[Lazca-Türkçe
Masallar-5]: “Ayı ile Sivrisinek”
Mulava Emmi, o
yıl Budiati adlı yerde yeni bir tarla açmış. Bu yeni açılmış tarlada çok iyi de
mısır yetişiyormuş. Gel gör ki mısırların körpe zamanında tarlaya ayı ve domuz dadanmış.
Mulava Emmi, bu sebeple tarlasının tam ortasına bir kulübe inşa edip artık orada
bekçilik yapmaya başlamış. Bakalım şimdi bizim korkak ayı ne yapacakmış?!
Artık ayı her
gece, mısır tarlasına yavaş yavaş süzülüyormuş. Ayının farkına varan Mulava
Emmi de hemen ya düdük çalıyormuş, ya teneke tıngıldatıyormuş, ya bağırıyormuş,
ya da dededen kalma çakaralmaz çakmaklısını ateşliyormuş. Korkak ayı ürküp kaçınca
da artık peşinden hiçbir şey yetişemiyormuş. Bahtsız ayı ne yapsa, o körpe
mısırların kokusu gece gündüz hiç burnundan gitmiyormuş. Çok düşünmüş, düşünüp
taşınmış. Her zaman burnunda tüten o körpe mısırlara kavuşmak için Mulava
Emminin tarlasına tek başına giremeyeceğini kavramış. Kendi kendine şöyle
demiş:
--Bu işi biriyle
beraber yapmak gerekiyor. Ama insanoğlundan korkmayan bizim vahşi hayvanlardan
hangisi var ki?!
Ayı, bu
sorusunun cevabını gece düşünmüş, gündüz düşünmüş. Sonra kendi kendine şöyle
demiş:
--Evet, buldum!
Kurt! Eğer insanoğlu, kurttan korkmuyor olsaydı, hiç köpek besler miydi?! Koyunlarını
insanoğlu hep kendisi korurdu. Kurt ile de komşu olurlardı!
Bir gün ayı,
kurda şöyle demiş:
--Kurt Kardeş,
bu insanoğlunun elinden bizim çektiğimiz nedir böyle?! Görüyor musun?! İnsanlar
birbirlerine yardım etmeyi bildikleri için onları hiç kimse alt edemiyor! Biz
vahşi hayvanlar birbirimize yardım etmediğimiz için de bu hâldeyiz. Hemşinli
Sultan Emminin çok koyun ve kuzusu
olduğunu biliyorum. Ne var ki o üç çoban köpeğini gündüz bağlayıp gece dışarı salıyor.
O koyun ve kuzulara senin ağzının sulandığını da çok iyi biliyorum! Ama elden
bir şey gelmiyor işte!
O çoban
köpekleri, koyun ve kuzuların yanına kuşları bile yaklaştırmıyorlarmış da ayı
ile kurt ne yapacakmış ki?!
--Ben de uzun
zamandır Mulava Emminin tarlasının etrafında o körpe mısırlardan sebeplenmek
için dolanıp duruyorum; ama nafile!
Kurt bir süre
düşünüp gülmüş. Sonra da ayıya şöyle demiş:
--Evet, sen
haklısın; bütün yabani hayvanlar içinde en akıllı olan benim. Ben her hileyle sizi
alt ederim ama iş insanoğluna gelince gücüm yetmez. İnsanoğlunun kurduğu tuzağa
siz tek ayakla yakalanıyorsunuz. Biz kurtlar çok akıllı olduğumuz için iki
ayakla yakalanıyoruz! İnsanoğlunun akıl ve fikrinden korkulur; insanoğluyla
oyun oynamaya gelmez; sen de şansını hiç zorlama! Bu dünyada insanoğlunu alt
edebilecek varsa, o da yine insanoğlunun ta kendisidir. Bunu böyle bilesin! […]
Ayı da bu
mevzuda bir şeyler söylemiş. Sonra sözü yine kurt almış:
--Sen haklısın, Ayı
Kardeş! Birçok mevzuda yalnızca ben değil, sen de insanoğlundan akıllısın. Altın,
elmas, bakır, gümüş mevzusunu ele alalım. Biz altını, elması, bakırı, gümüşü toprağın
üzerinde görsek bakmayız bile, geçip gideriz; çamurun içinde olsalar, ayağımızla
tepip geçeriz. Gel gör ki insanoğulları; altın, elmas, bakır, gümüş için
birbirlerini öldürüyorlar. Hiçbir şekilde benim sana yardım edemeyeceğimi artık
anlamalısın!
Üzgün ayı başı eğik
düşünceli-düşünceli oradan ayrılırken bir sivrisinek gelip tam da kulağının
dibinde vızıldamış:
--Ayı Emmi! Ayı
Emmi!
Ayı, eliyle
kulağını silkip sivrisineğe şöyle demiş:
--Kulağımın
dibinde vızıldayıp durma!
Sivrisinek ayıya
musallat olmuş:
--Ayı Emmi, beni
öyle kulağından silkme! Böyle derin derin ne düşündüğünü hele bana bir söyle! Sana
yardım edeyim mi?!
--Benim gibi,
kurt gibi, insanoğlundan korkmayan akıllı yabani hayvanlar bu derde çare
bulamadılar da sen kim oluyorsun ki?!
--Ayı Emmi, bu mevzu yalnızca korku ve akıl meselesi
değil mi?! Dünyada öyle küçük hayvanlar var ki kendilerinden bin defa büyük
hayvanları alt edip öldürüyorlar. Bir yılan bir deveyi, bir fili öldürüyor.
Hâlbuki yılan, filden bin defa küçük! Öyle örümcekler var ki insanı bile öldürüyor!
Ayı, sivrisineğe
şöyle demiş:
--Tamam o zaman!
Eğer becerebilirsen, Budiati’deki tarlasında bekçilik yapan Mulava Emmiye öyle
bir iş et ki yarın akşam tarlaya gelmesini önle!
Kendinden çok emin
sivrisinek:
--Ayı Emmi, bu
akşam değil ama bir haftaya kadar senin bu işini halledeceğim!
Ayı, sivrisineği
yine kulağının dibinden silkip geçip gitmiş.
Ama sivrisinek
yine ayıya seslenmiş:
--Ayı Emmi, bir
hafta sonra görürsün!
Ayının bahtı hiç
yaver gitmiyormuş. Ne var ki bir hafta sonra bir gece Mulava Emmi, bekçilik yaptığı kulübede yokmuş. İşte o zaman ayıya
gün doğmuş! Tarlaya dalmış. Taze mısırları gönlünce yedikten sonra tarlada sevinçle
yuvarlanıp durmuş.
Ayının tarladaki
bu sevinçli hâlini gören domuzlar da tarlaya dalmışlar. Onlar da taze mısırları
dedikten sonra tarlada yuvarlanmaya, oynamaya başlamışlar.
Karnı doyan sevinçli
ayı artık tarlaya uzanmış. Derken sivrisinek yine ayıya yanaşıp kulağının
dibinde şöyle demiş:
--Ayı Emmi, nasıl
oldu, ben sana söylemedim mi?!
--Sen bu işi
nasıl yaptın?! Nasıl oldu da Mulava Emmi, tarlasına gelemedi?!
--Mulava Emmiye
sıtma bulaştırdım. Bazen tir tir titriyor, bazen de hararettten vücudu yanıp
tutuşuyor. Öyle olunca da tarladaki kulübesine gidip bekçilik yapamıyor. Bundan
sonra her üç günde bir günü aksatacak!
Ayı, sivrisineğe
hayranlığını gizleyememiş:
--Söyle, şimdi
ben sana ne bahşiş vereyim; sana olan bu borcumu nasıl ödeyeyim?!
--Acele et, Ayı
Emmi, yağmur yağacak! İzin ver de kulağının içine gireyim. Orası sıcak ve kuru.
Hem de beni daha rahat dinlersin!
Sivrisinek,
ayının kulağının içine yerleşmiş. Mulava Emmiye neler ettiğini anlatıp anlatıp duruyormuş.
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/10/lazca-turkce-masallar-1-tebdili-kyafet.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/11/lazca-turkce-masallar-2-tovbekar-eskya.html
https://aliihsanaksamaz.blogspot.com/2025/11/lazca-turkce-masallar-3-akl-ile-kader.html
“Mtuti do K̆orğoni”
Mulavak em ǯanas
Budiatis qona moç̆veret̆u. Aya ağne moç̆veri qonas dido k̆aiti lazut̆i
açaneret̆u, hama ç̆qint̆iş oras mtuti do ğeci konaçkiineret̆u. Mulavak qonaş
şkaguris ar k̆alivi dok̆iduşi, çumert̆u.
Aǯi mamşkurine
mtutik mu qvat̆u. K̆ata seris yopşa qonas tamo-tamo nanç̆et̆u, hama Mulavak
furungis dulubart̆u, ya teneke obrangalapt̆u, ya dibuç̆qoapt̆u, ya çakmakli
gyot̆orapt̆u do mamşkurine mtuti na yemk̆utat̆ust̆eri çkva emuşa kvaşurduli var
naç̆işinet̆u. Bedi - xamanǯa mtutik mu qvat̆u, e mjaş şura na aleps, ç̆qint̆epes
şura, ser-nadğaleri çxvindişen var gamuxtept̆u.
Mtutik dido
isimadu, isimadu do amuş-k̆ule aya dulya xvala na var axvenet̆u konagnu. Ar
mitik̆ala isa oqopumu [oxvenu] unt̆u, hama, k̆oçişen na var aşkurinen,
mt̆k̆urepeşen mi rt̆u iya. Ser isimadu, ndğaleri isimadu...
-Ho, kobžiri-ya,
- tku mtutik, -mgeri-ya.
K̆oçis mgerişen
var aşkurinet̆u-k̆on-na coğori şinaxupt̆u-i? Muk çumet̆u-çkva muşi mçxurepe-ya
do mgerik̆ala marte diqvet̆es.
Ar dğas mgeris
mtutik uǯu:
--E, mgeri cuma
çkimi aya k̆oçiş skiripeşen na mǯiruptpe mu ren. Žiropi, k̆oçiş skiepes
arti-majuraşa meşvelu na uçkinan-şeni, entepeşa mitis var gyacginen. Çkin,
mt̆k̆urepek arti-majuras na var mevuşolt şeni am xalis voret. Man komiçkin,
Hemşili Sultani Cumadis dido mçxurepe uqonun, hama sum maliş mura-ti ndğaleri
oxoris nuk̆irs do seri naşkumers. Eşoti komiçkin, ia mçxurupeşa do tik̆anepeşa
si dido p̆ici na gaǯk̆aren, hama mu qvaginon, iy murapek mçxurişa k̆vinçi var
meşiputxinapan, mtuti do mgeri so doskidas. Manti nak̆o ora ren Mulavaş qonas
vakter.
Mgerik mʒika
nisimadu do ižiʒuşk̆ule:
--Ho, si ǯori
re, mteli mt̆k̆urepeş doloxe hen nosoni man vore. Tkvanda iri şeitanoba çkimi
golilaps, hama k̆oçepeş doloxe var. K̆oçepeş nodgime irek̆is tkvan ar k̆uçxeten
nik̆idet, çkin dido noseri na voretşeni jur k̆uçxeten mevik̆idet. K̆oçişi nosi
do fik̆irişa iri menant̆reri ren; k̆oçik̆ala mo ister! K̆oçis na gyocginaps,
dunyas mutu koren-na, xoloti k̆oçi ren. […] Si ǯori zop̆on, mtuti cumadi. Dido
dulyapes xvala man var sinti k̆oçepeşen nosoni re... Yebzdat altuni, elmazi,
bakiri, gyumişi... Çkin entepe dixaşi jin bžirat na, varti golovoǯk̆ert do
mek̆avilapt, ç̆anç̆axis doložit̆as na ar çkva k̆uçxe gevuntxipt do mek̆avilapt,
hama k̆oçişi skirepek entepeşeni artimajvara qvilupan. Aǯi man skanda mututen
na var memaşvelasunon koxoǯoni-ma miçkin...
Guriş meç̆vinuşi
mtutik xolo ti kagyonç̆eret̆u do simaderi nit̆uşi, ar k̆orğonik quci cicis:
--Mtuti
cumadiya, - do eluǯirapt̆u.
Mtutik quci
elupat̆xuptu, mo miqur qucis-ya do.
Hama k̆orğonik
xoloti:
--Quci mo
elamipat̆xup do miǯvi mu isimadep, megişolai-yaşi:
Mtutik
k̆orğonis:
--Çkim do
mgeristeri k̆oçepeşen na var aşkurinenan noseri mt̆k̆urepes çare var ažires, si
mi iqvi?
--Dulya şkurina
do nositen xvala reni? Dunias eşo ç̆it̆a şeepe renan-ki, mutepeşen şilya fara
didi xaivanepes gyocginapan, oğurinapan. Ar ǯiǯilak ar deve, ar fili oğurinaps,
hama muk şilya fara filişen ç̆it̆a ren... Eşo bombolape renan, ki k̆oçi oğurinapan.
--K̆ai moo,
gaxvenen na, amseri Budiatiş qonas na çumers Mulava Cumadis eşo ar mutu oğodi
ki, ç̆umen limci k̆alivişa mo moçkumer.
--Am seri var,
hama ar havtaşakis aya dulya gixvenaminon-yaşi, - mtutik k̆orğonis quci ilupat̆xeret̆u
do mik̆ileet̆u, hama k̆orğonik xolo nocoxu:
--Ar havtaşk̆ule kožirop-ya.
Mtutis igbali var
uğut̆u, hama mtiniti, ar havtaşk̆ule ar seris Mulava k̆alivis var t̆u. Mtutişi
ndğa diqu... Ç̆qint̆iten dižğuşk̆ule çkva qonas ingort̆u. Aya na žires,
ğecepeti qonas amaxteret̆es do hem ç̆k̆omeret̆es, hem ingort̆es.
Žğeri mtuti
qonas goşacant̆u. Xoloti k̆orğoni mtutis nanç̆u do qucis uǯu:
--Muç̆o iqu, ma
var giǯvii?
--Aya didi dulya
muç̆o qvi, mu iqu do Mulava k̆alivişa var malu?!
--Mulavas çxe
vuğodini. Kimi k̆ank̆alaps, kimi mçxopaten iç̆ven... K̆alivişa var malen.
Aǯişk̆ule k̆ata sum ndğas ar dğa guşint̆alasinon.
Mtutik:
--Aǯi si mu
goğoda, aya skani meşvelu muten eşaip̆qirda? - yaşi,
K̆orğonik uǯu ki:
--Ordo, mç̆ima moxtasinon, qucis
komeşagixta-ya, ek t̆uʒa ren, hemti xomula do misimini-ya.
K̆orğoni mtutis
qucis komişuxtu do uǯumert̆u, Mulavas na oğodu, şeepe.
[Kaynak kişi: Hasan
Helimişi, 59 yaşında, Sarpi Köyü, (Kaydeden: Omar Memişişi,1966 yılı), Kaynak
kitap: “Sarpi”, Batumis Şota Rustavelis Saxelmǯipo Universit̆et̆i
Kartvelologiis Ʒent̆ri, s.s. “Gamomʒemloba Aç̆ara”, Batumi, Sakartvelo, 2015),
(Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Türkçeye çeviri:
Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 2020)]

