11 Ağustos 2025 Pazartesi

Lazca-Türkçe Sözlü Tarih- 9: “Muhacirlik!”

 

 

 

 


 

Lazca-Türkçe Sözlü Tarih- 9: “Muhacirlik!”

 

 

1914 yılında Çarlık Rusyası ile Osmanlı Devleti harbe başladı. Çarın askerleri, [ბათუმი]/ Batum’a girip ele geçirdi. Bütün bu gelişmeler bizi de çok etkiledi. Ruslar Hristiyan, biz Müslümandık. “Ruslar, Müslümanları kesiyor!” diye bir şayia dolaşıyordu.  Tabi biz de korkuyorduk. Bu korkuyla çoluk çocuk köyümüz  [სარფი]/ Sarp’tan kalktık. Böylece muhacir olduk. Kimimiz kayıklarla, kimimiz, hayvanların çektiği arabalarla köyümüzden alelacele yola koyulduk. Yollarda başımıza gelmeyen kalmadı.

Köyden çıktığımızda, tabi evimizin bütün eşyalarını yanımıza alamadık. Yanımıza alamadığımız eşyalarımızı sakladık; ya toprağa gömdük, ya da evlerimizin çatısına yerleştirdik. Evlerimizden işte bu hâlde çıktık.

Yanımıza fazla eşya alamadık. Çünkü kayıklara ve arabalara biz bile zaten zor sığıyorduk.  Üstelik düşman bize yetişecek korkusuyla da acele ediyorduk. O sebeple çoğu eşyalarımızı geride bırakmak zorunda kaldık.  

Kayıklarla yola çıkanlar çok fazla uzağa gidemiyordu. Hava bozunca karaya çıkmak zorunda kalıyorlardı. Hava düzelene kadar da bekliyorlardı. Üstelik düşman yetişecek diye  korkuyorlardı. Hayvanların çektiği arabalarla yola çıkanlar, diğerlerine göre biraz daha rahattılar. Gel gör ki onlar da çoğu zaman yollarda kaldılar. Tabi o yollar, hayvanların çektiği arabalara bile uygun değildi; yol sanki birden bitiveriyordu!

Bu zor şartlar altında yollarda giderlerken muhacirlerin ekmek ve suları da tükendi. Kıtlık baş gösterdi. Yollarda çoğu çocuk ve yaşlı birçok insan vefat etti. Acılar çekildi. Vefat edenlerin cenazelerini o anda bulundukları yerlerde toprağa veriyorlardı.

Günlerdir yollardaydık. Yollarda durmadan gidiyorduk. Gel gör ki hiç birimiz henüz nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Bize sahip çıkan bir hükümet yetkilisi de yoktu. En nihayetinde o anda bulunduğumuz yerin Hükümet yetkilisine adam gönderdik:

--Bize bir yerlerde arazi verin de yerleşelim. Yoksa yollarda açlık ve susuzluktan öleceğiz!

Yetkililer bize şöyle diyordu:

-- Size biraz yardım yapacağız. Siz de yolunuza devam edeceksiniz!

Gerçekten de bize öyle veya böyle yiyecek içecek yardımı yaptılar. Biz de yeniden yola koyulduk. Böylece bir haftalık yolu gittik.

Yollarda giderken zaman zaman Türk köylerinden de geçiyorduk. Bakımlı köylerde dinlenmek için bir süre duruyorduk.

Bir gün bir köye ulaştığımızda, düzlük bir yerde bir adam ateş yakmış büyük kazanlarda pilav pişiriyordu. Etli yemekler de vardı. Buğday ekmeği bile pişirtip muhacirlere parasız dağıtıyordu.

Meğerse o adam, muhacirlerin o köyden de geçeceğini önceden duymuş. Kendi parasıyla sevabına muhacirleri yedirip içirmeye karar vermiş. Onun için de önceden bütün hazırlıkları yapmış. Doğrusu biz o adamın bu yardımseverliğine şaşırdık:

-- Bir adam bunca muhaciri nasıl yedirip içirecek?!

Ne var ki o adam çok zenginmiş. Herkese yemek dağıtıyordu. İki üç gün boyunca o köyde  dinlendik. Sonra yine kalkıp yollara düştük.

Geceleyin bir yerlerde arabayla yolda giderken bir horoz öttü. Yakınlardan horozların ötüş sesleri kulağımıza kadar geliyordu. Ne var ki evler hiç görünmüyordu. Şaşırdık: “Böyle şey nasıl olur?!” Derken düzlük bir yerde giderken arabamızın tekerleği aniden çukurluk bir yere çakıldı. Bakınca o çukurluğun bir evin bacası olduğunu fark ettik. Meğerse oralarda yaşayan  Türklerin evleri toprağın altındaymış.

Arabanın tekerleğini bin bir zorlukla takıldığı yerden kurtardık. O evin sahibinin bize bir bakmasını istiyorduk. Seslendik, seslendik ama uzunca bir süre hiç kimse bize cevap vermedi.  En nihayetinde yaşlı bir kadın karşılık verdi. Meğerse zavallı kadın, kendisine zarar vereceğimizi sanmış. Bizim muhacir olduğumuzu bilmiyordu. O evde yaşlı bir adam ile o yaşlı kadın yaşıyormuş. Su istedik, verdiler. Yolu da tarif ettiler.

O köyün dışında bir yerlerde konakladık. Bir süre sonra bir şeyler satın almak için tekrar o köye gittik. Gündüz köye girince daha da şaşırdık. İnsanlar toprak altından çıkıyordu. Evleri toprağın altındaydı. Karanlık içinde yaşıyorlardı. Aydınlanmak için evlerinde gündüz bile yağ kandili yakıyorlardı. Odun yerine de kuru tezek yakıyorlardı.  Ancak fazla sayıda inek ve koyunları vardı. Bütün bunları görünce oradan bir şey satın almaktan vazgeçip döndük.

Ertesi gün yine kalktık. Arabalarımıza doluşup yola koyulduk. Yolumuz deniz kıyısından yukarılara doğru uzanıyordu. Aslında biz denizden çok fazla da uzaklaşmak istemiyorduk.  O sebeple içerilere giden yoldan ayrılıp diğer yola koyulduk. Deniz tarafına yöneldik. Ancak o yol çok kötüymüş. Kayalıktı. Öküzler, yüklü arabaları yukarılara çekmekte zorlanıyordu. Onun için yüklerimizi sırtımızda taşıdık. Yağmurlu havalarda yerler çok çamurlu oluyordu. Her şeyimiz ıslanıyordu. Çocuklarımız hasta oluyordu. Bazen vefat edenler de oluyordu. Başımızda kıyametler kopuyordu.

Köyümüz Sarp’tan muhacir çıkıp yollara düşeli üç ay olmuştu. Hâlâ başımızı sokacak bir yer bulamamıştık. Üstelik ekmeğimiz de, suyumuz da yoktu. Muhacir çıktığımızdan beri  köyümüzün akıbeti hakkında haber de alamıyorduk.  O an bulunduğumuz yerlere bizden sonra köyümüzden gelen hiç kimseyle de karşılaşmadık. Köyümüze geri dönmeye de korkuyorduk. Uygun bir arazi bulup yerleşmeyi istiyorduk. Ancak  Sarp gibi bir yeri nerede bulacaktık ki?!

Konakladığımız yerlerdeki Türk yetkililer şöyle diyordu:

 --Geri dönmek olmaz. Rus askerleri Batum’a girdi. Artık yapacak bir şey yok. Siz gidebildiğiniz kadar batıya gidin! Başınızın çaresine bakın!

İhtiyaç duymamız hâlinde yetkililer,  Hemşinli arabası diye tabir edilen arabaları bize sağlıyordu.

Köyümüzden ne kadar uzaklara gidersek, harp bittiğinde geri dönmemizin de o kadar zor olacağını biliyorduk. Zamanın Hükümet yetkilileri de böyle istiyordu. Bu sebeple de o anda bulunduğumuz yerde bize yerleşme imkânı sağlamıyorlardı. “Mümkün olduğu kadar uzaklara gidin!” diyorlardı. Biz de daha uzaklara gidiyorduk. Korku, bizi yönlendiriyordu. Daha sonra sahildeki bir köye vardık. Bu köyde yaşayanlar daha önceki (1877-1878)/ 93 Harbi muhacirliğinde oralara gelip yerleşen Lazlarmış. Balıkçılık yapıyorlardı. Biz de onlara yardım ediyorduk. Balık tutup evimize götürüyorduk. Çocuklarımızı öyle besliyorduk.

Bir hafta boyunca o köyde konakladık. Daha sonra tekrar yola koyulduk. Yolumuza devam ettik. Türklerin köyüne yerleşmek istemiyorduk. Onlarla geçinemezdik. Çünkü onların başka, bizim başka gelenek ve göreneklerimiz vardı. Diyelim ki yerleştik; aramızda anlaşmazlık çıkacak ve sürekli kavga hâlinde olacaktık. Biz de bunu istemiyorduk.  93 Harbi muhacirliğinde Sarp köyünden çıkan Lazların [Akçakoca]/ Akçaşehir’de yerleşip yaşadıklarını duyduk.  Biz de oraya gitmek istedik.  Gel gör ki Akçaşehir, o an bulunduğumuz yerden o kadar uzaktaydı ki! Üstelik on aydır yollardaydık.

Akçaşehir’e gidene kadar çok çile çektik. Oraya gidince gördük ki hakikaten de denize yakın verimli güzel bir köy. Köyün üç tarafı tepelerle çevriliydi. Köy, denizden uzakta. Denize bakan bir ova vardı.  Köyün en iyi verimli yerlerinde daha önce oraya yerleşenler yaşıyordu. Bizim oralara yerleşme imkânımız hiç yoktu. O sebeple de biz tepelerdeki sahipsiz yerlere yerleşmek zorunda kaldık. Zaman içinde yavaş yavaş oralarda küçük evler yaptık. Yerleştik. Sahipsiz tepelerdeki yerleri kazarak tarlalar açtık. O tarlalarımızı ektik, biçtik. Mısır yetiştirdik. Artık yeme içme bakımından bir sıkıntımız kalmamıştı. Gel gör ki oranın havası bize hiç iyi gelmedi. Muhacirlerin kimisi sıtma oldu, kimisi öyle hastalandı ki sürekli vefatlar oluyordu.

Akçaşehir’de annem ve babam vefat etti. Öksüz ve yetim kaldık. Biz üç erkek kardeştik. Birimiz balık tutuyor, diğerleri tarla işlerini yapıyordu. Böylece yaşayıp gidiyorduk. Bu köyün dışında yine Lazların yaşadıkları başka köyler de vardı. O köylerdeki Lazlarla tanışınca bazılarıyla akraba bile çıktık.

Akçaşehir’e iyice yerleşince evlilikler de oldu. Büyük düğünler yapıyorduk. Ağabeyime büyük bir düğün yaptık; bütün köy halkını davet ettik. Düğün üç gün boyunca sürdü.  Köyümüzde Türkler de yaşıyordu. Bizim düğün adetlerimize çok şaşırdılar. Gelinimiz, oranın yerli zengin Lazlarından birinin kızıydı. Önce ağabeyim gibi fukara muhacir bir gence kız vermek istemediler. Ne var ki ağabeyimle kız arasında karşılıklı aşk yaşanınca mecbur kalıp kızı verdiler. Düğün masraflarının çoğunu kızın babası üstlendi. Adam zengin olduğu için küçük bir düğünü kendisine yakıştıramıyordu. Küçük bir düğün yapılırsa, insanların kendisiyle alay etmesinden çekiniyordu. Kızının bütün çeyizlerini İstanbul’dan getirtti. Düğünden üç ay sonra damadı ve kızını alıp kendi yanına götürdü. Onları bir yıl kadar yanında tuttu. Daha sonra onlara baştan aşağı kestane ağacından büyük bir ev yaptırdı. Evi güzelce de dayayıp döşedi. Ağabeyimin çocukları oldu. Kayınpederi, ağabeyimin erkek çocuklarından birini evlat edindi. Çünkü ağabeyimle evlendirdiği kızından başka evladı yoktu.

Köyümüz Sarp’tan muhacir çıktığımızın üstünden tam beş yıl geçmişti. Ben ve küçük erkek kardeşim, Sarp’a geri döndük. Geri dönerken önceki kadar eziyet çekmedik. Çünkü paramız vardı. Dönerken sürekli deniz yolculuğu yaptık. Bazen de sandalla yolumuza devam ettik.

Sarp’a varınca bizden önce muhacirlikten dönenlerin çok olduğunu gördük. Nispeten rahat yaşıyorlardı. Sıkıntıları yoktu.  Bizim evimizde amcam oturuyordu. Çarın askerleri evimizi yıkmış. Ambar ve diğer depomuzu tamamen yakmışlar. Rus askerleri, yapacak işleri olmadığında evlerimizi, ambarlarımızı ateşe verip yakmışlar.

Bir yıl kadar doğru dürüst yerleşemedik. Daha sonra evimizin bütün eksiklerini tamamladık. Her şeyi bir hâl yoluna koyduk. Tamirleri yaptık. Ambarımızı, depomuzu inşa ettik. Ertesi yıl tarlamızı ekip biçmeye başladık. Böylece işlerimiz hâl yoluna girmiş oldu. Üçüncü yıl ben evlendim. Çoluk çocuğa karıştım. Artık evimiz bize dar geliyordu. Erkek kardeşime, bize yeni bir ev gerektiğini söyledim. Erkek kardeşim de benim gibi düşünüyormuş. Gurbete gidip para kazanmak ve dönünce de yeni bir ev yapmak istiyordu. Gurbete gitmesine razı oldum. Kendisini gurbete yolcu ettim. Tuna Nehrinde taşımacılık yapan gemilerin birinde çalışacağını söyledi. Ne var ki Sohum’da kalmış. Orada balıkçılık yapmış. Üç yılda ancak bir mektup yazıyordu. Mektubunu da bana biriyle elden gönderiyordu.

Kardeşim, Sohum’dan yeterli parayla geldi. Ustalar tuttuk. Dağdan keresteleri kestirip getirdik. İmeceyle taşıdık; bir araya yığdık inşaat için hazırladık.

Daha sonra eski evimizin arkasındaki yeri kazıp yeni evimizi inşa ettik. İki yıl içinde eve yerleştik. Daha sonra da kardeşimi Sarplı bir kızla evlendirdik. İkinci Cihan Harbi çıkana kadar beraber rahat yaşadılar. Harp çıkınca [1941- 1945], erkek kardeşimi Sovyet ordusu askere aldı. İki yıl sonra yaralı olarak eve döndü. Üç çocuğu daha oldu. Şimdi torunları da var. Hepsinin de ayrı ayrı evleri var. Hâlleri iyi.

İşte başımızdan bütün bunlar geçti!

 

[Devam edecek…]

  https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-1-once.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-2-kendimden.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-sozlu-tarih-3-ticaret.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-4-sohum.html 

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-5-muhacirlikte.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-6-hopada-az.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-sozlu-tarih-7-perisan-bir.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-sozlu-tarih-8-bayragmz.html

 


“MOACİROBA”

 

Şilya nçxovroş vit̆ootxo (1914) ʒ̆anas Urusişi ukumetik muharebe qu Turkik̆ala do Batumis kamaxtu. Batumi kezdu do xolo aşo manç̆et̆u. Çkin maşkurines. Urusi (gyauri) Krist̆iani t̆u, çkin- Muslimani do zop̆ont̆eski, Urusik Muslimanepe oç̆k̆irapsya do çkinti maşkurinet̆es.

Moiselit do çkini kyopeşen do muaciri gamaptit. Gzas kimik feluk̆apeten, kimik arabapeten vidit. Gzadogza dido şeepe tişa memixtes. Akolenna gamait̆it, oxorişi mtelli şey var yemazdes, namutxanina var yemazdes, kopşinaxit, let̆as dovoxvit, nç̆eris meşabdvit do aşoten oxorepeşen kagamaptit.

Dido yuki var yemazdes emuşeni- ki, feluk̆apes do arabapes var vint̆ret̆it, hemti acele miğut̆es: Maşkurinet̆es- ki, Gyauri var memç̆işanya do ak̆o puli- purti meaşkvit.  

Mitxanina feluk̆aten idu, dido mendra var ales. T̆aroni p̆at̆i gexvadut̆es do gale gamit̆es, t̆aroni geʒ̆ipxapaşa çumert̆es, geride şkurinati uğut̆es. Mitxanina arabapeten idu, entepe raxat̆i t̆es, hama dido vakitis gzas kodoskides, arabaten gza lai içodet̆u?!

Moacirepes gzas gyari- ʒ̆k̆ari dvaçodes. Ugyaroba kogiç̆k̆u. Berepe, badi- xçini dido ğurut̆es. Dido naç̆ires. Ena ğurat̆es gzas, em kyois doxvapt̆es cenaze.

Meulut̆it, hama mitis var miçkit̆es, so meulut̆it. Çkini saebi çkar ukumeti var t̆u. Soni ukumetişa k̆oçepe voçkvit do vuʒ̆vit- ki, çkin ar soti yeri komomçit do kodoibargatya, varna gzas ugyareli- uʒ̆k̆areli kep̆ç̆k̆odutya.

Em vakitis Turkis ukumetik miʒ̆ves- ki, mʒika yardumi dogoğodapt do xoloti idaginonanya do mtiniti gyari-ʒ̆k̆aiş yandan yardumi moğodes do xoloti gebdgitit gzas do aşoten ar havtaşi gzas vigzalit.

Gzasna mevit̆it, Turkepeşi kyoepes golailapt̆it. K̆ai yeri t̆uk̆onşi, moşvacinuşeni dobdgitut̆it.

Ar kyoisna amaptit, ar duzi yeis ar k̆oçik daçxiri ogzeret̆u do didi ç̆uk̆epeten pilavi gibupt̆u. Xorʒoni gyarepeti uğut̆u, xçe kualepeti oç̆vapapt̆u do miletis upareli upartupt̆u.

Megerem em k̆oçikna şignu, moacirepe mulvanya, muşi paraten gyari pçaminonya do ak̆o şeepe ikipt̆u. Çkin gamak̆vies: Ar k̆oçik ak̆o k̆oçis muç̆o çasinonya?!

Hama aya k̆oçi dido zengin t̆eren do mtelisti gyari duparu. Jur- sum ndğas komoişvacit xolo moiselit, gzas geudgitit.

Sei arabatenna meit̆it, mamulqioli t̆u. Yani çkinis  mamulepeşi oqirus srsi muit̆u do oxorepe var ižiret̆u. Çkin gamak̆vires: Aşo şey iqvenia?! Duzi- duzisna meulut, emedeni çkini arabaşi tekerleği k̆uis kodololu. Mendapʒ̆k̆editşi, oxorişi baca t̆u.  Megerem ekoni Turkepes let̆aş tude oxorepe uğut̆erenan.

Araba keşaiqonit do mint̆es- ki, aya aoxorişi saebik gamiʒ̆k̆edat̆u. Vucoxit, vucoxit, hama mitik var gamiʒ̆k̆edu. Soni ar xçinik nena komomçes. Megerem zavalis aşkurinen, mutu var moğodanya. Çkinna moaciripe vort̆it, var uçkut̆u. Aya oxoris ar badi do xçini skidut̆es. ʒ̆k̆ari vak̆vandit, komomçes do gzati komemogures.

Çkinti vidit do moşvacinuşeni kyoiş gale kodoibargit. Mutupe yeç̆opinuşeni vigzalit kyoişa. Kyois doloxena amaptit ndğaleri dido gamak̆vies: Mteli let̆as tudendo işit̆es. Oxorepe let̆aş tude uğut̆es, mʒ̆k̆upi- mʒ̆k̆upis skidut̆es.  Ndğaleriti k̆andelis nužit̆es, dişka yeine lazma xomula ç̆upt̆es, eti k̆ai- ki, pucepe do mçxurepe dido uqonut̆es. Amk̆ata şeepena bžirit, hiç mutu var yep̆ç̆opit do geri goiktit.

Majurani ndğas xoloti moiselit, arabape geibğit do vigzalit. Çkini gza mzoğap̆icişen jilendo nit̆u. Çkin mzoğaşen mendra va mint̆es, amuşeni elvaaʒ̆k̆it ya gzas do başka gzas gebdgitit do mzoğak̆ele gelvaaqonit. Gza dido p̆at̆i gamaxtu, k̆araluğepe t̆u. Xocepes emtumanis var elvatires yukoni arabape do bazi yeriş k̆ap̆ulaten elaimet̆it. Mç̆ima t̆aronis p̆at̆i t̆alaxi iqvet̆u, mteli şey maşolet̆es, berepe mažabunet̆es, bziti ğurut̆es, ti çkinis k̆yameti git̆u.

Sum tuta mik̆ilu, moacirina gamaptit do ar meskani var mažires, gyari var, ʒ̆k̆ari var. Ok̆vaçxe çkini kyoişi mutu ambai var emaç̆opes, momxtimu miti var t̆u. Geri ok̆onaktinu maşkurinet̆es. Mint̆es- ki, ar k̆ai yeri kobžirat̆it do kodoibargat̆it, hama çkini Sarpisteri yeri so bžiropt̆it?!

Turkiş ukumetik miʒ̆umet̆es- ki, geri oxtimu var iqvenya, Urusik Batumi kezdu do aşo manç̆enya. Ena galenanşa, iditya. Arabape ukumetik momçapt̆es, hemşilepeşi arabape.

Turkis ukumetisti ya unt̆u-ki, muk̆o mendra vort̆itk̆on çkini kyoişen, eko çetini t̆u geri moxtimu, muarebena içodat̆u, edo, amuşeni yei var momçapt̆es, mendra idanya do çkinti meit̆it. Çkin mu meit̆it, şkurinak moçkumert̆es. Aşoten mzoğap̆icis ar kyoişa komeptit.

Ekoni yerlepe bazi Lazepe t̆es, sifteneri moacirobas xtimeri. Çxomi oç̆opuşi dulyape uçkit̆es, çkinti mevuşolt̆it do çxomi p̆ç̆orup̆t̆it, oxorişa moimert̆it do berepes pçapt̆it.

 Ar havtas ek kodopskidit. Ek̆ule xolo gebdgitit gzas do golvaaqonit. Golvaaqonit emuşeni- ki, çkin Turkepeşikyopes dobargu var mint̆es, entepek̆ala çkin var maxvenet̆es. Entepes mutepeşi adeti uğut̆es, çkin- çkini. Edo, var viʒ̆qvamint̆es do boine k̆abğa maqvasunt̆es. Arti mişignap̆ut̆es- ki, sipteneri moacirobas Sarpi çkinişen gamaxtimeri Lazepe Turkieşi ar “Akçişeeris” skidutes do çkinti ek oxtimu mint̆es, hama aya yeri ek̆o mendra t̆u- ki, vit tutas xvala gzas vort̆it.

Ek mextimapaşa dido mʒ̆irit. Ekna meptit, mtini k̆ai yerit̆u, mzoğap̆icis yanis ar kyoi. Kyois sum semtişen tepepe gudgit̆u, mzoğaşen açiği, mzoğap̆icik̆ele duzi guʒ̆užit̆u.  Aya kyoişi asli k̆ai yerepes yeli milleti xet̆u, p̆at̆i do dağis kenarepes çkin kodoibargit. Ç̆it̆a- ç̆it̆a oxorepe dop̆k̆idit, daği gamamç̆varit do qonape dopxaçkit, k̆ai lazut̆i maqves. Gyari- ʒ̆k̆aişen ziani var miğut̆es, hama ekoni hava var momixtes: Bazepes çxe dvağodes, bazi aşo dizabunu do boine ğurape iqvet̆u.

Man nana- baba ek domiğru. Yetimi kodpskidit. Sum Cuma vort̆it. Aik mzoğas çxomi p̆ç̆orup̆t̆it, majurak qonaş dulia ikipt̆u do aşoten pskidut̆it. Ya kyoişen başka, xolo kyoepe t̆es, nakna xoloti Lazepe skidut̆es. Ekoni Lazepeti keşabgorit do bazi çkini xisimiti gamaxtu.

K̆aina kodoibargit, oçilu- okimocuti kogyoç̆k̆it, didi dugunepeti vikipt̆it. Didi Cuma çkinis didi duguni vuxvenit, mteli kyois vuç̆andit. Sum dğas duguni miğut̆es. Çkini kyois Turkepeti skidut̆es. Entepek gaak̆vies çkini dugunis adetepe. Gelini (nisa) çkini zengini k̆oçepeşen (ağapeşen) t̆u, yerli ekoni Lazepeşen do çkinda fuk̆ara moacirişa, meçamu var unt̆es, hama biç̆i do k̆ulanis aras qoropa uğut̆es do ek̆ule mecburi iqves, momçat̆es.

Dugunişi xarci çoği çkini nisas babak xarcu, emuşeni-ki ağa t̆u, ç̆it̆a duguni var nomskudu. Milletis mežiʒinuşen oncğore aqu, k̆ulani muşişi çeizi mtelli P̆olişen moğapu.

Dugunişik̆ule (sum tutaşik̆ule) sica do k̆ulani yezdu do muşi yanişa mendiqonu do ar ʒ̆anas muşik̆ala uqonunt̆u. Ek̆ule ar didi oxori duk̆idu, mtelli ç̆uburiş ncaşi do ç̆uburis piʒarişi, k̆aixeşa komoʒ̆ipxu do kodoç̆k̆oru. Ek̆ule Cuma çkimis berepe dvaqu. Ar biçi mtiri muşik diskiru, emus ar k̆ulanişen met̆i çkva skiri var uqonunt̆u.

Xut ʒ̆ana mik̆ileet̆u, moacirina gamaptit. Man do çkimi ç̆it̆a cumak geri çkini kyoişa, Sarpişa, goiktit. Geri moxtimus dido ezieti var mʒ̆irit: Para miğut̆es, mtelli mzoğadomzoğa moptit, kimi feluk̆aten moptit.

Sarpişana moptit, çkinden ʒ̆oxle moxtimerepe dido t̆es do raxat̆i skidut̆es. Çkini oxoris cumadi xet̆u. Oxori gverdi doʒ̆k̆eret̆es Urusis askerepek, bageni do bağu hepten doç̆kveret̆es. Urusis askeris dulya va uğut̆uşi, oxorepes do bagenepes daçxiri  nunʒ̆eret̆u do ç̆veret̆u.

Ar ʒ̆anaşa halişa var moptit. Oxoris muna eksiği uğut̆u, mteli şey dop̆it, bageni do bağu dop̆k̆idit. Majurani ʒ̆anas qona oxaçkus dervami p̆it do aşoten halişa komoptit. Masumani ʒ̆anas man doiçili, bere- bai domaqu. Oxoris mʒika doindarit. Cumas vuʒ̆vi- ki, arçkva oxori lazimi domaqves- ma.

Cumak miʒ̆u- ki, moro, man k̆urbetişa vulur do mʒika para dovikip do moptaşi, oxori p̆k̆idatya. Manti razi doviqvi do mendovoçkvi. Amuk tkveet̆u- ki, manya, Tunaşa vidaminonya, hama uk̆ule Soxumis kodoskideret̆u do ek balukçoba ikipt̆u. Sum ʒ̆anas ek t̆u. ʒ̆anas ar mektubi ancak muiç̆arupt̆u. Eti mitis xeten moncğonupt̆u.

Ek̆ulena gextu, dobağine para kagiğu, ustape vokaçit do dağis oxorişi kiastepe  dovoqazapit. Noderepeten doptirit, kok̆oobğit do ok̆iduşeni dopxazirit.

Ek̆ule oxori çkinişi jimuk̆aşen oxorişeni let̆a gamamtxorit do oxori kodobdgitit. Jur ʒ̆anas doloxe kodibargu. Ek̆uleti dovoçilit, Sarpuli ar k̆ulani komepçit do isa skidut̆es muarebe giç̆k̆et̆uşa.

Muarebena giç̆k̆u, Cuma çkimi mindiqones. Jur ʒ̆anaşk̆ule yarali komoxtu oxorişa. Sum bere çkva dvaqu muarebeşk̆ule do aʒ̆i muşi berepeşi berepeti uqonun. Mtelisti ayri oxorepe uğunan, k̆ai xaliti uğunan.

Aşope memixtes çkini tis.

[Naqonasunon…]

 

 


[Kaynak kitap: Nodar K̆ak̆abaze,  (“Moaciroba [-1]”;Tanıklığın kaydedildiği yer ve tarih: Sarp[i] Köyü, Ağustos 1966), “Lazuri T̆ekst̆ebi/ K̆olxuri Seria- 11”, Gamomʒemloba Art̆anuci, Tbilisi, 2018, (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 2020)]

aksamaz@gmail.com


https://www.ozgurcerkes.com/?Syf=22&Mkl=1294778&pt=Ali%20%C4%B0hsan%20Aksamaz&L%C3%82ZCA-T%C3%9CRK%C3%87E-S%C3%96ZL%C3%9C-TAR%C4%B0H--9

 

 

 

 

 

8 Ağustos 2025 Cuma

Lazca- Türkçe Fabllar-15/ Ǯiǯila do Mk̆yapu- Yılan ile Çakal

 

 


Lazca- Türkçe Fabllar-15/ Ǯiǯila do Mk̆yapu- Yılan ile Çakal

 

Bir gün Çakal,Yılana rastlamış. Yılan sormuş:

--Çakal Kardeş,  nereye gidiyorsun böyle?

--Köye gidiyorum. Üç gündür tavuk yiyemedim.

Yılan şöyle demiş:

--Beni de yanına al.

Böylece beraber yola koyulmuşlar. Giderlerken giderlerken bir dere yollarını kesmiş.

Yılan:

--Bugün çok yağmur yağdı. Sel de basmış. Ben bu dereyi geçemem.

Çakal:

--Madem öyle, gel boynuma dolan bari! Seni de geçireyim!

Yılan, boynuna dolanmış. Tam karşıya geçiriyorlarken Çakalın boynunu sıkmaya başlamış. Onu yemeyi aklından geçiriyormuş. Çakal önce ne olduğunu pek anlayamamış.

Tam da derenin yarısını geçince Yılan, boynunu daha da sıkmaya başlamış. İşte o zaman Çakal, Yılanın gerçek niyetini anlamış:

--Kulağını ağzıma iyice yanaştır. Sana bir şey diyeceğim. Başka kimse duymasın!

Yılan, başını Çakalın ağzına yanaştırmış. “Bana bir şey söyleyecek” diye bekliyormuş.

Çakal, Yılanın kafasını aniden kapıp kanırtmış.  İşte o zaman Yılan can havliyle Çakalın boynunu bırakıvermiş. Yarı baygın bir hâlde kumların arasına düşmüş. Çakal şöyle demiş:

-- Bana samimi dost lâzım. Demin bana neler yapıyordun öyle? Sudan geçemedin. Seni ben geçirdim. Sense beni neredeyse boğuyordun! Benim adım Çakal. Senin gibi ince uzunlar, benim gibi babayiğide bir şey yapabilir mi? Şimdi orada öyle zıbar!

 

ǮİǮİLA DO MK̆YAPU

A’ndğas mk̆yapu Arkabişe moit̆u-şi, Gediğişi nežikala Ǯiǯila konagu, do Ǯiǯilak k̆itxu-ki: “Cuma Mk̆yapu! Si so ulu?”

--Ma Zaimişi oput̆eşe mebulu. Sum ndğa ren Kotume var miç̆k̆omun,-- uǯu Mk̆yapuk.

Ǯiǯilak uǯu-ki: “Ma-ti kelemik̆ati”. Haşote kok̆ik̆ates. Dido gza ide-ş-k̆ule Arkabu(r)i ğalis konodgites do hemindros Ǯiǯilak uǯu-ki: “Handğa dido mç̆ima ç̆imu do ğvari kogextudoren do ma var meremalasen”.

Mk̆yapuk uǯu-ki: “Oki heşo ren, moxti do alis kogomak̆ori!”

Ǯiǯila alis kogok̆oru do meonamt̆u-şi, Ǯiǯilak Mk̆yapus uzdu. Mk̆yapuşi oç̆k̆omu guris kodolingonu do Mk̆yapuk ordo var oxoǯonu.

Ğalişi gverdi mek̆ilu-şi, Mk̆yapus uzdu do Mk̆yapuk uǯu-ki: “Uci nuk̆uşa momiği do mt̆k̆obaşa muntxani giǯvare. Ǯiǯilak ti Mk̆yapuşi nuk̆uşa mendiğu do “Muntxani miǯvasen”-ya do çumert̆u. Mk̆yapuk Ǯiǯilas tis nak̆ap̆u do ti noxvat̆u; hemindros Ǯiǯila alis gaǯk̆u do şirimepunas kogointxu. Hemindros Mk̆yapuk  uǯu-ki: “Ma haşo zili nebra minon! Ndğora mupe moğodamt̆i? Ǯk̆aris var meregalu-şi, ma meregoroni do si moşkidamt̆i! Ma Mk̆yapu mcoxons. Skani’steri mç̆ipe do gunže muntxanepes  çkimi’steri baba komoli k̆oçişa mutu daxenen-i? Haǯi hak golinciri!”

 


[Kaynak kitap: Sergi Jğent̆i, “Ç̆anuri T̆ekst̆ebi/ Arkabuli K̆ilok̆avi”, S S R K̆ Meʒnierebata Ak̆ademiis Sakartvelos Piliali, Ak̆ad N. Maris Sax. Enis, İst̆oriasa da Mat̆er. K̆ult̆uris İnst̆it̆ut̆i, T̆pilisi, 1938, (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Lazcadan Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 1999)]

aksamaz@gmail.com

 

 


https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/05/lazca-turkce-fabllar-1-civciv.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-2-bildircin-ile.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-3-baykus-ile-adam.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-4-kedi-ile-kopek.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-5-kirpi-buzgi.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-6-cesur-tavsan.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-7-ayi-mtuti.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-8-cakalin-masali.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-9-iyi-dedir-kayi.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-10-arslan-ile.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-11bunduri-do-ana.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-12-bunduri-qvai-do.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-13-koci-do-mtuti.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-14-moxti-bzirat.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-15-iila-do-mkyapu.html


https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-turkce-fabllar-1-bolum/

https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-turkce-fabllar-2-bolum/


Lazca- Türkçe Fabllar-14/ Moxti bžirat binexi- Gel, üzüm asmasını bulalım

 


 

 

Lazca- Türkçe Fabllar-14/ Moxti bžirat binexi- Gel, üzüm asmasını bulalım

 

Gel, asmayı bulalım, asmamızı kim yemiş,

Gittim, asmayı bulalım, asmamızı keçi yemiş.

Gel, keçiyi bulalım, keçimizi kim yemiş,

gidip keçiyi buldum, keçiyi kurt yemiş.

Kurt keçiyi, keçi asmayı yemiş.

 

Gel kurdu bulalım, kurdu ne yemiş,

Gidip kurdu buldum, kurdu tüfek yemiş.

Tüfek kurdu, kurt keçiyi,

Keçi asmayı yemiş.

 

Gel, tüfeği bulalım, tüfeğimizi ne yemiş,

Gidip tüfeği buldum,  tüfeği pas yemiş.

Pas tüfeği, tüfek kurdu,

kurt keçiyi, keçi asmayı yemiş.

 

Gel pası bulalım, pası ne yemiş,

gittim pası buldum, pası toprak yemiş,

toprak pası, pas tüfeği,

tüfek kurdu, kurt keçiyi,

keçi asmayı yemiş.

 

Gel toprağı bulalım, toprağımızı kim yemiş,

Gidip toprağı buldum, toprağı fare yemiş.

Fare toprağı, toprak pası,

Pas tüfeği, tüfek kurdu,

Kurt keçiyi, keçi asmayı yemiş.

 

Gel fareyi bulalım, faremizi kim yemiş,

Gidip fareyi buldum, fareyi kedi yemiş.

Kedi fareyi, fare toprağı,

toprak pası, pas tüfeği,

tüfek kurdu, kurt keçiyi,

keçi asmayı yemiş …

 

MOXTİ BŽİRAT BİNEXİ

 

Moxti bžirat binexi, mik miç̆k̆omes binexi,

bidi bžirat binexi, ntxak miç̆k̆omes binexi.

Moxti bžirat ntxa, mik miç̆k̆omes ntxa,

mebti bžiri ntxa, mgerik ç̆k̆omu ntxa.

Mgerik ntxa, ntxak binexi oç̆k̆omu.

 

Moxti bžirat mgeri, muk miç̆k̆omes mgeri,

mebti bžiri mgeri, topik ç̆k̆omu mgeri.

Topik mgeri, mgerik ntxa,

ntxak binexi oç̆k̆omu.

 

Moxti bžirat topi, muk miç̆k̆omes topi,

mebti bžiri topi, jangik ç̆k̆omu topi.

Jangik topi, topik mgeri,

mgerik ntxa, ntxak binexi oç̆k̆omu.

 

Moxti bžirat jangi, muk miç̆k̆omes jangi,

mebti bžiri jangi, let̆ak ç̆k̆omu jangi,

let̆ak jangi, jangik topi,

topik mgeri, mgerik ntxa,

ntxak binexi oç̆k̆omu.

 

Moxti bžirat let̆a, mik miç̆k̆omes let̆a,

mebti bžiri let̆a, mtugik ç̆k̆omu let̆a.

Mtugik let̆a, let̆ak jangi,

jangik topi, topik mgeri,

mgerik ntxa, ntxak binexi oç̆k̆omu.

 

Moxti bžirat mtugi, mik miç̆k̆omes mtugi,

mebti bžiri mtugi, k̆atuk ç̆k̆omu mtugi.

K̆at̆uk mtugi, mtugik let̆a,

let̆ak jangi, jangik topi,

topik mgeri, mgerik ntxa,

ntxak binexi oç̆k̆omu …

 


[Kaynak kitap: Osman T̆amt̆ruli, “Nananena Kausasus - Verlag Freudenstadt, Almanya, 1991/ “Kafkasya’dan Karadeniz’e Lazların Tarihsel Yolculuğu”, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1977 (Lazcadan Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz)]

 

aksamaz@gmail.com

 


https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/05/lazca-turkce-fabllar-1-civciv.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-2-bildircin-ile.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-3-baykus-ile-adam.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-4-kedi-ile-kopek.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/06/lazca-turkce-fabllar-5-kirpi-buzgi.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-6-cesur-tavsan.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-7-ayi-mtuti.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-8-cakalin-masali.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-9-iyi-dedir-kayi.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-10-arslan-ile.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/07/lazca-turkce-fabllar-11bunduri-do-ana.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-12-bunduri-qvai-do.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-13-koci-do-mtuti.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-14-moxti-bzirat.html

https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/08/lazca-turkce-fabllar-15-iila-do-mkyapu.html


https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-turkce-fabllar-1-bolum/

https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-turkce-fabllar-2-bolum/