6 Ocak 2025 Pazartesi

BİR “AYDIN”A İKİ MEKTUP

 








BİR “AYDIN”A İKİ MEKTUP

 

[Türkçe- Lazca]

 

 

MEKTUP (BİRİNCİ)

 

Kıymetli Arkadaş;

Bu mektubu, ihtiyaç duyduğum için hazırlıyor ve sana gönderiyorum. İyi oku, düşün ve sen de bana düşüncelerini gönder de, ben de bilmediklerimi senden öğreneyim. Bu, entelektüel bir görevdir. Lütfen, mektubumu üçüncü kişi veya kişilere gönderme, onlara da bu mektubumu gönderdiğimi düşünsen bile. Bu şahsî bir durumdur.

Son zamanlarda; eskiden veya sonradan çeşitli vesileler ile tanıdığım veya hiç tanımadığım ancak isimlerini sonradan duyduğum birileri benim ile telefon ve e-posta ile bağlantı kuruyor; konuşuyor; buluşuyor. Ben, bu insanları ve yapmak istediklerini söyledikleri aktiviteleri önemsiyorum. Bu sebep ile de bu insanları dinliyor; e-posta adresime yazdıklarını ciddiyetle okuyor; buluşabildiklerimle de karşılıklı olarak konuşuyorum. Kendilerine dostça yaklaşıyorum. Kendilerini anlamaya çalışıyorum. Benimle bağlantı kurmalarının sebebi olarak da, bir "dernek" kurmak ve bir "dergi" yayınlamak düşünceleri olduğunu söylüyorlar; yazıyorlar. Gel gör ki, yazışma; konuşma ve buluşmalarımızdan anlıyorum ki; konu "dernek" ve "dergi" değil. Konuşma; sürdürülen e-posta yazışmaları ve görüşmelerin sonucundan, bu iki konunun kullanıldığını ve sömürüldüğünü görüyorum. Esas amacın üçüncü şahıs veya şahıslar ile olan sürtüşmeler ve bu polemiklere yandaş aramak olduğunu sezinliyor; anlıyor; görüyorum. Özellikle karşılıklı konuşmalarda, bizimle bulunmayan insanlar ile ilgili hiç de hoş olmayan lâfların sarf edilmesi beni üzüyor; bu tür ifadelerin kullanılmaması için kendilerini uyarma ihtiyacı hissediyorum. Muhatap, birileriyle olan ve sebebi de incir çekirdeğini doldurmayacak ve hiçbir entelektüel boyutu da bulunmayan çatışmaları anlatıyor da anlatıyor; kendisi gibi düşünenler ile hareket etmemi istiyor. Bu kişiler, çok uzun bir zamanı, "dernek" ve "dergi" konusu ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan çocukça ifadelerle harcıyor; yazıyor da yazıyor; konuşuyor da konuşuyor. Neden sonra, zorlamayla "dernek" ve "dergi" konusuna giren bu kişiler, çok kısa bir süre bu konu üzerinde yüzeysel olarak bir şeyler söylüyorlar ve yine başkalarıyla olan şahsî ilişkilerinde kendilerinin nasıl ve ne kadar haklı olduğu konusuna giriyorlar. Tabii herkesin genellikle kendisine göre haklı bir sebebi oluyor. "Dernek" ve "dergi" konusunun, şahsî sürtüşmelerin bir aracı haline getirilmek istenmesi hiç hoş değil. Ben, son gelişmeleri böyle görüyor ve değerlendiriyorum. Böyle bir değerlendirme yapmaya beni yönlendiren sebep, "dernek" ve "dergi" konusunda bana gelen telefon, e-posta ve buluşmalardan edindiğim somut bilgilerdir.

Bugün gelinen noktada, arenada iki gurup görülüyor; bir taraf "dernek" kurmak iddiasıyla, diğer taraf ise, "dergi" yayınlamak iddiasıyla ortaya çıkıyor. Bu gruplaşmanın sebebinin, siyasî ve ideolojik farklılık olmadığını biliyoruz. Çünkü ortaya koyabildikleri yazılı siyasî bir metin, yazılı bir manifestoları yok. Bu gruplaşmanın sebebinin, öncelikle "dernek" kurmak veya öncelikle "dergi" yayınlamak konusunda anlaşamamaktan çıkmadığını da görüyoruz. Çünkü bugüne kadar, ne için "dernek" kurmak istediklerini ve ne sebeple "dergi" yayınlamak istediklerini belirten özgün bir açıklamada bulundular. "Dernek" ve "dergi" kavramlarıyla kendilerini ifade eden bu iki gurup, birbirlerine gösterdikleri reaksiyonerlikle beslenmeye çalışıyor. Bu reaksiyonerliklerin sebebi ise, incir çekirdeğini doldurmayacak basit, şahsî çatışmalarla birbirlerinden uzaklaşmış bir- iki kişinin yandaşlığına veya karşıtlığına destek vermekten başka bir şey değil.

Bir- iki kişinin yandaşlığına veya karşıtlığına ahbap çavuş ilişkileri içinde destek vermek için oluşmuş grupların, anlamsız "sen- ben" ve "dernek" mi? "dergi" mi? tartışmalarıyla konuyu boğuntuya getirdiklerini görüyoruz. Oysa sağlıklı bir başlangıç yaşanabilirdi. Oluşturulacak özel bir mail grubuyla öncelikle geçmişe yönelik bir hesaplaşma yaşanmalıydı. Bu demokratik tartışma ortamı yalnızca konuya taraf kişiler arasında yürütülmeliydi. Özel konular, özel halledilmeliydi. "(1992) Laz Vakfı Girişim Komitesi", "Sima Vakfı", "Ogni Kültür Dergisi", "Zuğaşi Berepe", "Kâzım Koyuncu", "Birol Topaloğlu", "Mjora Serisi", "Mjora Dergisi", "Sima Kültür Dergisi", "Gola-der",   "Yayla Festivali", "Lazlar Belgeseli", "Postosculara destek olanlar", "bilgi sahibi olmadıkları konularda başkalarının götüyle osurmuş utanma bilmeyen reytingci sitelerin editörleri", "insanların arkasından konuşanlar", "reaksiyonerlere insanları satmak için ince raporlar yazmış olan kimseler", "fırsatçılar", "şikâyetler", "mahkemeler", "ajanlar", "ahbap çavuşluklar" ve bunların süreçleri tartışılmalıydı. Açık ve kesin bir hesaplaşma yaşanmalıydı. Bu hesaplaşmadan sonra, bu hesaplaşma yazılı olarak ve ortak imza ile ilgili herkese ilân edilmeliydi. Özeleştiri ve eleştirileriyle böyle bir süreçten geçerek oluşacak bir girişim komitesi anlamlı çalışmalara önderlik edebilirdi; meşru olurdu. Bu, bir- iki kişinin yandaşlığına veya karşıtlığına ahbap çavuş ilişkileriyle oluşan ve çatışan grupların ortaya çıkmasını önleyebilir; buralardan nemalananları açığa vurarak etkisiz kılarak yola getirebilirdi. (Böyle doğru bir başlangıç için hâlâ geç kalınmış değil.)

Ancak öylesi meşru bir komite, "dernek" ve "dergi" çalışmalarını, önce kendi içinde tartışabilir ve sonuca ulaştırdıktan sonra, çalışmalara başlayabilirdi. "Sen-ben", "dernek" ve "dergi"   tartışmaları esas amacı gizliyor.

Esas amaç Lazca olmalıdır; Lazcanın yaşatılması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara kurumsal olarak aktarılması varlık sebebimiz olmalıdır. İster "dernek, ister "dergi" olsun, Lazcanın yaşatılması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara kurumsal olarak aktarılması konusunda neler yapılacaktır? Varlık sebebi, Lazcanın yaşatılması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara kurumsal olarak aktarılması olmayan bir "vakıf", bir "dernek" veya bir "dergi", yalnızca bir- iki kişinin yandaşlığına veya karşıtlığına ahbap çavuş ilişkileri ile hizmet edecek içi boş yapılar olarak kalmaya mahkûmdur. Bu "dernek" yanlılarının bugünkü kafalarıyla kuracağı bir dernek ve bu "dergi" yanlılarının bugünkü kafalarıyla yayınlayacakları dergiyle oluşacağı ortamı bir düşünelim; bugünkü boş "sen- ben" tartışmaları; derneğin basın açıklamalarıyla ve derginin sayfalarına yazılacak makaleler ile de sürdürülecek ve sonuçta da bugünkünden daha kötü ve anlamsız bir durum ortaya çıkacak; düşmanlıklar yaşanacaktır. Bütün bunları önlemenin bir yolu var: Konunun tarafları, amaçlarının Lazcanın yaşatılması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara kurumsal olarak aktarılması olduğunu açık seçik ilân etmelidirler. Bunu da nasıl yapacaklarına ilişkin kafa yorduklarını somut program ve örneklerle duyurmalılar. Konunun taraflarının, bir metin ile kendilerini deklere edememeleri ve bir metnin altına adlarını yazamamaları, olumsuzluklar yönünde duyduğumuz kuşkuyu destekliyor. Üstelik her iki grup önderlerinin yazışmalarda Lazcayı kullanmadıkları da görülüyor.

Ben, derneğin değil; derginin öncelikli bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çünkü dergi, sağlıklı dernekleşmelere destek verecek insanlara ulaşma imkânını sağlayacak ve anlamsız gruplaşmaların devamını ve yenilerinin oluşmasını büyük ölçüde engelleyecektir. Kısa ve orta vade için şöyle düşünüyorum: Hemen her il ve ilçede bulunan dernek ve vakıflar insanların tanışması ve buluşması işlevi görebilirler; bunlara katkıda bulunulmalı, olması gerektiği ölçülerde kütüphanelere kavuşmaları için çalışılmalıdır. Bu dernek ve vakıflarda "Lazca Konuşma Gurupları" ve "Lazca Atölye Çalışma Grupları" oluşturulmalıdır. İllâ bir dernek kurulacaksa, belirttiğim dernek ve vakıflarda "Lazca Konuşma Grupları" ve "Lazca Atölye Çalışma Grupları" tecrübesi yaşandıktan sonra kurulmalıdır ve adı da "Lazcayı Yaşatma ve Geliştirme/ Yüceltme Derneği" olmalıdır. Özellikle büyük kentlerdeki genç insanların Lazca konuşmaları özendirilmeli; bunun yolları aranmalıdır. Vakıf ve dernekler, parti konularının konuşulduğu siyasî kuruluşlar haline getirilmemeli; vakıf ve dernekler eğer taşıyorlarsa bu siyasî tartışma konularından kurtarılmalı; kültür ve dil etkili hale getirilmelidir.

Bu aşamada önemli olan dergidir. Nasıl bir dergi? Önerim üç formalık "Ogni Kültür Dergisi" boyutunda bir derginin yayınlanmasıdır. Periyodu şimdilik üç ayda bir ve her sayfası ise iki sütunlu olmalıdır. İlki Lazca ve ikincisi ise Türkçe için. Her güncel Lazca makalenin, her güncel Lazca haberin, her Lazca masalın, her Lazca atasözünün mutlaka tam Türkçesi ve her Lazca şiir ve şarkının ise mümkün olduğu kadar Türkçe açıklaması verilmelidir. Yani dergi Lazcayı yaşamalı; yaşatmalıdır. Yukarıda dikkat çekmeye çalıştım; bir kez daha tekrarlamak istiyor ve "güncel Lazca makale" ve "güncel Lazca haber" ifadelerini kullanıyorum. Lazca; yalnızca şarkı, şiir, destan dili olarak değil, güncelin dili olarak da kullanılmalıdır. Lazca ancak böyle geliştirilebilir. (Kuşkusuz; derginin periyodu, boyutu, renkli veya siyah beyaz yayınlanması konusu tartışılabilir.)

Lazca dergi deyince, bazılarınızın hangi Lazca diye soracağını biliyorum. Hemen cevap vereyim: Bildiğiniz Lazca. "Şive", "ağız", "diyalekt" ve "lehçe" gibi kavramların üzerinde durmuyorum. Çünkü bu, Lazcanın "şarkı dili" olarak kalması için içerden ve dışardan dua edenlerin söylemidir. Lazcanın yazı ve yayın dili olarak standardize edilmesinin önünde duranların beyanıdır. Atalarının özgün dilini modernize etme gayreti göstermeyenlerin kavram kargaşasıdır. Düşünen, söyleyecek sözü olan, fikirlerinin ülke çıkarları için kullanılmasını isteyen aklı başında, eli kalem tutan ve Lazca bilen herkes tespit edilen konu ve verilen görev doğrultusunda yazmalıdır; bildiği Lazca ile yazmalıdır. Lazca bilmeyen ancak aynı düşünce ile hareket edenler ise Türkçe yazmalıdır. Onların yazdıkları; sıra ile Lazcaya çevrilecektir. Herkes kendi Lazcası ile yazacaktır, olmayan bazı kavramlar Türkçeden, Gürcüceden veya bir Batı dilinden alınacak ve Lazca konuşan kişilerin telâffuzuna uygun olarak kullanılacaktır. Bu konuda birlik sağlanacaktır. Bu dergi çalışmalar, hem Lazca yazarak katkıda bulunacakların Lazcalarını geliştirmelerine hem Lazcayı bilmeyenlerin öğrenmelerine hem de bir- iki kişinin yandaşlığına veya karşıtlığına ahbap çavuş ilişkileri ile harcanan zamanın verimli kullanmasına yol açacaktır. En önemlisi birlikte üretmenin tadına varılacak ve gelecek kuşaklara demokratik bir davranış şeklinin bırakılmasını sağlayacaktır. Lazcanın yazılı kullanımı özendirilmiş ve yazılı ve standart bir dilin ilk ve sağlam temelleri atılmış olacaktır. Bunu bu bakışla; birliktelikle kolayca yapabiliriz. Buna, çeşitli bahaneleri ileri sürerek karşı çıkanların ciddiyetinden kuşku duymak gerekir. Lazcayı yaşatmak gibi bir amacınız yoksa, Lazcayı yaşatmak için çareler aramıyorsanız, o zaman dernek kurmak veya dergi çıkarmanın ne faydası olacak ki?!

 

Sağlıkla ve sevinç ile.

Ali İhsan Aksamaz

[3 Ocak 2008]

+

 

MEKTUP (İKİNCİ)

 Kıymetli Dost;

Son bir ay içinde gönderdiğin ikisi Türkçe, biri Lazca mektubun için teşekkür ederim. Bu mektuplarından çok faydalandım. Önderlik ettiğini söylediğin dergi süreci hakkında yeterince bilgi edindim. Ancak İstanbul'da yaşıyor olmama rağmen, beni İstanbul'da yaptığınızı söylediğin toplantıya değil de, Ankara'da yapacağınızı söylediğin toplantıya çağırmanın sebebini anlamadım. Toplantınıza katılmayacağım. Göndereceğim bir mektubu, Ankara'da yapacağınız toplantıda okuyacağını söylediğin için de bu mektubu yazıyor ve sana gönderiyorum. Birinci mektubumda değindiğim konulara bir daha burada değinmiyorum.

 

Seni 1993 Temmuz ayı içinde tanıdım. Birkaç toplantımıza katılmıştın. Aynı yılın sonlarında beni telefonla aradığını da hatırlıyorum. İlginç bir telefon görüşmesiydi. Sen sordun, ben cevapladım! "Ogni"yi yayınladık; İstanbul'dan ayrıldın. Bir makaleni "Ogni"de yayımladığımızı ve 105,7 Çevre FM'de bir programa katıldığını da hatırlıyorum. Yıllardan beri ne adını duydum ne de haberlerini aldım. On yılı aşkın bir süre entelektüel faaliyetlerin tamamen dışında olduğun, herhangi bir entelektüel duyarlılık göstermediğin biliniyor.

 

Son iki yıl içinde önce, bazı sitelerin okuyucu köşelerine göndermiş olduğun kısa mesajları okudum. Adın görüldü. Sonra da lazebura.net'e yazdığın makaleleri, eleştirileri okudum. Bir-iki gazete ve siteye yazdığın makaleleri, röportajlarını da gördüm. Laz dili ve kültüründen bahseden makaleler yazıyorsun. Ancak fikirleriniz bulanık. Önce güvercin olup uçmak istiyorsun. Bunun için bir makale yazıyorsun. Tehlikeyi görüyorsun. Gelen tepkilerden korkuyorsun. Yazdıklarının arkasında duramıyorsun. TRT'nin Lazca da yayın yapmasını isteyen insanlara karşı çıkıyorsun. Düşmana akıl veriyorsun. TRT'nin Lazca yayın yapmasına karşı çıkanların eline malzeme veriyorsun. Bu alanda tehlike görmüyorsun. Bir insan çıkıyor. Laz yemekleri üzerine bir kitap hazırlıyor. Lazca yazıyor. Yine aynı düşmanca tavırla Lazca bir kitaba karşı çıkıyorsun. Ülkenin vatandaşı, seninle aynı ana diline sahip kişilere gösterdiğin bu düşmanca tavırlardan sonra; akademik bir anlayışla çalışma yapan bir yabancıyı ilâhlaştırmaya çalışıyorsun. Bu kişiyi, Lazcayı dünyada en iyi bilen kişi ilân ediyorsun. Anlaşılan Meleni Sarpi'yi görmedin. Bilmiyorsun. Bilmediğini bilmiyorsun. Bilmediğinin bilindiğini de bilmiyorsun.

Şimdi de bir derginin yayınlanmasına önderlik ediyorsun. Yazdığın Türkçe mektubunda liderlik hikâyeni şöyle anlatmışsın: " … şu kişilerle, şu zamanda şöyle bir dergi diye hiç düşünmedim …durup dururken dergi için bir fırsat çıktı. Öyle bir fırsat ki işin mali boyutu, teknik işler, baskı ve matbaa vs. hallediliyordu. Oluşumun en önemli nedeni bu. Yani benim önüme böyle bir fırsat gelince, bunun altında kalınmaz, arkadaşlarla paylaşayım dedim. Ve ilk olarak ….. ….. la konuşup durumu anlattım. ….. …..la yaptığımız değerlendirmede bu fırsatın kaybedilmemesi  gerektiğini düşündük. Bu işin teknik boyutunu üstlenecek arkadaşlarla görüşüp yola çıkmaya karar verdik.   Yola çıkışın özeti budur. "

 

Şimdi sen, kafandaki bu bulanıklıkla ve kaynağını açıklamadığın bu fırsat ile bir dergi yayınlayabileceğine inanıyor musun?

Ben, sana bir fikir vermesi için daha önce çeşitli vesilelerle söylediklerimi burada da tekrarlamak istiyorum. İlk mektubumun ve yazdıklarımın sana katkı sağlayacağına inanıyorum.

Kişinin gücü, yanında durduklarını zannettiği kişilerin sayısından ve ona birilerinin vereceğini sandığı paradan gelmez. Önce akıl gerekir. Akıllı insan düşünür. Resmî ideoloji ve resmî tarih tezlerinden arınır. Düşünen akıllı insan, ölüyor olan Lazcanın derdini çeker. Ölüyor olan Lazcanın derdini çeken bir insan, dilini kurtarmak için çareler arar. Böyle bir insan, öncelikle her şeyi bilmediğini, bilemeyeceğini de bilir; öğrenmenin yolunu arar. Her geçen gün yeni bir şeyler öğrenir. Öleceği ana kadar da bir şeyler öğreneceğini bilir. Dürüst insan, kendisinin tek başına bir hiç olduğunu da bilir. Bilmiyorsa da öğrenir. Dürüst bir insan ise, bilmediklerini öğrenir. Dürüst akıllı insan; Lazcanın geçmişini, bugününü ve yarınını düşünür. Haklı olduğunu görür. Önemli olanın Lazca olduğunu anlar. Dürüst akıllı insan araştırır. Dilin, kişisel değil, toplumsal bir iş olduğunu bilir. Artık "ben" değil, "sen" değil, "biz" demesi gerektiğini anlar. Düşünen akıllı insan, işte burada bir karar verir.   Kendisi gibi, ölüyor olan Lazcanın derdini çeken insanlarla tanışmanın yolunu arar; tanışır. Birlikte çalışmanın çarelerini arar. Bilmediklerini birbirlerinden öğrenirler, bildiklerini birbirlerine öğretirler. "Sen- ben" hastalığından kurtulmuş, Lazcayı yaşatmak, geliştirmek ve gelecek kuşaklara aktarmanın yollarını arayan dürüst, haklı, akıllı ve düşünen insanlar, işte bu noktada bir şeyin farkına varırlar: Lazca yazmak. Lazca yazmanın önemli olduğunu öğrenen bu düşünen insanlar; "ağız", "lehçe" vb. kelimelerin arkasına saklanmaz, bunlarla bilgisizliğini örtmez.

 

On yılı aşkın bir süre sesini çıkarmamandan sonra yazdıklarından ve mektuplarından; dergi için sana vereceklerini söylediğin paranın kaynağını açıklamamandan; dergiyi niçin çıkartmak istediğini söylememenden; yuvarlak lâflar dışında bir manifestonun olmamasından; dergide neler yazacağını söylememenden; "Lazca" denilince, "diyalektler" demenden; Lazca bir şiir kitabı, bir Lazca masal çalışması, Lazca bir tiyatro eseri ve bir Lazca gramer çalışması yayınlamış, kendisini ispat etmiş bir insanı görmemenden ve Lazca için dert çekmeyen bir yabancıyı üstat ilân etmenden ne anladığımı söyleyeyim. Ölen Lazcanın derdini çekmiyorsun. Lazcayı yaşatmak, geliştirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir düşüncen yok.

 

Lazların Doğu Karadeniz Bölgesinin yerlisi olmadıklarını, sonradan buralara geldiklerini ve kültürsüz olduklarını ve Lazca diye bir dil olmadığının propagandasını sinsice yapan makaleler yayınlanıyor. Hemşinlilerin Müslüman Ermeni olduğunu iddia eden duyurular internette yazılıyor. Halkların kardeşliğine inanan bazı iyi niyetli Laz Aydınları, hem Lazların Pontuslu oldukları hem de Lazların Doğu Karadeniz bölgesine sonradan geldikleri ve asıl yerlilerin Ermeniler ve Pontuslular oldukları propagandasını yapmak ve yaptırmak için kullanılıyor. Senin aklında yokken, sırf, nereden geldiğini açıklamadığın bir para sebebiyle bu işe girdiğini söylediğine göre, Lazcayı yaşatmak, geliştirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir düşüncen yokmuş. Öyle anlıyorum. Bu hâlinle bir dergi çıkarırsan, Lazcaya değil, Lazları ve Lazcayı kullanarak başkalarının değirmenine su taşımak isteyen kötü niyetli propagandacı kimselere hizmet etmiş olursun. Bilesin! Şimdi bir kez değil, yüz kere düşünmen gerekir.

 Dostlukla…

Ali İhsan Aksamaz

[16 Ocak 2008]

 


[Önerilen okumalar: Ali İhsan Aksamaz, "Birinci Laz Kültürü Toplantısı", circassiancenter.com.tr, 5. XII. 2004; Ali İhsan Aksamaz, "Laz Aydınları Platformu Oluşturma Toplantılarındaki Konuşmalarım" (“Laz Aydınları ve Sorumluluk, 1. Baskı, Sorun Yayınları, İstanbul, 2011)/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Ali İhsan Aksamaz, "Bazı Laz Aydınları Arasında Geciken Hesaplaşmalar ve Unutulan Kimlik Mücadelesi", circassiancenter.com.tr, 21. VIII. 2011; Ali İhsan Aksamaz, “Ogni Kültür Dergisi (Anı-1)”, circassiancenter.com.tr, 15. XI. 2015; “İstim arkadan gelir”, lazuri.com]

 

 








JUR KART̆ALİ AR “İNT̆ELEKT̆UALİ”-S

 

KART̆ALİ (MAARTANİ)

Qoroponi Megabre;

Am kart̆ali oç̆aru nadomaç̆irs şeni pxazirop do megincğonop. K̆ai ik̆itxi, isimadi do siti simadape skani memincğoni do mati navarmiçkin ondepe skanden dovigura. Aya ren int̆elekt̆ualuri anank̆eni. Mara, mu iqven, kart̆ali çkimi mo nuncğonop majurani şuri do şurepes, entepesti namevuncğoni, isimadeptina. Aya ren şaxsuri xali.

Çodina orapes; mcveşi orapeşendoni naviçinopt̆i varna ok̆ulendo, çkvadoçkva sebebepeten naviçini varna p̆ot̆es navarviçini, mara coxope mutepeşi navogneret̆i mitxanepek t̆ilifoni varna e-post̆aten k̆ont̆akt̆i ikipan çkimi k̆ala; ğarğalapan. Ma, am şurepes do entepes oxvenu naunonan dulyapes quci mepçap, entepe do entepeşi dulya beciti ren yado visimadep do emuşeni. Am sebebitenti, am şurepes vusimin; e-post̆a adresi çkimis, namemincğonupan mutxanepe vik̆itxup do entepe k̆ala p̆icdop̆ici bğarğalap. Ti-mutepeşis megabroba voʒ̆irap. Entepeşi oxoʒ̆onu şeni vinç̆işep. Çkimi k̆ala k̆ont̆akt̆i naqvesşi sebebi şeniti, ar "k̆erk̆eli" ok̆iduşi do ar "jurnali" gamoçkvuşi simadape nauğut̆es, miʒ̆umernan; meminç̆arupan. Murenki, namemincğones ç̆ara; t̆ilifonişi ğarğala do çkini ok̆oxtalapeşen oxovoʒ̆onap do tema "k̆erk̆eli" do "jurnali" var ren. Ğarğala, nanaqonups e-post̆aşi ç̆arape do ok̆oxtalapeşen oxomaʒ̆onen do am jur tema naixmarinen do nagamişvalen, mevagnep. Dudari noğire mutepeşi, masumani şuri varna şurepe k̆ala nauğunan onç̆işoba do am p̆olemik̆apes mxuci nameçasen mitxanepe ožiru naren, mevagnep; oxovoʒ̆onap; bžirop. Met̆alotti çkimi k̆ala artot nart̆anşi, çkini k̆ala navarren mitxanepe şeni, natkumernan p̆at̆i nenapeten guris memaç̆ven; emk̆at̆a p̆at̆i nenape mo ixmarinas yado ti-mutepeşi ostibinu domaç̆irs.  Muxatabik, mitxanepe k̆ala bereluri sebebepeten emus naaqveren do int̆elekt̆ualuri ğirsoba navaruğun onç̆işoba mutepeşen zop̆ons, zop̆ons; ti-muşi steri naisimadeps mitxanepes mxuci mepça yado gza moʒ̆iraps. Mtelora, "k̆erk̆eli" do "jurnali"-şi temas çkar mutu navarnungaps bereluri nenapeten xarcupan; ç̆arupan do ç̆arupan; ğarğalapan do ğarğalapan am şurepek. Dido ora bereluri temapeten oxarcuten, çkimi zoriten do guri çkimi oxvenu şeni, "k̆erk̆eli" do "jurnali"-şi temaşenti armʒika mutxanepe namiʒ̆umernan am şurepek dido mk̆ule ar oraş morgvalis udet̆alurot. Edo xolo majuranepe k̆ala nauğunan niza mutepeşis, ti-mutepeşi muç̆oşi do muk̆onariti dido ʒ̆ori narenanşi temaşen ğarğalapan. Ho, k̆artayis uğun ar ʒ̆ori sebebi. "K̆erkeli"do "jurnali"-şi tema, şaxsuri onç̆işobapeşi ar vasit̆a oxvenu ak̆vanduşi gzalepe ogoru çkar xoşi var ren. Ma, çodina oğodapape aşo bžirop do aşo k̆imet̆i mepçap. Aşo ar toliten am dulyas oʒ̆k̆omilu şeni, çkimda gza namomçaps sebebi, "k̆erkeli" do "jurnali"-şi temas, namomixtu t̆ilifoni, e-post̆a do ok̆oxtalapeşen naviguri do ma namaqu ʒ̆ori ambaepe renan.

Andğaneri ndğas, arenas jur k̆ele ižiren; ar k̆ele "k̆erk̆eli"-şi ok̆iduşi idiaten, majura k̆eleti, "jurnali"-şi gamoçkuşi idiaten gamulun. Am ok̆erk̆elanupeşi sebebi, p̆olit̆ik̆uri do ideolojiuri çkvadoçkvaloba navarren, miçkinan. Entepek naç̆ares ar p̆olit̆ik̆uri t̆ekst̆i, ç̆areli ar manifest̆i var uğunan do emuşeni. Am k̆erk̆elepeşi sebebi ʒ̆oxle "k̆erk̆eli"-şi ok̆idu varna ʒ̆oxle "jurnali"-şi gamoçkuşen navargamaxtuti bžiropt. Andğaşakis, muşeni "k̆erk̆eli"-şi ok̆idu do mu sebebiten "jurnali"-şi gamoçku naunt̆es, namoʒ̆iropan nadvaç̆irs steri det̆alurixeşa ar ognapa var axvenes do emuşeni. "K̆erk̆eli" do "jurnali"-şi t̆erminepeten, t̆ani mutepeşi namoʒ̆irapan am jur k̆erk̆elik, artikartis naoʒ̆irapan reakʒionerobaten oskedinu şeni gza gorupan. Am reakʒionerobapeşi sebebiti, bereluri, şaxsuri ok̆vak̆idinapeten artikartişen mendraneri ar- jur k̆oçis mxuci meçamu varna nodgituşen ekole mutu var ren.

Ar- jur k̆oçis, axbap ç̆avuşuri gagnapaten mxuci meçamu varna nodgitu şeni gamaxtimeri k̆erk̆elepek, "si- ma" do "k̆erk̆eli"-i? "jurnali"-i? şeni ok̆ok̆rit̆ik̆uten tema naşinaxupan, bžiropt. Andaseni k̆ap̆et̆i ar geç̆k̆ala oskedinuşi şansi ažirasunt̆u. Naixvasunt̆u xususi ar meilişi gurubiten ʒ̆oxle, mcveşi p̆eriodi şeni ar ok̆oxesap̆u oskedinuşi rt̆u. Am demok̆rat̆iuli ok̆ok̆rit̆ika, xvala temaşi k̆elepeşi doloxe oxvenuşi rt̆u. Andaseni; mi mi k̆ala derdi uğut̆u, muşi k̆ala olağasunt̆u.

 "(1992) Lazuri Vakfişi İniʒiat̆ivişi K̆omit̆et̆i", "Simaşi Vakfi", "K̆ult̆uruli Jurnali Ogni", "Zuğaşi Berepe", "Kazim Koyuncu", "Birol Topaloğlu", "Mjoraşi Seria", "Jurnali Mjora", K̆ult̆uruli Jurnali "Sima", "Gola-deri",  "Golaşi Fest̆ivali", "Dok̆umant̆uri filmi Lazepe", "P̆ont̆usurepes mxuci nameçupe, "mutu navaruçkit̆es temapes, çkvalepeşi munditen naskinu do oncğore navaruçkit̆u mareytinge sait̆epeşi edit̆orepeşi uğnose emğežobape", "k̆oçepeşi k̆ap̆ulaşen gammazoba naqupe", "reakʒioneri mitxanepes k̆oçepe gamaçamu şeni mç̆ipe rap̆orepe naxazireret̆u mitxanepe", "op̆ort̆unist̆epe", "şikaet̆epe", "maxkemepe", "ajanepe", "axbap çavuşobape", çkvadoçkva do entepeşi p̆roʒesepe şeni k̆rit̆ik̆ape oxvenuşi rt̆u.

Gonʒ̆k̆imeri do ʒ̆ori ar ok̆oxesap̆u oskedinuşi rt̆u. Am ok̆oxesap̆aş k̆ule, am ok̆oxesap̆a ç̆arelot do oşkendari xeşç̆araten dulyas toli nauğun irixolos ognapuşi rt̆u. Muşebura k̆rit̆ik̆a do k̆rit̆ik̆apeten aşo ar p̆eriodis mek̆axtimuten naiʒ̆opxunasen ar iniʒiat̆iuri k̆omit̆et̆ik ğirsoni dulyapes goʒ̆vancğonasunt̆u; legit̆imuri iqvasunt̆u. Ar- jur k̆oçis mxuci meçamu varna nodgitu şeni axbap ç̆avuşuri gagnapaten, artikarti k̆ala niza naikipan k̆erk̆elepeşi eç̆k̆indus gza var naçinasunt̆u; am xalepeşen naskidunanpeşi dulyape ok̆oxuten, entepe dvamorçilasunt̆es. (Aşo ar ʒ̆ori geç̆k̆ala şeni, xoloti yano var ren.)

Aşo ar legit̆imuri k̆omit̆et̆ik "k̆erk̆eli" do "jurnali"-şi tema, ʒ̆oxle doloxe muşis ʒadasunt̆u do nadvaç̆irs steri ar gza nažirasti, oxandus geç̆k̆asunt̆u. "Si -ma", "k̆erk̆eli" do "jurnali"-şi nizape şinaxups dudari noğira.

Dudari noğira Lazuri ren; Lazurişi oskedinu, oçalişu do moxtasneri otasobapes k̆idaluri oqopinot nunç̆işinu, çkini renobaşi sebebi oqopinu ren. Ginonna, "k̆erk̆eli, ginonna "jurnali" iqvas, Lazurişi oskedinu, oxampu do moxtasneri otasobapes k̆idaluri oqopinot nunç̆işinu şeni muepe ixvenasen? Renobaşi sebebi, Lazurişi oskedinu, oxampu do moxtasneri otasobapes k̆idaluri oqopinot nunç̆işinu navarren ar "vakifi", ar "k̆erk̆eli" varna ar "jurnali", xvala ar- jur k̆oçis mxuci meçamu varna nodgitus axbap ç̆avuşuri gagnapaten uxizmet̆asen, doloxe muşi upşu oxvenoba oqopinot oskedinus maxkumi ren. "K̆erk̆eli"-s mxuci nameçapanpek aʒ̆i nauğunan ğnositen, nak̆idasunonan "k̆erk̆eli" do  "jurnali"-s mxuci nameçapanpek aʒ̆i na uğunan ğnositen, na gamaçkvasunonan jurnaliten, na iʒ̆opxinasen at̆mosferi ar visimadat; andğaşi upşu "si- ma"-şi ok̆vak̆idape, k̆erk̆elişi p̆resuri ognapapeten do jurnalişi gverdepesti na iç̆arasen st̆at̆iapetenti niqoninasen do aşopetenti andğanerişen p̆at̆i do ugagnaponi ar xali ižirinasen; duşmanobape iskedinasen. Mtel antepe dodginu şeni ar çare koren: Temas mxuci nameçapanpek, mutepeşi noğira Lazurişi oskedinu, oxampu do moxtasneri otasobapes k̆idaluri oqopinot nunç̆işinu naren, gonʒ̆k̆uperot ognapuşi renan. Ati muç̆oşi naqvasunonan, nanizmonopanşi gonʒ̆k̆imeri p̆rograma do misalepeten ognapuşi renan. Murenki temas mxuci nameçapanpes ç̆areli ar t̆ekst̆iten ti- mutepeşi navaragnapen do ar t̆ekst̆is tude xeşç̆arape navaraç̆arenan, nanipşit̆ilupt negat̆iurobapes mxuci meçaps. Amuşen met̆a k̆arta jur k̆eleeşi goʒ̆oncğonerepek ok̆oç̆arapes Lazuri navarixmarnanti, ižiren. 

 

Ma, k̆erk̆eli var, jurnali ʒ̆oxlenuri ar dvaç̆iroba ren yado visimadep. Jurnalik k̆ap̆et̆i ar k̆erk̆eli ok̆idus mxuci nameçasen şurepe k̆ala k̆ont̆akt̆i oxvenus gza meçasen do ugagnaponi ok̆elanupeşi naqonu do ağanepeşi gamaxtupe didopeten nodgitasen do emuşeni. Mk̆ule do şkanuri p̆eriodi şeni aşo visimadep: Naiçkinen k̆onari, k̆arta noğa do ç̆it̆a noğapes k̆ideri k̆erk̆eli do pondepe ixandinapen şurepeşi ok̆oçinu do ok̆ok̆atu şeni; entepes mxuci meçamuşi ren, nadvaç̆irs xalis bibliotek̆ape entepes aqvan yado oxanduşi ren. Am k̆erk̆eli do pondepes, "Lazuri Oğarğaluşi Grup̆epe" do "Lazuri At̆eliuri Xandapeşi Grup̆epe" oʒ̆opxuşi ren. Majura k̆ele ar k̆erk̆eli ok̆idu entepes guris uğunanna, giʒ̆vit k̆erkeli do pondepes, "Lazuri Oğarğaluşi Grup̆epe" do "Lazuri At̆eliuri Xandapeşi Grup̆epe"-şi ʒadoba žiraş k̆ule ok̆iduşi ren. Edo coxo muşiti "Lazuri Oskedinu do Oxampuşi/ Omağalinuşi K̆erk̆eli" oqopinuşi ren. Met̆alotti didi noğapes naskidunan ağanmordalepes Lazuri oğarğaluşi xavesoba mogapapuşi ren; am dulyaşi çarepe ogoruşi ren. Pondi do k̆erk̆elepe, p̆art̆iapeşi temape naiğarğalinen p̆olit̆ik̆uri sotxanepe oxvenuşi var renan; egere pondi do k̆erk̆elepes am ok̆rit̆ik̆uşi temapeşen opağuşi renan; k̆ult̆ura do nena onç̆uşoboni oxvenuşi ren.

 Andğaneri ndğas jurnali gamoçku beciti ren. Muperi jurnali? Gza muşi oʒ̆iru na minon, sumi formaloni "K̆ult̆uruli Jurnali Ogni"-şi zimaten ar jurnali gamoçku. P̆eriodi muşi aʒ̆ineri ora şeni sumi tutas ar fara, k̆arta gverdi muşiti jur sut̆unoni oqopinuşi ren. Maartani Lazuri do majurani Turkuli şeni. K̆arta Lazuri ndğalobaluri temaloni st̆at̆iaşi do k̆arta Lazuri ndğalobaluri ambaişi, k̆arta Lazuri p̆aramitişi, k̆arta Lazuri andazişi Turkuli mtelot do k̆arta Lazuri leksi do k̆arta Lazuri birapaşi Turkuli maana, naiqvas k̆onari meçamuşi ren. Mtini tkvalaten, jurnalik Lazuri oskiduşi do oskedinuşi ren. Jile becitoba muşi oʒ̆iru şeni gza bgori; ar çkva faratenti ojuru minon, "k̆arta Lazuri ndğalobaluri temaloni st̆at̆ia " do "k̆arta Lazuri ndğalobaluri ambai"-şi tkvalepe vixmari. Lazuri; xvalot birapa, leksi, dest̆anepeşi nena var, ndğalobaluri nena xeşa oxmaruşi ren. Lazuri aşo maxampapinenan. (Narği var ren; jurnalişi p̆eriodi, zima muşi, peroni varna uça-xçe xaliten gomoçkuti ok̆oitkvasen.)

Lazuriten nagamiçkvinasen ar jurnali ptkvaşi, nam Lazuriten yado nadomik̆itxatginonan, k̆ai miçkin. Astaxolo nena gegiktirat: Na giçkinan Lazuriten. "Şive", "p̆ici", "dialekt̆i" do "lexçe" steri t̆erminepeşi jin var yevodgir. Aya ren Lazuri birapaluri nena doskidas yado galendo do galendo nanuxvamapenpeşi tkvala. Aya, Lazurişi ç̆ara do gamaçkvalaş nena xeşa ost̆andart̆izinus nagoʒ̆adginanpeşi ognapa ren. Mcveşepe muşişi Ğormoturi nananena omodernuşi çarepe navargorupanpeşi simadaluri p̆aradoksi ren.  Naisimadeps, otkuşi nena nauğun, simadape muşi dobadona şeni ixmarinas yado gza nagorups ğnosoni, k̆alemiten oç̆aru nauçkin do Lazuri nauçkin k̆artayis ok̆oitkveri tema do niçinen anank̆eniten oç̆aruşi ren; nauçkin Lazuriten oç̆aruşi ren. Lazuri navaruçkin, mara artneri simadapeten naulunanpeti Turkuli oç̆aruşi renan. Entepek naç̆aranpeti; siraten Lazuris itercuminasen. K̆artayik ti-muşişi Lazuriten ç̆arasen, navarmiğunan t̆erminepe Turkulişen, Kortulişen varna Gyulvaluri ar nenaşen ixmarinasen do Lazuri nağarğalaps mitxanepeşi telafuzis moxva xeşa iç̆arinasen. Am speros artnoba goink̆vatinasen. Amk̆ata ar jurnalişi dulyapek hem Lazuri oç̆aruten mxuci nameçasunonapeşi Lazuris oxampu do opukiruşi fursat̆i meçasen, hemti Lazuri navaruçkinanpes oguruşi fursat̆i meçasen, hemti ar- jur k̆oçişi bereluri nizapes axbap ç̆avuşuri gagnapaten mxuci meçamu varna nodgituten xarceri ora, meçamura oxmarus gza meçasen. İrişen beciti, artot omraluşi loqanoba igurinasen do moxtasneri tasobapesti demok̆rat̆iuli ar dodgita meşkvinus gza meçasen. Aşopeten Lazurişi ç̆areli xmaraşi xavesoba irdasen do ç̆areli do st̆andart̆i ar nenaşi temelis iptineri do k̆ap̆eti ar kva geşodveri iqvasen. Aya nagiʒ̆umer ğnositen; artot perpu xeşa maxvenenan. Amus, çkvadoçkva baxanepeten nanodgitunanpeşi seriozulobaşen meşit̆ilu dvaç̆irs. Lazuri oskedinu steri ar noğira var giğunanna, Lazuri oskedinu şeni çarepe var goruptna, emoras k̆erk̆eli ok̆idu varna jurnali gamoçkuşi mu feide gaqvasunonan p̆ea?! 

Xelak̆aobaten.

Ali İhsan Aksamaz

3 ʒ̆anağani 2008

 

 

KART̆ALİ (MAJURANİ)

 

Qoropeli Megabre;

 

Çodina tutaşi doloxe namemincğoni jur Turkuli, ar Lazuri kart̆ali şeni mardi giʒ̆umer. Dido feide maqu am kart̆alepeşen. Nagoʒ̆oncğonup jurnalişi p̆roʒesişen domibağun k̆onari ambai maqu.   Murenki, Mp̆olis pskidur tina, Mp̆olis p̆it-ya namiʒ̆vi ok̆oxtalas vardo, Ank̆aras nap̆aten-ya namiʒ̆umer ok̆oxtalas muşeni namicoxişi sebebi var oxovoʒ̆oni. Ok̆oxtala skanis var vak̆atare. Namegincğonare ar kart̆ali, Ank̆aras naqvaginon ok̆oxtalas naik̆itxaginon, namiʒ̆vi şeniti, am kart̆ali p̆ç̆arup do megincğonup. Maartani kart̆ali çkimis namolapşini temapeşen ar fara çkva var molapşinap.

 

Giçini 1993 ʒ̆anaşi Xʒalaşi doloxe. Ar-jur ok̆oxtala çkinis ak̆ateret̆i. Artneri ʒ̆anaşi çodinas, t̆ilifonis namicoxiti mşuns. Oint̆eresoni ar t̆ilifonuri ğarğala rt̆u. Si mk̆itxi, ma nena gegiktiri! Gamaviğit "Ogni"; Mp̆olişen ok̆uiʒ̆k̆i. Ar st̆at̆ia skani, "Ogni"-s na gamaviğit do 105,7 Çevre FM-s ar p̆rogramas naak̆atiti mşuns. ʒ̆anapeşen doni varti coxo skani vogni, varti ambai skani momixtu. Vit ʒ̆anaşen met̆i ar oras, mtelot ent̆elekt̆ueluri dulyapeşi gale nare, çkar soti ent̆elekt̆ueluri gagnapoba navargaqu, içkinen.

 

Çodina jur ʒ̆anaşi doloxe, namtini sait̆epeşi mak̆itxalepeşi burmepes nagedvi mk̆ule kart̆alepe vik̆itxi. Coxo skani ižirinu. Ok̆uleti lazebura.net-is naç̆ari st̆at̆iape, k̆rit̆ik̆epe vik̆itxi. Ar-jur k̆azeta do sait̆is naç̆ari st̆at̆iape, int̆erviupeti kobžiri. Lazuri nena do k̆ult̆uraşen namolaşinaps st̆at̆iape ç̆arup. Mara simadape skani mğiri ren. ʒ̆oxle, t̆oroci oqopinu do oputxu ginon. Amuşeni ar st̆at̆ia ç̆arup. Şkurina žirop. Namogixt̆u reakʒiapeşen şk̆urineri re. Naç̆arupeşi k̆ap̆ulas var dogadginen. TRT-şen Lazuri ç̆andina naak̆vandeps k̆oçepes nodgitur. Duşmanis nosi ogurap. TRT-şi Lazuri ç̆andinaşa nanodgitunpeşi xes malzeme meçap. Am speros şkurina var žirop. Ar k̆oçi gamulun. Lazuri oç̆k̆omalepeşi svara xazirups. Lazuriten ç̆arups. Xolo artneri duşmanuli gagnapaten, Lazuri svaras nodgitur. Dobadona skanişi dobadonamşine, skani nananena nauğun mitxanepes naoʒ̆iri gagnapa şk̆ule; ak̆ademik̆uri ar gagnapaten na ixandeps ar xark̆i uğormotinap. Am k̆oçi, Lazuri nena irişen k̆ai nauçkin mitxani yado ognapap. İžiren,   Meleni Sarpi navaržiri. Var giçkin. Navargiçkinti, var giçkin. Navargiçkin, naiçkinenti, var giçkin.

 

Aʒ̆iti ar jurnalişi gamaçkus goʒ̆vancğonop. Namemiç̆ari Turkuli kart̆alis goʒ̆oncğoneroba skanişi ambai aşo oxomoʒ̆onapere: "…am şurepe k̆ala, am oras aşo ar jurnali yado var mevisimadi … ar şvacis jurnalişi fursat̆i maqu. Eşo ar fursat̆i ki dulyaşi geç̆areluri xali, t̆eknik̆uri dulyape, gamoçkva do gamaçkvaloba dç. ilağen. Dulyaşi irişen beciti sebebi aya ren. Yani aşo ar fursat̆i maquşi, aya var meit̆k̆oçinen, megabrepe k̆ala ok̆oviğarğalat yado mevisimadi. Edo iptinerot ….. k̆ala oğarğaluten, emus vuʒ̆vi am xali. ….. ….. k̆ala artot na ok̆oviğarğalit şk̆ule, am fursat̆i var govondinat yado visimadit. Am dulyaşi t̆eknik̆uri dulyas mxuci na meçasen megabrepe k̆ala ok̆oviğarğalit do gzas gedgitu şeni gevonk̆vatit. Aya ren mk̆ule ambai çkimi. "

 

Aʒ̆i, si am mğiri simadapeten do solen mulun navar tkumer am fursat̆iten ar jurnali gamagaçkvasunonanşa icer-i?

 

Ma, skanda ar simada mekças yado, ʒ̆oxle çkvadoçkva vesilepeten nagiʒ̆vipe akonaşisti ojuru minon. Maartani kart̆ali çkimi do namegiç̆aripe, skanda megişvalasen yado vicer.

 

Şurişi menceli, muşi xolos eladgin yado naaʒ̆onen şurepeşi nak̆onobaşen do mitxanepek meçasunon yado naaçkinen paraşen var yeçkindun. İptinerot dulyas dvaç̆irs nosi. Nosoni k̆oçik isimadeps. Ofiʒialuri ideolojia do ofiʒialuri ist̆oriaşi tezepeşen ti-muşi bonups. Naisimadeps nosoni k̆oçik nağurun Lazurişi derdi zdips. Nağurun Lazurişi derdi nazdips ar k̆oçik nena muşi moşletinuşi çarepe gorups. Aşo naiqopen koçik, iptinerot navaruçkin, k̆arta ondi navar açkinenti, uçkin; oguruşi gzalepe gorups. Namek̆ilaps k̆arta ndğas, iguraps ağani mutxanepe. Nağurasunon moment̆işakisti, mutxanepe naigurasunon,  uçkin. ʒ̆ori k̆oçis, ti-muşi k̆ala çkar mutu navarrenti, uçkin. Var uçkin nati, iguraps. ʒ̆ori k̆oçi renna, navar uçkinanpe iguraps. ʒ̆ori nosoni k̆oçik isimadeps Lazuri nenaşi golaxtimeri, andğaneri do moxtasneri orape. Hak̆k̆oni naren, žirops. Beciti naren, Lazuri naren, žirops. ʒ̆ori nosoni k̆oçi goşogorups.   Nena doxmeli var, xalk̆uri ar dulya naren, uçkin. Arçkva "ma" var, "si" var, "çkin" otkuşi naren, oxoʒ̆onaps. Naisimadeps nosoni k̆oçik, ak ar k̆arari meçaps. Ti-muşi steri, nağurun Lazurişi derdi nazdips k̆oçepe k̆ala ok̆oçinuşi gzalepe gorups; ok̆uiçinen. Artot oxanduşi çarepe gorups. Navar uçkinanpe artikartişen igurapan, nauçkinanpe artikartis dogurapan. "Si- ma"-şi zabunaboşen moçitineri, Lazurişi oskedinu, oxampu do moxtasneri otasobapes nunç̆işinuşi gzalepe nagorups ʒ̆ori, hak̆k̆oni, nosoni do naisimadeps k̆oçepes gvanç̆k̆irenan ar xali: Lazuri oç̆aru. Lazuri oç̆aruşi becitoba naiguraps, am k̆oçepek var impulapan "akʒent̆i", "lexçe" dç. tkvalapeşi k̆ap̆ulas, entepeten uçkinoba mutepeşi var geitumenan.

 

Vit ʒ̆anaşen met̆i ar oraşen doni xonari navar işiğişk̆ule, naç̆aripeşen do kart̆alepe skanişen; jurnali şeni, skanda namekçasunonan yado na memiç̆ari, para solen namogixtasen, çkimda navar miʒ̆vişen; muşeni ar jurnali gamoçku navarmiʒ̆vişen; morgvala nenapeş gale, ar manifest̆i navargiğunşen; jurnalis mupe naç̆araginonşen mutu navarmiʒ̆vişen; "Lazuri" itkvenşi, "dialekt̆epe" natkuşen; Lazuri ar leksişi svara, Lazuri ar p̆aramitişi xvena, Lazuri ar teat̆ruli t̆ekst̆i do Lazuri ar gramerişi xvena nagamoçkvu, ti- muşi oʒ̆ireret̆u ar k̆oçi užiramuten do Lazuri şeni derdi navarzdips ar xark̆is ust̆at̆i naognapuşen mu oxovoʒ̆oni, ar dogiʒ̆va: Nağurun Lazurişi derdi var zdip. Lazurişi oskedinu, oxampu do moxtasneri otasobapes nunç̆işinuşi simada var giğun.

 

Lazepe Uçamzoğaşi t̆erit̆oriaşi svalonepe navarrenşi; ok̆ulendo am t̆erit̆oriaşa namoxtuşi; uk̆ult̆uroni narenşi do Lazuri yado ar nena, navarrenşi p̆rop̆agandape sinsilot, naognapaps st̆at̆iape gamiçkvinen. Xemşilepe Muslimani Somexi narenşi idiape naikips mutxanepe geidvinen int̆ernet̆is. Xalk̆epeşi cumalobas gurdoşuriten naicers namtini Lazi ent̆elekt̆ualepe, hem Lazepe P̆ont̆osuri narenşi, hemti Lazepe Uçamzoğaşi t̆erit̆oriaşa ok̆ule namoxtuşi do ʒ̆ori svalonepe Somexepe do P̆ont̆osurepe nat̆esşi p̆rop̆aganda oxvenu do entepes oxvenapu şeni ixmarinen. Nosis navar giğut̆uşi, arxvala, solen namoxtasunon, navaroxomoʒ̆onapi paraşi sebebiten am dulyas naak̆ati, namemiç̆ari şeni, Lazurişi oskedinu, oxampu do moxtasneri otasobapes nunç̆işinuşi simada var giğun. Aşo oxovoʒ̆onap. Am xali skaniten ar jurnali gamiği na; Lazuris var, Lazepe do Lazuri oxmaru do çkvalepeşi mskibus ʒ̆k̆ari otiru naunonan p̆at̆i fik̆ironi map̆rop̆agande mitxanepes mxuci meçap. Giçkit̆as! Aʒ̆i ar var, oşi fara osimadu dogaç̆irs.

Megabrobate…

Ali İhsan Aksamaz

[16 ʒ̆anağani 2008] 

 +









aksamaz@gmail.com


 https://www.circassiancenter.com/tr/bir-aydina-iki-mektup/