinde hareket edilmesi önemli bir
örnek oluşturacaktı.
1 Mayıs 2010’un, Laz aydınları açısından önemli bir
yol ayrımı olduğu görülmektedir. Artık önlerinde iki yol bulunmaktadır: Ya
birleşecekler ve emperyalist-kapitalizmin emeklerini ve ürünlerini sömürmesine
ve kimliklerinin en belirgin özelliği olan anadillerinin yok edilmesine karşı
birlikte direnecekler ve diğer milliyetlerden halkların aydınlarıyla da emekdaşlık
paydasında buluşup Abhazya konusunda da örnek olacaklar. Ya da bugünkü
dağınıklık devam edecek, sistemin inkâr-imha-asimilasyon politikaları karşısındaki
yabancılaşmalar hızla artacak ve böylelikle zamanla farkında bile olmadan
halkları birbirine karşı kışkırtanların dümen suyuna girerek
emperyalist-kapitalizmin karanlık sularında pupa yelken yol alınacaktır. (4 V
2010)
[Kaynak: Ali İhsan Aksamaz,
“1
Mayıs 2010 ve ‘Laz’ Dernekleri”, Sorun Polemik Marksist İnceleme- Araştırma
Dergisi, Sayı 41, Mayıs 2010 (“Laz Aydınları ve Sorumluluk”, Sorun Yayınları,
İstanbul, 2011)]
1 Pukrik̆a 2010-k mcveşi orapes na rt̆uşen ekole, Mp̆oli do Ankaras
na skidunan Lazuri gamantanerepeşi oʒ̆k̆omilobaşen çkvaneri na mek̆ilasunt̆u,
ağani ar moçk̆va na iqvasunt̆u do eyakti Turkiaşi emedeni iri sotis na skidunanLazuri
gamantanepeşi tolisti ar misali na ʒ̆opxasunt̆u, ma mepşveret̆i,
Tabelape mutepeşis “Lazuri” noç̆ars, ar teri Mp̆olis majura
Ank̆aras arti majuranişen elak̆ideri jur ocumaleşi maktalepe ok̆ok̆atuşi rt̆es,
1 Pukrik̆a Mp̆olis varna Ank̆aras artot oxvamuşi dulyapeşa oʒ̆k̆omilu şeni,
minimi ar tuta ʒ̆oxleşen. İrişen ʒ̆oxle,
ar k̆oro oʒ̆opxinuşi rt̆u. Rep̆ert̆uaristi iptinirot Lazuri 1 Pukrik̆aşi Marşi
do majura magektaluri marşepe dodgituşi rt̆u. 1 Pukrik̆aşi oxvamupeşi vaxitis otiru
şeni andğaneri ndğaşi sosialur-sinifuri temapete Lazuri p̆ank̆art̆epeti
oxaziruşi rt̆u. İmp̆erialist̆ur- k̆ap̆it̆alist̆uri mek̆ap̆aşa do çai do txirişi
omralus dido k̆eleni gamaşkvalati moʒ̆irasunt̆es Lazuri ar ognapa oç̆aruşi rt̆u
Turkuli muşi k̆ala. do 1 Pukrik̆aşi oxvamupeşi vaxitis aya ograpati xalkis
meçamu op̆alanuşi rt̆u. Ok̆vaçxe 1 Pukrik̆aşi oxvamapeşa Mp̆olisi, Ank̆arasi
ok̆atuşeni gonk̆vatuşi rt̆u. Amuteti ogzaluşi rt̆u. Meydanisti ar teri
p̆ank̆art̆işi tude, Skidas Arti Pukrik̆aşi p̆ank̆art̆işi tude ok̆ogzaluşi rt̆u. Aşo
k̆olekt̆iuri ar xvenoba zade domaçirt̆es. Mara var iqu.
Visimadat, aya jur ocumaleşi maktalapek ok̆ok̆ates do ok̆isinapes 1
Pukrik̆a şeni. 1 Pukrik̆aşi oxvamupeşa artot ok̆atuşa gonk̆vates. Xolo
visimadat, aya ocumalepeşi mak̆ature do mak̆elepes unonan ogzalu didopete,
namuşa semp̆ati na uğunan p̆olit̆ik̆uri grup̆iş p̆ank̆art̆epeşi tude.
Emindrosti mak̆ature do mak̆elepe na igzalasunt̆es ogzalobaşi k̆elepes,
ti-mutepeşi minoba na oʒ̆irasunt̆u p̆ost̆eri do Lazuri dovizepe otiruşi gzas oʒ̆opxobape
axvenasunt̆u. Ok̆atu şeni jile na mint̆u giʒ̆vat k̆arta jur albatoba varna ar
çkva masumani şeni Lazuri sloganepe, p̆ost̆eri do Lazuri-Turkuli ar ognapa ʒ̆oxleşen
oxaziruşi rt̆u. P̆resasti oʒ̆k̆omilu ç̆irt̆u.
Aya ocumalepeşi maktalepe şeni, 1 Pukrik̆as ti-mutepeşi minobabepe
oçinapuşi gzas aya k̆artandğaluri oʒ̆opxobaşa oʒ̆k̆omilu dido ç̆k̆uaşgale varna
meç̆ireli rt̆ui?! Aya ocumalepes namskvasunt̆u xampa ok̆ok̆idinu anderi do
gurami do kimoli mutepeşi omancelu.
K̆oçinobaşi sosialur- sinifuri do kianuri moşletinobaşi
ok̆ok̆idinus majura maamage xalk̆epes na rt̆u steri Lazepesti irioras kort̆es. Bolşevik̆epes numxvaces Çarobaşi
ot̆okrasiaşa medgineri Rusias. Ak̆ates Didi Gimuaşi Gektalas. 14 Xʒala 1919-s,
Turkiaşi K̆ominust̆uri Firk̆aşi magedgale k̆omisia Mustafa Suphi, Maksut Ekşi,
Ali Riza Keskin, Mustafa Borkluce, Murat Sari do Kadir Erzurumlu k̆ala na doʒ̆opxu
Osman Topçuoğlu rt̆u Otenaşi oput̆e K̆uzik̆a cinconi Bolşevik̆i.
Topçuoğlu Osmanik goxteret̆u Anatolia do
Mp̆olişi k̆arta sva gzamşinepe k̆ala artot, akonaşepes na ixandept̆u çkvadoçkva
sosialist̆-k̆omunist-k̆omunizanuri grup̆ape, sendik̆ape do goʒ̆oncğoneri
madulyepe k̆ala artikartisoba qveret̆u, Oteşkiluşi odulyobas kogeç̆k̆eret̆u.
Aşopeteti 10 St̆aroşina 1920-s, Bakus,
75 delegat̆işi ok̆atu do magektale do k̆omunist̆uri grup̆epek ar ç̆eriş
tude na ok̆oibğes TK̆F-şi oʒ̆opxoba Maartani K̆ongrete ixorʒilineret̆u.
“K̆omunist̆uri İnt̆ernasionali”şk̆elen çinerot do “22 vitoş k̆oçoni ti-muşi
Mç̆it̆a Armia”te k̆ideri rt̆u TK̆F. Aya k̆ank̆alas K̆irimis gamiçkvineri Yeni Dünya (“Ağan Kiana”) coxoni
organoti, Lazuri mafeluk̆epeş k̆elen itirinet̆es Anadoliaşa.
Aya ocumalepeşi maktalepe oçkinuşi rt̆es; İskender ʒ̆itaşi,
Xasan Helimişişi coxote na içkinen oşepete Lazuri Bolşevik̆i k̆adropek,
p̆art̆iaşi disip̆linite do illegaliteşi xalis Yulva Uçamzoğas oteşkiluşi
odulyape na qveret̆es do k̆abğa na meçeret̆es.
Dulyaşi k̆anoni na var t̆u, sendik̆a ok̆idu, grev
oxvenu ofiʒialurot yasaxi na rt̆u, Oxanduşi orape 12 saat̆i na mek̆ilapt̆u,
moşvacinoni ndğa na var t̆u, Oxorcalepes dorinoburi hak̆k̆epe na var uğut̆es,
oskiduşi endeksi na var t̆u, 1929 ʒ̆anas, İzmiris k̆ideri
İnglisur-Amerik̆anur mali Glen Tobaccos “Oxorcaluri Sendik̆aşi K̆omit̆et̆i” oʒ̆opxute
amagişi ist̆oriaşi irişen maanoni gverdepeşen ar teri na doç̆aru goʒ̆oncğoneri
oxorca maamagepeşen ar teri na ren Lazuri cincon madulye Safiye Topçuoğlu uşunu
iqveni?!
Otenkidu-timuşi
otenkiduşi mek̆anizmasi oxandute momiqvasunonan didi ar kianak elamidgirnan.
Aya mk̆ule ç̆arateti hemi otenkidu omxvacu na ren ar çkva farate tkvanda otku
minonan, hemiti aya dulya oxvenu meviğirapt.
“1
Pukrik̆aşi Meydanape” ren dido beciti ç̆k̆onepeti artneri oras, namus na
çkvadoçkva milliyetepeşen k̆oçepek emektaşobaşi odudes na ok̆ok̆atasen. aşopete
imp̆erialist̆-k̆ap̆italizmişi milliyetepeş meseleşi oxmaruşi p̆at̆inobape amʒik̆anen;
xalk̆eşi arti majura oşkvidu dodginaps. Aya ocumalepeşi maktelepes var amxares
aşote ar beciti fursat̆i 2010-şi 1 Pukrik̆as 1 Pukrik̆as, entepes na
aqvasunt̆u aşo ar artotobak xvala jur
ocumaleşi doloxe mitxanepe var, majura mitxanepesti minç̆asunt̆u Ocumalepes
çilatobape mutepe, ubağunobape mutepeşi umosi perpote ažirasunon, otenkidu do
ti-muşi otenkidute k̆artayis azirasunt̆es oç̆iroba mutepeşi, edo aşopeteti
ti-mutepeşi onʒ̆orinuşi gzalepe ožiramu
entepes aqvasunt̆es, ar nenate beciti ar moç̆k̆a do menceli ar ʒ̆oxlegamaxtimoba
ixvenasunt̆u. Namtini Lazuri gamantanerepeşi ç̆it̆a-burjuvaluri ti-moʒ̆ondobapeşen
omendralus moçitu, mik̆ro-nasionalist̆obaşa dololumu dodginus, majura k̆oçepe
k̆ala emektaşobaşi ok̆omxvacobaşi temelis oxandu şeniti iqvasunt̆u dido beciti
ar misali.
1
Pukrik̆a 2010, Lazuri gamantanerepe şeni dido ceti ar ok̆ont̆alure na ren,
k̆aixeşa ižiren. ʒ̆oxle mutepeşi jur gza nudgitun: Varti ok̆ok̆atasunonan do
imp̆erialist̆-k̆ap̆it̆alizmişa amagi mutepeşi do xeşupi gamaşvalu do minoba
mutepeşi irişen beciti peri na ren nana mutepeşi meskurinuşa medgineri artot
nodginasunonan do majura millliyetepeşen gamantanerepe k̆alati emektaşoşabi
odudes ok̆omç̆k̆eşute Abxaziaşi temasti misali iqavasunonan. Varti andğaneri
goşobğeroba naqonasunon, sist̆emaşi movaru-gondinu-moşiru p̆olit̆ik̆apete
oxark̆upe arşvacisobate manžinasen do aşopete oraş doloxe uçkinutenti
xalk̆epeşi arti majuras na memğezupanpeşi domenişi ʒ̆k̆arişa omxvacute
imp̆erialist̆-k̆ap̆it̆alizmaşi mʒ̆k̆upi ʒ̆k̆arepes gzas gedginasunonan p̆up̆aş
yelk̆enonot. (4 Pukrik̆a 2010)
II.
Oldukça Önemli Bir Gün: Rize/ Fındıklı; 1 Mayıs 2013
Dünün
tarihi 1 Mayıs 2013 idi. Laz Kimlik Mücadelesinde çok önemli bir ilk yaşandı.
Laz Aydınları; Lazcanın anavatanında, Lazca pankartlarla, Laz Halk Önderi ve
Yazılı Laz Edebiyatının öncüsü İskender Tzitaşi’nin fotoğraflarıyla, Laz
sanatçı Hasan Helimişi’nin fotoğraflarıyla yürüdüler. Dün, Laz Aydınları Rize/
Fındıklı’da; tesadüfî olarak değil, iradî olarak biraraya geldiler.
Kimliklerinin ve verdikleri kimlik mücadelesinin en önemli unsuru, anadilleri
Lazcaya ilişkin Lazca dövizlerle yürüdüler. 1 Mayıs kutlamalarına böylesi bir
katılım bir ilktir. Bu katılım, aynı zamanda da Laz Kimlik Mücadelesinde de
oldukça önemli bir dönemeçtir.
Kasım
1993, “Ogni Dergisi”nin yayınlandığı tarihtir. Laz Aydınları, “Ogni Dergisi”yle
iradî olarak kimlik mücadelesi başlatmışlar ve önemli kazanımlar
kazanmışlardır. Kasım 1993, Laz Kimlik Mücadelesi için, Lazcanın geleceğe
kurumsal olarak taşınma mücadesinde önemli bir milattır. Aynı şekilde, 1 Mayıs
2013 tarihi de Laz Kimlik Mücadelesinde önemli dönüşümün ve atılımın başlangıcıdır.
Demek ki, artık Laz Aydınları yalnızca yayınevi idarehanelerinde, dernek
lokallerinde değil, artık panellerde de, meydanlarda da yerlerini alacaklar.
Dün
Fındıklı’daki 1 Mayıs kortejinde ve mitinginde Lazca pankartlarıyla yer alan
Laz Aydınları, bütün bu güzel gelişmelerin de müjdecisidirler. Laz
Aydınlarının, 1 Mayıs’a iradî olarak katılmaları önemliydi. Önemli olan bir
konu da, bileşimleriydi. Çok farklı yaş, meslek ve siyasal görüştendiler. Ancak
Laz kimliği için, Lazcanın geleceği için, biz de varız, demek için bir araya
geldiler. Bu katılımın bir başka önemi de var. Bu mesaj, hem Lazcanın
vatanındaki Laz Aydınlarına hem de büyük şehirlerde yaşayan bütün Laz
aydınlarına: “Bakın, biz bir araya geldik; bir arada durabiliyor ve
taleplerimizi dillendirebiliyoruz; birlikte bir şeyler yapabiliyoruz. Gelin;
sizler de bir arada durun! Kolektif duruş, kolektif bilinç ve kolektif mücadele
ile hakkımızı, hukukumuzu; kimliğimiz, emeğimizi, doğamızı savunabiliriz!” Bu
mesaja kulak vermek gerek.
Aslında
Nisan başında da ortak bir duruş sergileyerek, “Laz Aydınları Deklarasyonu”nu
yayınladılar. Bu ve 1 Mayıs 2013 önemli bir başlangıçtır.
Geçen
yıl, Laz Aydınları olarak; Çerkes, Gürcü ve Laz Aydınlarıyla beraber ortak
kortej oluşturmuş ve İstanbul, Taksim Meydanı’nındaki 1 Mayıs kutlamalarına
kendi taleplerimizi dillendiren Lazca dövizlerle, Lazca sloganlarla da
katılmıştık. Daha önce de Ankara’daki Laz Aydınları da, 1 Mayıs kutlamalarına
birkaç kez katılmışlardı. Bütün bunlar çok önemli. Ancak “1 Mayıs 2013-
Fındıklı” bütün bunların ötesinde bir anlama sahip.
Fındıklı’daki
1 Mayıs kortejine katılanları, taşıdıkları Lazca dövizleri internet üzerinden
gördük; kendileriyle görüştük. Sevindik; o arkadaşlarımızı hemen kucaklamak,
bağrımıza basmak istedik, gözlerimiz buğulandı. Mücadelenin esas sahipleri
artık meydandaydı.
Bu
tür durumlarda hep, kaç kişi oldukları sorulur. Bunun bir önemi yok. Önemli
olan, o gün, orada, bir arada ve Lazca sloganlarla olmaktı; arkadaşlar da
oradaydı. Fotoğraflardan gördüklerimiz, tüylerimizi diken diken yaptı. Demek
Laz Kimliği, Laz Dili sahipsiz değil. Öğrendiğimize göre, arkadaşlar iradî
olarak biraraya gelmişler ancak, çok daha önceden fazla hazırlık yapmamışlar.
Buna rağmen, çok önemli mesajlar vermeyi başardılar.
Lazca
sloganlar içeren dövizleri taşımak; İskender Tzitaşi’nin, Hasan Helimişi’nin
fotoğraflarını taşımak Laz kimlik Mücadelesinde de önemli bir duruşu ifade
ediyor. Bu 1 Mayıs, kuşkusuz çok tartışılacak, eksiklikler üzerinde de
durulacak. Önümüzdeki 1 Mayıslar için önemli bir örnek olacak. Hopalı Faik
Efendi, Osman Topçuoğlu, Safiye Topçuoğlu, Fahri Kahraman, Şehzat Ayartepe, M.
Recai Özgün, Nurdoğan Abaşişi, Metin Lokumcu, Yaşar Turna, Yüksel Yılmaz Mehmet
Yavuz Türköz ve diğerleri. İsak Zvania ve diğerleri. Bütün bu insanlar, bugünkü
mücadale ortam ve ruhuna sahip olmamıza katkı sunan insanlar.
“1
Mayıs 2013- Fındıklı”dan Laz Aydınları bir görev çıkarıyor: “İlköğretim
okullarında Lazcanın seçmeli ders olabilmesi için, müfredat programını, ders
programını kolektif bilinçle hazırlayacağız. Bu müfredatı, programı Talim
Terbiye Kurulu’na kolektif bir anlayışla 100 kişiyle sunacağız; takipçisi
olacağız. Aynı şekilde Lazca ders kitabını da birlikte hazırlayacağız. Bütün bu
işleri hep beraber takip edeceğiz; aynı “Laz Aydınları Deklarasyonu”na imza
koyduğumuz ve savunucusu olduğumuz gibi.”
Laz
Aydınları, çeşitli konularla farklı düşünebilirler, fakat Laz Kimliğini ve
Lazcayı kurumsal olarak yaşatmak ve geleceğe taşımak konusunda beraber durmak
zorundadırlar, beraber üretmek zorundadırlar. Birlikte durdukları zaman,
bireyciliği ve bireyciliğin ortaya çıkardığı dedikodu kültürünü de kısa sürede
ortadan silebileceklerdi. İşte o zaman iş üretiyor olabileceklerdir. Bütün
bunlara her birimiz kafa yormalıyız. İskender Tzitaşi’yi hatırlayalım. Onun,
Stalin’e yazdığı mektubu okuyalım. İskender Tzitaşi Paneli’ne ilişkin sesli ve
yazılı materyalleri izleyelim, okuyalım. Yaklaşık seksen yıl önce, Laz
Aydınları neler yaptılar. Bunların peşinde koşalım; yeni bilgi ve belgeleri ortaya
çıkaralım, sahiplenelim. Eleştiriden- özeleştiriden korkmayalım. İşte o zaman
İskender Tzitaşi çizgisini yakalayabilir, anlamlı mücadeleler verebilir ve
kazanımlar edinebiliriz.
Laz
Kimliğini ve Laz Dilini yok sayan bütün resmî ideoloji ve resmî tarih
tezleriyle yüzleşmenin de, hesaplaşmanın da, kalıcı kazanımlar elde etmenin tek
anahtarı Laz Aydınlarının bir arada durmasıdır.
Dün
Fındıklı’daki korteje ve mitinge katılan Laz Aydınları duruşlarıyla önemli
barışçı mesajlar verdiler. Bu mesajlara kulak verelim. Dün, onlar bize güzel
bir ders verdiler.
Kasım
1993’den sonra, bir başka önemli başlangıca tanıklık etmemizi sağlayan Laz
Aydınlarına bin selâm olsun!
[Kaynak: Ali İhsan
Aksamaz, “Oldukça Önemli Bir Gün: Rize/ Fındıklı; 1 Mayıs
2013”, lazca.org/ demokrathaber.org,
2 V 2013)
1 Mayıs 2012 ve 2013 katılım
görüntüleri:
https://sonhaber.ch/gecmisten-iki-ornek-1-mayis-arsiv/