3 Ocak 2025 Cuma

“Lazca ile en fazla şarkı söyleyebilirsiniz(!)”

 


 

“Lazca ile en fazla şarkı söyleyebilirsiniz(!)”

 

Lazca ağırlıklı çalışmalarıyla tanınan “Lazia Yayın Kollektifi,” Lazca ve Laz kimliği açısından çok önemli bir kitabı daha okuyucuyla buluşturdu: “Oxesapuşi Supara”. სოხუმი/ Sukhumi’de 1933’de iki cilt halinde basılan kitaplar, “Lazika Yayın Kollektifi” tarafından tıpkıbasım olarak bir arada yayınlanmış. Abhazya ve Acaristan’daki Laz köylerinde eğitim vermiş Laz okullarında kullanmak için hazırlanmış kitapların orijinalleri ilk olarak Abhazya devlet matbaası tarafından basılmış.

 

Bu kitap, hem pedagojik hem de o yılların üretim ilişkilerine katkı sağlayacak şekilde yazılmış. Kitabı N. Popova, Rusça açıklamalarla hazırlamış. “Oxesapuşi Supara” adıyla ilk baskısı Sukhumi’de yapılmış olan bu Lazca kitap, İskender Tzitaşi’nin adını taşıyor. O zamana kadar Lazcada kullanılmayan çeşitli terimlerin ilk kez bu kitapta kullanılması kitabın bir diğer özelliği. ისქენდერ წითაში/ İskender Tzitaşi, SBKP (B) üyesi bir partili ve Sovyetler Birliği (Abhazya ve Acaristan) Laz Okulları direktörüydü. Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında Lazların ana dili okulları vardı. Yaşadıkları yörelerde ana dili dersleri de görüyorlardı. “Lazika Yayın Kollektifi”nin yayınladığı “Oxesapuşi Supara”, o yıllarda İskender Tzitaşi adıyla yayınlanan bir dizi Lazca okul kitabından yalnızca bir tanesi. “Alboni” (“Laz Alfabesi”) , “Oitxuşeni Supara” (“Okuma Kitabı”- Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Yurttaşlık Bilgisi”) ve “Çkuni Çhara/ Ç̆ara” (“Bizim Yazımız- Lazca”) bu kitaplar arasında bilinenlerdir. Sosyalizmin inşası döneminde, Sovyetler Birliği’nde doğan Laz çocuklarına pedagojik esaslara uygun olarak ve üretim için eğitim felsefesinden hareketle bu kitaplar hazırlanmış. Yaşadıkları yörelerde üretken birer Sovyet Yurttaşı olmaları hedeflenmiş.

 

28 Aralık 1936’da Abhazya Devlet Başkanı Abhaz önder ნესტორ ლაკობა /Nestor Lakoba şaibeli bir şekilde öldü. Bundan sonra SBKP içindeki diğer öncü Laz aydınları gibi İskender Tzitaşi’nin de Türk ajanı ve halk düşmanı ilan edilmesi ve tasfiyeleriyle başlayan dönemde Lazların kültürel hakları da ortadan kaldırıldı. Daha sonraki dönemde hem Abhazya hem de Acaristan Lazları nüfuslara “Gürcü” olarak kaydedildi. Bu uygulamalar Sovyetler Birliği’nin resmi uygulamaları haline geldiği için tartışılmadı; konuşulamadı. Ancak 15 Ekim 1997 tarihinde Abhazya Parlamentosu aldığı kararla Lazların itibarlarının iadesini istedi ve düzenlemeler yapılması kararlaştırıldı.

 

Sovyetler Birliği Lazlarının sayıları, gündeme gelememelerinde önemli bir faktördür. Ancak Sovyetler Birliği Lazlarının kapalı bir toplum özelliği taşımaları ana dillerini Rusçanın yanı sıra bugüne kadar aktif olarak taşımalarında önemli bir rol oynadı. 1991 sonunda Sovyetler Birliği çözüldü. Ancak Sovyetler Birliği’nin Lazlara yönelik resmî ideolojisini, bu kez Gürcistan devraldı: “Lazlar Gürcüdür; Lazca Gürcücenin bir ağızıdır. Lazca ile eğitim olmaz. Lazca ile en fazla şarkı söyleyebilirsiniz.”

 

Türkiye Lazlarının durumu daha da vahimdir. Laz kimliği 1930’lu yıllardan itibaren yok sayıldı. Lazca konuşmak yasaklandı. Okullarda Lazca konuşan çocuklar, yakın zamanlara kadar şiddete ve baskıya maruz kaldı. “Türk” egemenleri Laz çocuklarının ana dillerini unutmasını istiyordu. 1980’lerden itibaren şiddet ve baskıya da gerek kalmadı. Zira elektrik ve onunla birlikte radyo-televizyon yayınları en ücra köşelere kadar ulaşmaya başladı. “Türk” egemenleri epey yol almıştı ancak tamamen başarılı olamamıştı. 1990’lardan itibaren, bunu gören Laz aydınları dillerini, kimliklerini geleceğe taşımak için Lazcaya sarıldılar. Lazcaya dikkat çekip özendirmeye başladılar.

 

İşte bütün bu gelişmeler çerçevesinde, “Oxesapuşi Supara”nın Türkiye’de yayınlanması çok önemli bir yere sahip. Öncelikle Sovyetler Birliği Lazları’nın kültürel haklarının olduğu dönemi tescil etmekle kalmıyor, aynı zamanda Lazca ana dili derslerinin ve eğitiminin de mümkün olduğunu gösteriyor. Bu kitap, böylelikle de hem Gürcistan hem de Türkiye’nin inkârcı- asimilasyoncu resmî ideoloji ve resmî tarih politikalarına da son vermesi çağrı özelliği de taşıyor. Ümit ederiz bu çalışmalar Lazca İncil-i Şerif ve Lazca K’uranı Kerim’in de yayınlanacağının müjdecisi olur.

 [Ali İhsan Aksamaz, “Lazca ile en fazla şarkı söyleyebilirsiniz(!)”, demokrathaber.org, 09. V. 2012]





[Önerilen okumalar: "Abhazya Parlamentosu’nun Açıklaması", Apsadgıl Derneği’nin Abhazca ve Türkçe yayınlanan yayın organı “Abazamyüa”nın 2 (3) nolu sayısı/ Aktaran: “Kafkasya Yazıları”, sayı 6, Çiviyazıları Yayınevi, İstanbul, 1999/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr; Ali İhsan Aksamaz, "Laz Kimlik Mücadelesinde İskender Tzitaşi’nin Önemi", yusufbulut.com/ sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr, 14 IV 2013; Ali İhsan Aksamaz, "Sovyet Lazları Halk Önderi İskender Tzitaşi ve Solun Ezberini Bozan  Mektupları", sonhaber.ch/ circassiancenter.com.tr/ gurcuhaber.com, 5. XII. 2013; Nuri Bagaps, (Çeviren: Anri Çediya) “20. Yüzyılda ve 21. Yüzyılın Başında Abhazya’da Laz Nüfusu: Demografik Durum ve Yerleşim Coğrafyasının Özellikler/ The Laz Population in Abkhazia in the 20th Century and Beginning of the 21st Century: Demographic Situation and Features of the Geographic Settlement”, Kafkasya Calışmaları – Sosyal Bilimler Dergisi / Journal of Caucasian Studies Mayıs 2021 / May 2021, Yıl / Vol. 6, № 12/ dergipark.org.tr; Önder Acar: “Oçamçire’deki Laz Okulu’nda da öğrenim görmüş anneannem!”, gurcuhaber.com/ sonhaber.ch/  circassiancenter.com, 11 X 2019]

 

aksamaz@gmail.com

 

https://www.circassiancenter.com/tr/lazca-ile-en-fazla-sarki-soyleyebilirsiniz/