5 Mayıs 2024 Pazar

Geçmişten İki Örnek: 1 Mayıs (ARŞİV)

 

 


Geçmişten İki Örnek: 1 Mayıs (ARŞİV)

 

I.1 Mayıs 2010 ve “Laz” Dernekleri

1 Mayıs 2010’un, en azından İstanbul ve Ankara’da yaşayan Laz aydınları açısından farklı geçeceğini, yeni bir başlangıç olacağını ve bunun gelecek yıllar için Türkiye’nin hemen her yerindeki Laz Aydınlarının gözünde de önemli bir örnek oluşturacağını ümit etmiştim.

Tabelalarında “Laz” adı geçen, biri İstanbul’da diğeri Ankara’da kurulu iki ayrı derneğin yöneticilerinin, en az bir ay önceden 1 Mayıs’ı İstanbul veya Ankara’da beraber kutlama çalışmalarını planlamak üzere bir araya gelmeleri gerekirdi. İlk olarak bir koro oluşturulmalıydı. Repertuarında ise, öncelikle Lazca 1 Mayıs Marşı ve diğer devrimci marşlar yer almalıydı. 1 Mayıs kutlamaları sırasında taşımak üzere güncel sosyal-sınıfsal konulara ilişkin Lazca pankartlar da hazırlanmalıydı. Emperyalist- kapitalist saldırıya ve çay ve fındık üretimindeki çok yönlü sömürüye de dikkat çeken Lazca bir bildiri Türkçesiyle beraber kaleme alınmalıydı. 1 Mayıs kutlamaları sırasında bu bildirinin dağıtılması da planlanmalıydı. Sonra 1 Mayıs kutlamalarına, İstanbul’da mı, Ankara’da mı katılınacağına karar verilmeliydi. Buna göre hareket edilmeliydi. Meydanda da tek bir pankart altında, Skidas Arti Pukrik’a (“Yaşasın Bir Mayıs”) pankartı altında da yürünmeliydi. Bu türden kolektif bir etkinliğe büyük bir ihtiyaç vardı. Fakat olmadı.

Diyelim ki bu iki ayrı dernek yöneticileri 1 Mayıs’a ilişkin bir araya geldi, görüştü. 1 Mayıs kutlamalarına birlikte katılma kararı aldı. Yine diyelim ki bu derneklerin üye ve taraftarlarında, sempati duydukları siyasî grup pankartları altında yürüme eğiliminin ağır bastığı görüldü. O zaman da üye ve taraftarlarının yer alacağı yürüyüş kollarında, kendi kimliklerini ifade edecek poster ve Lazca dövizler taşımaları yönünde bir düzenleme yapılabilirdi. Katılıma ilişkin olarak belirttiğim her iki ihtimal veya bir üçüncüsü için Lazca sloganlar, poster ve Lazca-Türkçe bildiri önceden hazırlanmalıydı. Basın da hesaba katılmalıydı.

Bu dernek yöneticilerinin, 1 Mayıs’ta kendi kimlikleriyle tanınmaları yolunda bu basit düzenlemelere gitmeleri imkânsız veya çok mu zordu?! Bu derneklere, zengin mücadele geçmişleri ve cesur, yiğit önderlerini sahiplenmek yakışırdı.

İnsanlığın sosyal-sınıfsal ve evrensel kurtuluş mücadelesinde diğer emekçi halkların olduğu gibi Lazlar da hep vardı. Rusya’da Çarlık otokrasisine  karşı Bolşevikleri desteklediler. Büyük Ekim Devrimi’ne katıldılar. 14 Temmuz 1919'da TKF’nin kurucu komitesini Mustafa Suphi, Maksut Ekşi, Ali Rıza Keskin, Mustafa Börklüce, Murat Sarı ve Kadir Erzurumlu ile birlikte oluşturan Osman Topçuoğlu, Rize/ Pazar kökenli Laz bir Bolşevik’ti. Osman Topçuoğlu, yoldaşları ile birlikte Anadolu ve İstanbul’u karış karış dolaşmış, buralarda  faaliyet gösteren çeşitli sosyalist-komünist-komünizan gruplar, sendikalar ve öncü işçilerle bağlantı kurmuş, örgütlenme çalışmalarına başlamıştır. Bütün bunların sonucunda, 10 Eylül 1920’de, Bakû’de yetmiş beş delegenin katılımı ve devrimci ve komünist grupların da tek bir çatı altında toplandığı TKF’nin oluşturulması 1. Kongreyle gerçekleştirilmişti. “Komünist Enternasyonal” tarafından da tanınmış olarak ve “22 bin kişilik kendi Kızıl Ordusu’yla” TKF kurulmuştu. Bu hareketin Kırım’da yayınlanan Yeni Dünya adlı yayın organı ise, Laz kayıkçılar tarafından Anadolu’ya taşınıyordu.

Bu derneklerin yöneticileri; İskender Tzitaşi, Hasan Helimişi adıyla özdeşleşen yüzlerce Laz Bolşevik kadronun, parti disiplini içinde ve illegalite şartlarında Doğu Karadeniz’de örgütlenme çalışmaları yapmış  ve mücadele etmiş olduğunu bilmeliydiler.

İş Kanunu’nun olmadığı, sendika kurmanın, grev yapmanın resmen yasak olduğu, çalışma saatlerinin oniki saati aştığı, tatil gününün olmadığı, kadınların doğum izni haklarının, geçim endeksinin olmadığı, sendikanın adının anılamadığı  1929 yılında, İzmir’de kurulu olan İngiliz-Amerikan ortaklığı  Glen Tobacco’da “Sendika Kadınlar Komitesi”ni örgütleyerek emek tarihinin en anlamlı sayfalarından birini yazan öncü kadın emekçilerden birisi olan Laz kökenli işçi Safiye Topçuoğlu’nu hatırlamamak mümkün mü?!

Bu dernek yöneticilerinin, Topçuoğlu Osman, İskender Tzitaşi, Hasan Helimişi, Adsızlar ve kadın emekçi önder Safiye’yi yok saymaları ve tam da bu önderlerin anılacağı ve mücadelelerini yaşatmak ve kimlik mücadelesi için ciddî adımların atılacağı yegâne yer olan 1 Mayıs alanında sloganlarıyla, posterleriyle, bildirileriyle, basın açıklamalarıyla yer almamaları üzerinde bir defa değil, onlarca düşünmeleri gereken bir durumdur.

Eleştiri-özeleştiri mekanizmalarının çalışmasıyla kazanılacak büyük bir dünya vardır. Bu kısacık yazımızla da hem eleştirinin katkı olduğunu bir kez daha vurgulamış oluyoruz, hem de bu görevimizi gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.

“1 Mayıs Alanları” aynı zamanda, farklı milliyetlerden insanların emekdaşlık paydasında buluşacakları önemli bir zemindir. Böylece emperyalist-kapitalizmin milliyetler meselesini kullanmasının etkileri azaltılabilir; halkların birbirlerini boğazlamasının önüne geçilebilir. Bu dernek yöneticileri 2010 1 Mayıs’ında böylece önemli bir fırsatı ellerinden kaçırmış oldular. 1 Mayıs’ta sağlayacakları böyle bir beraberlik, sadece iki derneğin içindeki insanları değil, diğer insanları da etkileyecekti. Dernekler hatalarını, eksikliklerini daha kolayca görecek, eleştiri ve özeleştiriyle herkes kendisine bir düzen vermek zorunda kalacak, tek kelimeyle önemli bir başlangıç ve güçlü bir atılım yapılabilecekti. Kimi Laz Aydınlarının küçük burjuva kendini beğenmişliklerinden kurtulmaları, mikro-milliyetçiliğe kaymalarının önlenmesinde diğer insanlarla emekdaşlık dayanışması temelinde hareket edilmesi önemli bir örnek oluşturacaktı.

1 Mayıs 2010’un, Laz aydınları açısından önemli bir yol ayrımı olduğu görülmektedir. Artık önlerinde iki yol bulunmaktadır: Ya birleşecekler ve emperyalist-kapitalizmin emeklerini ve ürünlerini sömürmesine ve kimliklerinin en belirgin özelliği olan anadillerinin yok edilmesine karşı birlikte direnecekler ve diğer milliyetlerden halkların aydınlarıyla da emekdaşlık paydasında buluşup Abhazya konusunda da örnek olacaklar. Ya da bugünkü dağınıklık devam edecek, sistemin inkâr-imha-asimilasyon politikaları karşısındaki yabancılaşmalar hızla artacak ve böylelikle zamanla farkında bile olmadan halkları birbirine karşı kışkırtanların dümen suyuna girerek emperyalist-kapitalizmin karanlık sularında pupa yelken yol alınacaktır. (4 V 2010)

[Kaynak: Ali İhsan Aksamaz, “1 Mayıs 2010 ve ‘Laz’ Dernekleri”, Sorun Polemik Marksist İnceleme- Araştırma Dergisi, Sayı 41, Mayıs 2010 (“Laz Aydınları ve Sorumluluk”, Sorun Yayınları, İstanbul, 2011)]

 


 

 1 Pukrik̆a 2010 do “Lazuri” Ocumalepe

 

 

1 Pukrik̆a 2010-k mcveşi orapes na rt̆uşen ekole, Mp̆oli do Ankaras na skidunan Lazuri gamantanerepeşi oʒ̆k̆omilobaşen çkvaneri na mek̆ilasunt̆u, ağani ar moçk̆va na iqvasunt̆u do eyakti Turkiaşi emedeni iri sotis na skidunanLazuri gamantanepeşi tolisti ar misali na ʒ̆opxasunt̆u, ma mepşveret̆i, 

Tabelape mutepeşis “Lazuri” noç̆ars, ar teri Mp̆olis majura Ank̆aras arti majuranişen elak̆ideri jur ocumaleşi maktalepe ok̆ok̆atuşi rt̆es, 1 Pukrik̆a Mp̆olis varna Ank̆aras artot oxvamuşi dulyapeşa oʒ̆k̆omilu şeni, minimi ar tuta ʒ̆oxleşen. İrişen  ʒ̆oxle, ar k̆oro oʒ̆opxinuşi rt̆u. Rep̆ert̆uaristi iptinirot Lazuri 1 Pukrik̆aşi Marşi do majura magektaluri marşepe dodgituşi rt̆u. 1 Pukrik̆aşi oxvamupeşi vaxitis otiru şeni andğaneri ndğaşi sosialur-sinifuri temapete Lazuri p̆ank̆art̆epeti oxaziruşi rt̆u. İmp̆erialist̆ur- k̆ap̆it̆alist̆uri mek̆ap̆aşa do çai do txirişi omralus dido k̆eleni gamaşkvalati moʒ̆irasunt̆es Lazuri ar ognapa oç̆aruşi rt̆u Turkuli muşi k̆ala. do 1 Pukrik̆aşi oxvamupeşi vaxitis aya ograpati xalkis meçamu op̆alanuşi rt̆u. Ok̆vaçxe 1 Pukrik̆aşi oxvamapeşa Mp̆olisi, Ank̆arasi ok̆atuşeni gonk̆vatuşi rt̆u. Amuteti ogzaluşi rt̆u. Meydanisti ar teri p̆ank̆art̆işi tude, Skidas Arti Pukrik̆aşi  p̆ank̆art̆işi tude ok̆ogzaluşi rt̆u. Aşo k̆olekt̆iuri ar xvenoba zade domaçirt̆es. Mara var iqu.

Visimadat, aya jur ocumaleşi maktalapek ok̆ok̆ates do ok̆isinapes 1 Pukrik̆a şeni. 1 Pukrik̆aşi oxvamupeşa artot ok̆atuşa gonk̆vates. Xolo visimadat, aya ocumalepeşi mak̆ature do mak̆elepes unonan ogzalu didopete, namuşa semp̆ati na uğunan p̆olit̆ik̆uri grup̆iş p̆ank̆art̆epeşi tude. Emindrosti mak̆ature do mak̆elepe na igzalasunt̆es ogzalobaşi k̆elepes, ti-mutepeşi minoba na oʒ̆irasunt̆u p̆ost̆eri do Lazuri dovizepe otiruşi gzas oʒ̆opxobape axvenasunt̆u. Ok̆atu şeni jile na mint̆u giʒ̆vat k̆arta jur albatoba varna ar çkva masumani şeni Lazuri sloganepe, p̆ost̆eri do Lazuri-Turkuli ar ognapa ʒ̆oxleşen oxaziruşi rt̆u. P̆resasti oʒ̆k̆omilu ç̆irt̆u.

Aya ocumalepeşi maktalepe şeni, 1 Pukrik̆as ti-mutepeşi minobabepe oçinapuşi gzas aya k̆artandğaluri oʒ̆opxobaşa oʒ̆k̆omilu dido ç̆k̆uaşgale varna meç̆ireli rt̆ui?! Aya ocumalepes namskvasunt̆u xampa ok̆ok̆idinu anderi do gurami do  kimoli mutepeşi omancelu.

K̆oçinobaşi sosialur- sinifuri do kianuri moşletinobaşi ok̆ok̆idinus majura maamage xalk̆epes na rt̆u steri Lazepesti irioras kort̆es. Bolşevik̆epes numxvaces Çarobaşi ot̆okrasiaşa medgineri Rusias. Ak̆ates Didi Gimuaşi Gektalas. 14 Xʒala 1919-s, Turkiaşi K̆ominust̆uri Firk̆aşi magedgale k̆omisia Mustafa Suphi, Maksut Ekşi, Ali Riza Keskin, Mustafa Borkluce, Murat Sari do Kadir Erzurumlu k̆ala na doʒ̆opxu Osman Topçuoğlu rt̆u Otenaşi oput̆e K̆uzik̆a cinconi Bolşevik̆i.

Topçuoğlu Osmanik goxteret̆u Anatolia do Mp̆olişi k̆arta sva gzamşinepe k̆ala artot, akonaşepes na ixandept̆u çkvadoçkva sosialist̆-k̆omunist-k̆omunizanuri grup̆ape, sendik̆ape do goʒ̆oncğoneri madulyepe k̆ala artikartisoba qveret̆u, Oteşkiluşi odulyobas kogeç̆k̆eret̆u. Aşopeteti 10 St̆aroşina 1920-s, Bakus,  75 delegat̆işi ok̆atu do magektale do k̆omunist̆uri grup̆epek ar ç̆eriş tude na ok̆oibğes TK̆F-şi oʒ̆opxoba Maartani K̆ongrete ixorʒilineret̆u. “K̆omunist̆uri İnt̆ernasionali”şk̆elen çinerot do “22 vitoş k̆oçoni ti-muşi Mç̆it̆a Armia”te k̆ideri rt̆u TK̆F. Aya k̆ank̆alas K̆irimis gamiçkvineri Yeni Dünya (“Ağan Kiana”) coxoni organoti, Lazuri mafeluk̆epeş k̆elen itirinet̆es Anadoliaşa.

Aya ocumalepeşi maktalepe oçkinuşi rt̆es; İskender ʒ̆itaşi, Xasan Helimişişi coxote na içkinen oşepete Lazuri Bolşevik̆i k̆adropek, p̆art̆iaşi disip̆linite do illegaliteşi xalis Yulva Uçamzoğas oteşkiluşi odulyape na qveret̆es do k̆abğa na meçeret̆es.

Dulyaşi k̆anoni na var t̆u, sendik̆a ok̆idu, grev oxvenu ofiʒialurot yasaxi na rt̆u, Oxanduşi orape 12 saat̆i na mek̆ilapt̆u, moşvacinoni ndğa na var t̆u, Oxorcalepes dorinoburi hak̆k̆epe na var uğut̆es, oskiduşi endeksi na var t̆u, 1929 ʒ̆anas,  İzmiris k̆ideri İnglisur-Amerik̆anur mali Glen Tobaccos “Oxorcaluri Sendik̆aşi K̆omit̆et̆i” oʒ̆opxute amagişi ist̆oriaşi irişen maanoni gverdepeşen ar teri na doç̆aru goʒ̆oncğoneri oxorca maamagepeşen ar teri na ren Lazuri cincon madulye Safiye Topçuoğlu uşunu iqveni?!

Otenkidu-timuşi otenkiduşi mek̆anizmasi oxandute momiqvasunonan didi ar kianak elamidgirnan. Aya mk̆ule ç̆arateti hemi otenkidu omxvacu na ren ar çkva farate tkvanda otku minonan, hemiti aya dulya oxvenu meviğirapt.

“1 Pukrik̆aşi Meydanape” ren dido beciti ç̆k̆onepeti artneri oras, namus na çkvadoçkva milliyetepeşen k̆oçepek emektaşobaşi odudes na ok̆ok̆atasen. aşopete imp̆erialist̆-k̆ap̆italizmişi milliyetepeş meseleşi oxmaruşi p̆at̆inobape amʒik̆anen; xalk̆eşi arti majura oşkvidu dodginaps. Aya ocumalepeşi maktelepes var amxares aşote ar beciti fursat̆i 2010-şi 1 Pukrik̆as 1 Pukrik̆as, entepes na aqvasunt̆u  aşo ar artotobak xvala jur ocumaleşi doloxe mitxanepe var, majura mitxanepesti minç̆asunt̆u Ocumalepes çilatobape mutepe, ubağunobape mutepeşi umosi perpote ažirasunon, otenkidu do ti-muşi otenkidute k̆artayis azirasunt̆es oç̆iroba mutepeşi, edo aşopeteti ti-mutepeşi onʒ̆orinuşi  gzalepe ožiramu entepes aqvasunt̆es, ar nenate beciti ar moç̆k̆a do menceli ar ʒ̆oxlegamaxtimoba ixvenasunt̆u. Namtini Lazuri gamantanerepeşi ç̆it̆a-burjuvaluri ti-moʒ̆ondobapeşen omendralus moçitu, mik̆ro-nasionalist̆obaşa dololumu dodginus, majura k̆oçepe k̆ala emektaşobaşi ok̆omxvacobaşi temelis oxandu şeniti iqvasunt̆u dido beciti ar misali.

1 Pukrik̆a 2010, Lazuri gamantanerepe şeni dido ceti ar ok̆ont̆alure na ren, k̆aixeşa ižiren. ʒ̆oxle mutepeşi jur gza nudgitun: Varti ok̆ok̆atasunonan do imp̆erialist̆-k̆ap̆it̆alizmişa amagi mutepeşi do xeşupi gamaşvalu do minoba mutepeşi irişen beciti peri na ren nana mutepeşi meskurinuşa medgineri artot nodginasunonan do majura millliyetepeşen gamantanerepe k̆alati emektaşoşabi odudes ok̆omç̆k̆eşute Abxaziaşi temasti misali iqavasunonan. Varti andğaneri goşobğeroba naqonasunon, sist̆emaşi movaru-gondinu-moşiru p̆olit̆ik̆apete oxark̆upe arşvacisobate manžinasen do aşopete oraş doloxe uçkinutenti xalk̆epeşi arti majuras na memğezupanpeşi domenişi ʒ̆k̆arişa omxvacute imp̆erialist̆-k̆ap̆it̆alizmaşi mʒ̆k̆upi ʒ̆k̆arepes gzas gedginasunonan p̆up̆aş yelk̆enonot. (4 Pukrik̆a 2010)

II. Oldukça Önemli Bir Gün: Rize/ Fındıklı; 1 Mayıs 2013

Dünün tarihi 1 Mayıs 2013 idi. Laz Kimlik Mücadelesinde çok önemli bir ilk yaşandı. Laz Aydınları; Lazcanın anavatanında, Lazca pankartlarla, Laz Halk Önderi ve Yazılı Laz Edebiyatının öncüsü İskender Tzitaşi’nin fotoğraflarıyla, Laz sanatçı Hasan Helimişi’nin fotoğraflarıyla yürüdüler. Dün, Laz Aydınları Rize/ Fındıklı’da; tesadüfî olarak değil, iradî olarak biraraya geldiler. Kimliklerinin ve verdikleri kimlik mücadelesinin en önemli unsuru, anadilleri Lazcaya ilişkin Lazca dövizlerle yürüdüler. 1 Mayıs kutlamalarına böylesi bir katılım bir ilktir. Bu katılım, aynı zamanda da Laz Kimlik Mücadelesinde de oldukça önemli bir dönemeçtir.

Kasım 1993, “Ogni Dergisi”nin yayınlandığı tarihtir. Laz Aydınları, “Ogni Dergisi”yle iradî olarak kimlik mücadelesi başlatmışlar ve önemli kazanımlar kazanmışlardır. Kasım 1993, Laz Kimlik Mücadelesi için, Lazcanın geleceğe kurumsal olarak taşınma mücadesinde önemli bir milattır. Aynı şekilde, 1 Mayıs 2013 tarihi de Laz Kimlik Mücadelesinde önemli dönüşümün ve atılımın başlangıcıdır. Demek ki, artık Laz Aydınları yalnızca yayınevi idarehanelerinde, dernek lokallerinde değil, artık panellerde de, meydanlarda da yerlerini alacaklar.

Dün Fındıklı’daki 1 Mayıs kortejinde ve mitinginde Lazca pankartlarıyla yer alan Laz Aydınları, bütün bu güzel gelişmelerin de müjdecisidirler. Laz Aydınlarının, 1 Mayıs’a iradî olarak katılmaları önemliydi. Önemli olan bir konu da, bileşimleriydi. Çok farklı yaş, meslek ve siyasal görüştendiler. Ancak Laz kimliği için, Lazcanın geleceği için, biz de varız, demek için bir araya geldiler. Bu katılımın bir başka önemi de var. Bu mesaj, hem Lazcanın vatanındaki Laz Aydınlarına hem de büyük şehirlerde yaşayan bütün Laz aydınlarına: “Bakın, biz bir araya geldik; bir arada durabiliyor ve taleplerimizi dillendirebiliyoruz; birlikte bir şeyler yapabiliyoruz. Gelin; sizler de bir arada durun! Kolektif duruş, kolektif bilinç ve kolektif mücadele ile hakkımızı, hukukumuzu; kimliğimiz, emeğimizi, doğamızı savunabiliriz!” Bu mesaja kulak vermek gerek.

 

Aslında Nisan başında da ortak bir duruş sergileyerek, “Laz Aydınları Deklarasyonu”nu yayınladılar. Bu ve 1 Mayıs 2013 önemli bir başlangıçtır.

 

Geçen yıl, Laz Aydınları olarak; Çerkes, Gürcü ve Laz Aydınlarıyla beraber ortak kortej oluşturmuş ve İstanbul, Taksim Meydanı’nındaki 1 Mayıs kutlamalarına kendi taleplerimizi dillendiren Lazca dövizlerle, Lazca sloganlarla da katılmıştık. Daha önce de Ankara’daki Laz Aydınları da, 1 Mayıs kutlamalarına birkaç kez katılmışlardı. Bütün bunlar çok önemli. Ancak “1 Mayıs 2013- Fındıklı” bütün bunların ötesinde bir anlama sahip.

Fındıklı’daki 1 Mayıs kortejine katılanları, taşıdıkları Lazca dövizleri internet üzerinden gördük; kendileriyle görüştük. Sevindik; o arkadaşlarımızı hemen kucaklamak, bağrımıza basmak istedik, gözlerimiz buğulandı. Mücadelenin esas sahipleri artık meydandaydı.

 

Bu tür durumlarda hep, kaç kişi oldukları sorulur. Bunun bir önemi yok. Önemli olan, o gün, orada, bir arada ve Lazca sloganlarla olmaktı; arkadaşlar da oradaydı. Fotoğraflardan gördüklerimiz, tüylerimizi diken diken yaptı. Demek Laz Kimliği, Laz Dili sahipsiz değil. Öğrendiğimize göre, arkadaşlar iradî olarak biraraya gelmişler ancak, çok daha önceden fazla hazırlık yapmamışlar. Buna rağmen, çok önemli mesajlar vermeyi başardılar.

 

Lazca sloganlar içeren dövizleri taşımak; İskender Tzitaşi’nin, Hasan Helimişi’nin fotoğraflarını taşımak Laz kimlik Mücadelesinde de önemli bir duruşu ifade ediyor. Bu 1 Mayıs, kuşkusuz çok tartışılacak, eksiklikler üzerinde de durulacak. Önümüzdeki 1 Mayıslar için önemli bir örnek olacak. Hopalı Faik Efendi, Osman Topçuoğlu, Safiye Topçuoğlu, Fahri Kahraman, Şehzat Ayartepe, M. Recai Özgün, Nurdoğan Abaşişi, Metin Lokumcu, Yaşar Turna, Yüksel Yılmaz Mehmet Yavuz Türköz ve diğerleri. İsak Zvania ve diğerleri. Bütün bu insanlar, bugünkü mücadale ortam ve ruhuna sahip olmamıza katkı sunan insanlar.

 

“1 Mayıs 2013- Fındıklı”dan Laz Aydınları bir görev çıkarıyor: “İlköğretim okullarında Lazcanın seçmeli ders olabilmesi için, müfredat programını, ders programını kolektif bilinçle hazırlayacağız. Bu müfredatı, programı Talim Terbiye Kurulu’na kolektif bir anlayışla 100 kişiyle sunacağız; takipçisi olacağız. Aynı şekilde Lazca ders kitabını da birlikte hazırlayacağız. Bütün bu işleri hep beraber takip edeceğiz; aynı “Laz Aydınları Deklarasyonu”na imza koyduğumuz ve savunucusu olduğumuz gibi.”

 

Laz Aydınları, çeşitli konularla farklı düşünebilirler, fakat Laz Kimliğini ve Lazcayı kurumsal olarak yaşatmak ve geleceğe taşımak konusunda beraber durmak zorundadırlar, beraber üretmek zorundadırlar. Birlikte durdukları zaman, bireyciliği ve bireyciliğin ortaya çıkardığı dedikodu kültürünü de kısa sürede ortadan silebileceklerdi. İşte o zaman iş üretiyor olabileceklerdir. Bütün bunlara her birimiz kafa yormalıyız. İskender Tzitaşi’yi hatırlayalım. Onun, Stalin’e yazdığı mektubu okuyalım. İskender Tzitaşi Paneli’ne ilişkin sesli ve yazılı materyalleri izleyelim, okuyalım. Yaklaşık seksen yıl önce, Laz Aydınları neler yaptılar. Bunların peşinde koşalım; yeni bilgi ve belgeleri ortaya çıkaralım, sahiplenelim. Eleştiriden- özeleştiriden korkmayalım. İşte o zaman İskender Tzitaşi çizgisini yakalayabilir, anlamlı mücadeleler verebilir ve kazanımlar edinebiliriz.

 

Laz Kimliğini ve Laz Dilini yok sayan bütün resmî ideoloji ve resmî tarih tezleriyle yüzleşmenin de, hesaplaşmanın da, kalıcı kazanımlar elde etmenin tek anahtarı Laz Aydınlarının bir arada durmasıdır.

 

Dün Fındıklı’daki korteje ve mitinge katılan Laz Aydınları duruşlarıyla önemli barışçı mesajlar verdiler. Bu mesajlara kulak verelim. Dün, onlar bize güzel bir ders verdiler.

 

Kasım 1993’den sonra, bir başka önemli başlangıca tanıklık etmemizi sağlayan Laz Aydınlarına bin selâm olsun!

 

[Kaynak: Ali İhsan Aksamaz, “Oldukça Önemli Bir Gün: Rize/ Fındıklı; 1 Mayıs 2013”, lazca.org/ demokrathaber.org, 2 V 2013)

 

 





1 Mayıs 2012 ve 2013 katılım görüntüleri:







 

 

https://sonhaber.ch/gecmisten-iki-ornek-1-mayis-arsiv/

 

https://www.circassiancenter.com/tr/1-mayis-2010-ve-laz-dernekleri/ 


https://www.kitapyurdu.com/yazar/ali-ihsan-aksamaz/367.html