16 Nisan 2020 Perşembe

Erol Karayel/ Ali İhsan (www.ozgurcerkes.com/ 04/04/2016









Ali İhsan

Yazan: Erol Karayel


Ali İhsan Aksamaz’ı tanır mısınız?

Kısaca tanıtmam gerekirse, “kararlı, çalışkan ve samimiyet abidesi” vasıflarını sayardım.
Ali İhsan’la arkadaşlığımızın yirmi küsur yıllık bir geçmişi var.

Kendisini Abhazya yollarında tanıdım. Abhaz-Gürcü savaşı sonrası ben ata vatanımı ziyarete giderken, o da mensubu olduğu Lâzların kardeş halkı Megrellerin izini sürmek üzere yollara düşmüştü.

O zamanlar Ali İhsan’ın Lâzca dağarcığı üç beş kelimeyi geçmiyordu. Nitekim Abhazya Megrelleriyle ancak tercüman vasıtasıyla iletişim kurabilmişti.  

Aradan geçen 20 küsur yıl sonrasında ise durum çok farklı.

Ali İhsan o günlerde öğrenmeye başladığı Lâzcasını müthiş ilerletti.

Bununla yetinmedi; bu sefer Lâzcasını “kitabileştirme” gayretine girdi.

Çiçek, böcek,… gibi sıradan ansiklopedi maddelerini Lâzcaya çevirip yayınladığı günlerde, “Niçin bunlarla uğraşıyorsun Ali İhsan? Doğrudan Lâzlarla ilgili bir şeyleri çevirsen de kalıcı olsa…” dediğimde, “Bu dille her şeyi ifade edebilir hale gelmek için bu antrenmanlara ihtiyacımız var…” cevabıyla benim önerimi kökten çürütürken, aslında yüklendiği uzun vadeli misyonu ve bu yoldaki kararlılığını da ortaya koyuyordu. Nitekim bu zor ve dikenli yollardan geçerek bir araya getirdiği derlemeler ve oluşturduğu metinlerle bugün “kitabî Lâzcanın” en önemli temsilcilerinden biri haline geldi Ali İhsan.  

Bu, bir insanın kendi kendini motive ederek neler yapabileceğini gösteren önemli örneklerden biridir.

Böyle bilinçli, kararlı, samimi ve çalışkan evlatları olan bir halkı hiçbir gücün tarih sahnesinden silemeyeceğinin de önemli bir karinesi.


***

Ali İhsan 2016 yılına çok kötü bir giriş yaptı. İstanbul Erkek Lisesi’nde göreve başlayalı daha üç gün olmuştu ki yakalandığı grip hastalığı ile birlikte kanında ortaya çıkan  virüs bütün vücudunu esir alarak yıktı ve 31 Aralık gecesi   hastanelik etti. Tam 60 gün yoğun bakım ünitesinde kaldı Ali İhsan. Gözlerini aralamadan külçe gibi yattı.  Akciğerleri durdu, aldığı ilaçlarla bedeni iyice kendini saldı. Makinaya bağlı olarak yaşamla ölüm arasındaki sınırda büyük bir mücadeleye girişti. Başta aile fertleri olmak üzere herkesin yüreğini ağzına getirdi. Ama çok şükür korkulan olmadı. Hayata sımsıkı tutundu ve duaların da bereketiyle ölüm uykusundan uyandı sonunda Ali İhsan. Doktorların söylediğine göre bünyesi çok sağlammış. En ufak bir zafiyeti olsa, zararlı müptelalıkları olsa bu mücadeleden galip çıkamazdı diyor tedavisini yapanlar. 

Ali İhsan şimdi taburcu oldu. Baharla birlikte, iki aylık ölüm kalım mücadelesinde çökmüş bedeni yeniden hayat buluyor. Zihni melekeleri oldukça açık ve kafası zehir gibi çalışıyor. Belli ki Allah onu halkına bağışladı, belli ki onlara vereceği daha çok şey var.

Kendisine gönülden geçmiş olsun diyor; bu "ikinci hayatında" Allah’ın ve halkının rızasına uygun, hayırlı, bereketli, uzun bir ömür diliyorum.