Lazca-Türkçe
Sözlü Tarih- 14: “Muhacirlik
yıllarında küçük bir çocuk”
Cihan Harbi sırasında bu çocuk beş yaşındaydı. Ailesiyle beraber [Arhavi]
Çarmati köyünden muhacir çıkıp [Atina/] Pazar kentine gitti. Orada bazıları bu
çocuğa şöyle diyordu:
--Sizler iyi insanlar olsaydınız,
muhacir olmazdınız!
Bu çocuk, çok haşarı olduğu için anne ve babası onu çok dövüyordu. Daha
sonra aile Pazar kentinden kalkıp [Sürmene/]
Humurgan’a gitti. Humurgan’deki bir kahvehanede alt ay boyunca yaşadılar. Bu
haşarı çocuk, neredeyse her gün üç-dört komşu çocuğunun kafasını taşla
yarıyordu. Aile daha sonra Of kentine gitti. Of kentinde büyükannesi vefat etti. Gel gör ki
bu çocuk yine de haşarılığı bırakmadı. Bir gün bir çocuğun kafasını sopayla yardı.
Bunun üzerine babası, bu haşarı çocuğu bir odaya hapsetti.
Daha sonra aile Trabzon kentine gitti. Üç- dört ay orada kaldılar. Ne
var ki bu çocuğu yedi- sekiz defa
hapsettiler… Sonrasında aile Ünye kentine gitti. Bu çocuğun davranışları sebebiyle
orada da kalamadılar. Altı saat kadar mesafedeki
yukarılardaki bir köy olan [Tekkiraz/] Tekkerez’de, Çataltepe’de çoğunlukla
Türkler yaşıyordu. Orada bu çocuğun anne ve babası vefat etti. Bundan sonra
çocukta artık haşarılık yapacak bir hâl kalmadı. Bir gün Ermeni eşkıyalar Tekkerez köyünü
bastı. Bu eşkıyalar, bu çocuğun ailesinin un, mısır, tuz, peynir, yağına el
koymakla kalmadılar, vefat etmiş olan babasının bütün elbiselerini bile alıp
götürdüler.
Bu küçük çocuk bir gün ağabeyi Paşa’ya şöyle dedi:
--Ne yiyeceğimiz varsa, vefat etmiş babamızın elbiselerini bile bizden
alıp götürdüler. Burada daha ne duruyoruz?!
--Ne yapalım?! Nasıl yapalım?! Ben
senden büyüğüm ama ben de nihayetinde on üç yaşımdayım. Sen yedi yaşındasın.
Biz ne yapabiliriz ki?!
--Ağabey! Yürek yaşta değil! İnsan zorda kalınca yüreği mangal gibi
olur. Görüyorsun neyimiz varsa el koyup götürdüler. Böyle aç biilaç yaşayamayız.
Karnımızı doyurmak için bir şeyler yapalım ya da dilenmeye başlayalım.
Sonunda dilenmeye başladılar. Bazı komşuları şöyle diyordu:
--Siz doğru insanlar olsaydınız,
muhacir olmazdınız!
Bu sözler üzerine küçük çocuk,
ağabeyine şöyle dedi:
--En iyisi buradaki komşularımızı soyalım.
Yaşlı bir kadın komşularının evine gidip ekmek istediler. Kadının
imecesi vardı. Yemek hazırlıyordu. Ama çocuklara
ekmek vermedi.
Bu küçük çocuk, ağabeyine şöyle dedi:
--Sen dışarıda durup eve taş at. Yaşlı kadın sana yetişene kadar ben içeri
girip o lezzetli yemeklerden alıp kaçayım.
İki kardeş kendilerince böyle planlar yaptı. Ağabeyi dışarıda durdu. Küçük
çocuk içeri girdi. O sırada ağabeyi, dışarıda bir kenarda duran turşu [Бочка/ ბოჭკა] fıçısını bir çuvala boşaltmaya çalıştı. Yaşlı
kadın ağabeyi görüp hemen koştu. Bunu fırsat bilen küçük çocuk, bir köşede
duran mısır ekmelerini kapıp kaçtı. Daha sonra bu iki kardeş köyün hemen alt
taraflarındaki dere ağzında buluştu. Ormanın yukarılarına doğru giderlerden üç
adamla karşılaştılar.
Küçük çocuk sordu:
--Siz kimsiniz? Ben korkuyorum! Ne istiyorsunuz? Bugün karşıdaki köyde
yaşlı bir kadından ekmek çaldım. Kimseden bir şey çalmak istemiyordum ama
karnımı doyurmak için ekmek istediğimde vermeyip benimle alay ettiler. Bu
sebeple kızıp o yaşlı kadından mısır ekmeğini çaldım.
Adamlar sordu:
--Sen şimdi nereye gidiyorsun?
--Evime gidiyorum.
Bu üç adam yanlarına bu iki
kardeşi de alıp kendi evlerine götürdü. Çocuklar, bu adamların köyünde hiç rahat
edemediler. Bu köyden ayrılıp Ünye kentine indiler. Oradaki yetimhaneye
girdiler. Yetimhanede dört yıl boyunca kaldı. Gel gör ki üç veya dört günde bir
Ünye Kaymakamına gidip şöyle diyordu:
--Biz kimsesiziz, bize iyi davranın!
Bu çocuk yetimhanede kalıyorken bir yandan da bir ayakkabıcının yanında
çıraklık yapıyordu. Fakat bu işi beğenmediği
için ayrılıp bir çizme ustasının yanına çırak girdi. Bu işi öğrenmeye başladı. Bir
buçuk yıl boyunca Hacığlu Cevdet’in yanında çalıştı; çizme yapmayı öğreniyordu.
Bu çocuk daha sonra bu işten de ayrılıp köyüne gitti; Çarmati’de amcasıyla üç-
dört ay kaldı. Çarşıdaki amcasına her gün köyden yemek götürüyorken iri bir
köpek de onun peşinden gidiyordu. Bu köpeği üç defa çevredeki köylülere sattı.
Köpek satıldığı yerde durmayıp yine evlerine dönüyordu. Bu
sebeple de amcasından çok dayak yedi. Çocuk, dayak yedikçe şöyle diyordu:
--Sizin beni dövmenizi bir kenara
yazıyorum. Daha sonra bütün bunları size sorup halledeceğim. Hepiniz bunu böyle bilin!
Amcasının oğlu Hasan, bu çocuğa iyi davranıyordu. Şöyle diyordu:
--Baba, bu çocuğu dövme! O iyi bir çocuk. Büyüyünce ondan kötülük değil,
iyilik göreceğiz.
Bu küçük çocuk, amcasının davranış ve dayaklarından bıktı. Çarmati’den ayrılıp
ta Sohum’a gitti. Sohum’da tütün işinde çalışmak da ona ağır geliyordu. Tütün kırarken
kimsenin onu görmeyeceği bir yere girip durmadan ağlıyordu. Üstelik ağabeyi de
ona iyi davranmıyordu:
--Sen neden böyle işlerde çalışıyorsun? Sen ancak beni dinlersen adam
olursun!
Çocuk da şöyle karşılık veriyordu:
--Senin gibi adamları dinlemeye hiç niyetim yok. Benim kendi yolum var. Olduysa
yaparım; olmadıysa, onu da istemem. Benim düşüncem böyle. Bu dünyada bir annem
ve bir babam vardı. Onları da Ünye’de Allah benden aldı. Bizim gibi
kimsesizlere Allah ne anne- baba, ne para, ne de başka bir şey veriyor. Bunu böyle
bilelim, kardeşim!
Bu çocuk hayatında çok kötülükler gördü ama dayanıklı olduğu için sessiz
durmadı, kendi işini halletti. Ondan sonra yol yordam öğrendi.
[Devam Edecek…]
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-1-once.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-2-kendimden.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-3-ticaret.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-4-sohum.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-5-muhacirlikte.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-6-hopada-az.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-7-perisan-bir.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-8-bayragmz.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-9-muhacirlik.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-10-simdiki.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-11-samsun.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-12-hopadaki.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/09/lazca-turkce-sozlu-tarih-13-kutaisiye.html
Ç̆armaturi bere
Ç̆armaturi bere xut ǯaneri
t̆u-şi, muaciri kogamaxtes do noğa Atinaşa igzales. Atinorepek ha beres uǯves-ki:
“Tkvan k̆ai k̆oçepe t̆itk̆on, muaciri var ivet̆it!” Ha bere dido xaşali na-t̆u-şeni,
nana do baba muşik dido baxupt̆es. Ok̆ule Atinas gamaxtes do noğa Xumurkyanişa
igzales. Xumurkyanis aşi tutas ar k̆aves skidut̆es. Ha berek ndğas sum-otxo
Turkişi beres kvate ti ok̆ut̆axumt̆u. Ok̆açxe hatepe Ofişa igzales do Ofis didi
nana doğuru, ama xolo ha berek xaşaloba var met̆k̆oçu. Ar beres bigate ti ok̆ut̆axu
do baba muşi Memet̆i moxtu do ha bere odas molokaçu.
Hemindora-ş-kule
hantepe T̆amt̆raşe igzales do hek sum-otxo tutas skidut̆es, ama şkit ovro fara
ha bere xapisis komoloxunes. Ok̆açxe ha bereşi baba gamaxtu do noğa Unyeşa
igzales. Unyes ha bereşi jin noğas var dadgines do aşi saati jin oput̆es
Tekkerezis, Çatal-tepes dido haşo Turkepeşi oput̆epes skidut̆es, ama hek nana
do baba duğuru ha beres do beres çkva mutu, p̆at̆obaşi oxvenuşa mutu var
duskidu, ama Ermenepe-ti moxtes do na uğut̆es kveri, lazut̆i, ncumu, k̆vali,
yaği do baba mteli dolokunu-ti mendiğes (goçves).
Ha berek didi cuma muşi
Paşas uǯu-ki: “Çkun-na miğut̆es oçk̆omale do ğureri babaşi dolokunu-ti mendiğes
do çkun mu pçumert?” Didi Cuma muşi Paşak
uǯu-ki: “Mu p̆at? Muç̆o p̆at? Ma skanişen didi bore, ama vitosum[13] ǯaneri
bore. Si şkit ǯaneri re; çkun mu maxenenan?”
Ç̆ut̆a cuma muşik uǯu
ki: “Cuma! Guri ǯanas var iven! K̆oçis ndraşi guri orosari k̆onari daven. İşte
çkun-na miğut̆es, şerepe gomçves do mendiğes. Çkun mşkorineri var gomalenan. Ar
mutu p̆at, vana ok̆vandinuşa bidat.”
Haşopete dido ifik̆ires
do ok̆vanduşa igzales. İk̆vant̆e-şi, Turkepek uǯumet̆es ki: “ Tkvan isa k̆oçi t̆itk̆on,
muaciri var ivet̆it”. Ç̆ut̆a cuma muşik Paşas uǯu-ki: “Çkun hak Turkepe gopçvat do hen k̆ai haya
ren.” Ar Turkişi oxorişa mendaxtes do mç̆k̆udi ak̆vandes, ama kçinis noderi uğut̆udoren
do, gyari-na xaziromt̆u, var meçu. Ha berek Paşas uǯu-ki: “Si gale dodgiti do
oxoris kvape yot̆k̆oçi, ma doloxe amaptare do kçini si mekç̆işas-şi, ma he k̆ai
gyarepe mebak̆apare do bimt̆are.” Haşo p̆lanepe doves do Paşa gale kododgitu.
Muk doloxe amilu. Hemindoras Paşak gale boç̆k̆apete ç̆axala-na eladgit̆u, t̆urva
nukaçu do ç̆axalaşi dolobğus kogyoç̆k̆u. Hemindoras kçinik Paşa kožiru do Paşas
geç̆işu. Bere yuk̆ap̆u do ç̆k̆udepes ok̆ukaçu do imt̆u. Ǯale ğalişi ak̆ras cuma
muşik̆ala kok̆ik̆ates, ama p̆at̆i-ti domǯk̆upu. Hemtumanis germas goşit̆e-şi,
sum k̆oçi konages. Ç̆ut̆a berek k̆itxu: “Tkvan mipe ret? Ma maşkurinen! Mu
ginonan? Ma handğa, mele ar kçini gopçvi. Goçumalu guris var miğut̆u, ama mç̆k̆udi
bak̆vandi-şi, memožiʒes do var momçamt̆es. Hemindoras guri momixtu do gopçvi.”
Sum k̆oçi-na-t̆es-pek,
ha beres k̆itxes: “Si so ulu haǯi?” Berek uǯu-ki: “Oxorişa mebulu.” Hemindoras
he sum k̆oçik berepe elik̆ates do oxo muşişa mendoyones. Ha Ç̆armaturi beres he
oput̆es var axenu-şeni, Unyeşi noğaşa geyles do hek umitelepeşi “yetimxane”
oxoris kamaxtu. Hem oxoris otxo ǯanas skidut̆u, ama sum vana otxo ndğas ar fara
Unyeşi K̆amek̆amişa it̆u do uǯumert̆u-ki: “Çkun umitelepe boret, k̆ai moğodit.”
He bere umitelepeşi oxoris skidut̆u-şi, ǯuğaşi oç̆uşi svas kamaxtu, ama ǯuğaşi
oç̆u k̆ai-na var t̆u-şeni, kagamaxtu do potinişi dogurus kamaxtu. Potinişi oç̆u
Xacoğli Cevdetik doguramt̆u ar ǯana do aşi tutas. Ha berek Cevdetik̆ala
içalişamt̆u. Ok̆ule Cevdetişi dukyanis gamaxtu do Ç̆armatişa komoxtu. Ç̆armatis
cumadi muşik̆ala sum-otxo tutas kort̆u. Cumadi muşis gyaobaneri gyari gyumet̆u-şi,
dido coğori-ti konintxožinamt̆u do heşote noğaşe cumadi muşis gyari gyumet̆u.
Didi langoni sum fara Orç̆arepeşe kogamaçu, ama coğori didi langoni na-t̆u-şeni
var dodgitut̆u do xolo oxo muşişa komoit̆u. Haşote dido cumadi muşişi bigape ç̆k̆omu,
ama berek uǯumert̆u-ki: “Tkvan ma-na mbaxumt, ma iri xolo bç̆arum. Ok̆ule
hatepe kk̆itxaten do gegoǯk̆aten. Haşote iri giçkit̆an!” Cumadi muşişi biç̆i
Xasanik ham biç̆is dido k̆ai oğodamt̆u. Baba muşis uǯumert̆u-ki: “Baba, ha bere
mot baxum! Heya k̆ai bere ren. Dirdu-na, hemuşeni çkun k̆aoba bžiraten do p̆at̆oba
var bžiromt.”
Ha beres cumadi muşişe
guri-na mextu-te Soxumişa igzalu, ama Soxumis tutunişi dulyas oçalişuşeni mus
monk̆a davu. Tutuni t̆axumt̆uk̆on-şi, k̆aruğepes meşaxedut̆u do p̆anda ibgart̆u.
Cuma muşik k̆ai var oğodamt̆u. Cuma muşik uǯumert̆u-ki: “Si haşo muperi dulyapes içalişam? Si ma memiuca-na,
k̆oçi ivare!” Berek uǯu-ki: “Ma tkvani’steri k̆oçepes merucinu guris var miğun.
Ma ar gza miğun. Divu-na, dobikom; var ivu-na, he-ti var minon. Haşo ren çkimi
ofik̆iru. Ma ham dunyas nana do baba miyonut̆u. Hetepe-ti Unyes Ğormotik kemiç̆opu.
Çkuni’steri umitelepes Ğormotik nana, baba, ne-ti para, mutu var meçams. Çkun
haya miçkit̆an, cuma çkimi! Haşopete Ç̆armaturi ç̆ut̆a berek dido p̆at̆obape žiru,
ama muk k̆ap̆et̆i bere na-t̆u-şeni çkar misa var doxedu do dulyape muşi ikomt̆u.
Haǯi-ş-kule gzape kodiguru.
[Naqonasunon…]
[Kaynak kitap: Sergi Jiğent̆i,
“Ç̆anuri T̆ekst̆ebi (29./Arkabuli K̆ilok̆avi), S.S.R.K̆. Meʒnierebata Ak̆ademiis Sakartvelos Pilialis
Gamomʒemloba, T̆pilisi, 1938, (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı,
düzenleme ve Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 1999)]
aksamaz@gmail.com
https://www.ozgurcerkes.com/?Syf=22&Mkl=1295997&pt=Ali%20%C4%B0hsan%20Aksamaz&-L%C3%82ZCA-T%C3%9CRK%C3%87E-S%C3%96ZL%C3%9C-TAR%C4%B0H--14