“Lazca ile en fazla şarkı söyleyebilirsiniz(!)”
Lazca
ağırlıklı çalışmalarıyla tanınan “Lazik̆a Yayın
Kollektifi,” Lazca ve Laz kimliği açısından çok önemli bir kitabı daha
okuyucuyla buluşturdu: “Oxesapuşi Supara”. სოხუმი/ Sukhumi’de
1933’de iki cilt halinde basılan kitaplar, “Lazika Yayın Kollektifi” tarafından
tıpkıbasım olarak bir arada yayınlanmış. Abhazya ve Acaristan’daki Laz
köylerinde eğitim vermiş Laz okullarında kullanmak için hazırlanmış kitapların
orijinalleri ilk olarak Abhazya devlet matbaası tarafından basılmış.
Bu kitap,
hem pedagojik hem de o yılların üretim ilişkilerine katkı sağlayacak şekilde
yazılmış. Kitabı N. Popova, Rusça açıklamalarla hazırlamış. “Oxesapuşi Supara”
adıyla ilk baskısı Sukhumi’de yapılmış olan bu Lazca kitap, İskender
Tzitaşi’nin adını taşıyor. O zamana kadar Lazcada kullanılmayan çeşitli
terimlerin ilk kez bu kitapta kullanılması kitabın bir diğer özelliği. ისქენდერ წითაში/ İskender
Tzitaşi, SBKP (B) üyesi bir partili ve Sovyetler Birliği (Abhazya ve Acaristan)
Laz Okulları direktörüydü. Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında Lazların ana dili
okulları vardı. Yaşadıkları yörelerde ana dili dersleri de görüyorlardı.
“Lazika Yayın Kollektifi”nin yayınladığı “Oxesapuşi Supara”, o yıllarda
İskender Tzitaşi adıyla yayınlanan bir dizi Lazca okul kitabından yalnızca bir
tanesi. “Alboni” (“Laz Alfabesi”) , “Ok̆itxuşeni Supara”
(“Okuma Kitabı”- Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Yurttaşlık Bilgisi”) ve
“Çkuni Çhara/ Ç̆ara” (“Bizim Yazımız- Lazca”) bu kitaplar arasında
bilinenlerdir. Sosyalizmin inşası döneminde, Sovyetler Birliği’nde doğan Laz
çocuklarına pedagojik esaslara uygun olarak ve üretim için eğitim felsefesinden
hareketle bu kitaplar hazırlanmış. Yaşadıkları yörelerde üretken birer Sovyet
Yurttaşı olmaları hedeflenmiş.
28 Aralık
1936’da Abhazya Devlet Başkanı Abhaz önder ნესტორ ლაკობა /Nestor Lakoba şaibeli bir şekilde öldü. Bundan sonra
SBKP içindeki diğer öncü Laz aydınları gibi İskender Tzitaşi’nin de Türk ajanı
ve halk düşmanı ilan edilmesi ve tasfiyeleriyle başlayan dönemde Lazların
kültürel hakları da ortadan kaldırıldı. Daha sonraki dönemde hem Abhazya hem de
Acaristan Lazları nüfuslara “Gürcü” olarak kaydedildi. Bu uygulamalar Sovyetler
Birliği’nin resmi uygulamaları haline geldiği için tartışılmadı; konuşulamadı.
Ancak 15 Ekim 1997 tarihinde Abhazya Parlamentosu aldığı kararla Lazların
itibarlarının iadesini istedi ve düzenlemeler yapılması kararlaştırıldı.
Sovyetler
Birliği Lazlarının sayıları, gündeme gelememelerinde önemli bir faktördür.
Ancak Sovyetler Birliği Lazlarının kapalı bir toplum özelliği taşımaları ana dillerini
Rusçanın yanı sıra bugüne kadar aktif olarak taşımalarında önemli bir rol
oynadı. 1991 sonunda Sovyetler Birliği çözüldü. Ancak Sovyetler Birliği’nin
Lazlara yönelik resmî ideolojisini, bu kez Gürcistan devraldı: “Lazlar
Gürcüdür; Lazca Gürcücenin bir ağızıdır. Lazca ile eğitim olmaz. Lazca ile en
fazla şarkı söyleyebilirsiniz.”
Türkiye
Lazlarının durumu daha da vahimdir. Laz kimliği 1930’lu yıllardan itibaren yok
sayıldı. Lazca konuşmak yasaklandı. Okullarda Lazca konuşan çocuklar, yakın
zamanlara kadar şiddete ve baskıya maruz kaldı. “Türk” egemenleri Laz
çocuklarının ana dillerini unutmasını istiyordu. 1980’lerden itibaren şiddet ve
baskıya da gerek kalmadı. Zira elektrik ve onunla birlikte radyo-televizyon
yayınları en ücra köşelere kadar ulaşmaya başladı. “Türk” egemenleri epey yol
almıştı ancak tamamen başarılı olamamıştı. 1990’lardan itibaren, bunu gören Laz
aydınları dillerini, kimliklerini geleceğe taşımak için Lazcaya sarıldılar.
Lazcaya dikkat çekip özendirmeye başladılar.
İşte bütün
bu gelişmeler çerçevesinde, “Oxesapuşi Supara”nın Türkiye’de yayınlanması çok
önemli bir yere sahip. Öncelikle Sovyetler Birliği Lazları’nın kültürel
haklarının olduğu dönemi tescil etmekle kalmıyor, aynı zamanda Lazca ana dili
derslerinin ve eğitiminin de mümkün olduğunu gösteriyor. Bu kitap, böylelikle
de hem Gürcistan hem de Türkiye’nin inkârcı- asimilasyoncu resmî ideoloji ve
resmî tarih politikalarına da son vermesi çağrı özelliği de taşıyor. Ümit
ederiz bu çalışmalar Lazca İncil-i Şerif ve Lazca K’uranı Kerim’in de
yayınlanacağının müjdecisi olur.
[Önerilen okumalar: "Abhazya Parlamentosu’nun Açıklaması",
Apsadgıl Derneği’nin Abhazca ve Türkçe yayınlanan yayın organı “Abazamyüa”nın 2
(3) nolu sayısı/ Aktaran: “Kafkasya Yazıları”, sayı 6, Çiviyazıları Yayınevi,
İstanbul, 1999/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Ali İhsan Aksamaz,
"Laz Kimlik Mücadelesinde İskender Tzitaşi’nin Önemi",
yusufbulut.com/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr, 14 IV 2013; Ali İhsan
Aksamaz, "Sovyet Lazları Halk Önderi İskender Tzitaşi ve Solun Ezberini Bozan
Mektupları", sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr/
gurcuhaber.com, 5. XII. 2013; Nuri Bagaps, (Çeviren: Anri Çediya) “20. Yüzyılda
ve 21. Yüzyılın Başında Abhazya’da Laz Nüfusu: Demografik Durum ve Yerleşim
Coğrafyasının Özellikler/ The Laz Population in Abkhazia in the 20th Century
and Beginning of the 21st Century: Demographic Situation and Features of the
Geographic Settlement”, Kafkasya Calışmaları – Sosyal Bilimler Dergisi /
Journal of Caucasian Studies Mayıs 2021 / May 2021, Yıl / Vol. 6, № 12/
dergipark.org.tr; Önder Acar: “Oçamçire’deki Laz Okulu’nda da öğrenim görmüş anneannem!”,
gurcuhaber.com/ sonhaber.ch/
circassiancenter.com, 11 X 2019]
https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-ile-en-fazla-sarki-soyleyebilirsiniz/