TÜRKÇEYİ NASIL
ÖĞRENDİK?
İlkokul
döneminin öncesine rastlayan 1940'lı yılların ilk yarısında, köyümüzde gurbete
çıkmayan ve sayıları parmakla gösterilecek kadar az olan, güngörmüş kişiler
arasında, kaşını gözünü yara yara bir Türkçe konuşma sevdası ve modası başlamış
bulunuyordu. Bu kişiler Türkçe üzerinde birbirlerine bir üstünlük kurma
mücadelesi verirlerdi; bizler de büyük bir merakla onları dinliyor ve yavaş
yavaş da olsa Türkçeyi kavramaya başlamıştık bile. O kadar ki, daha okula
gitmeden önce, Türkçe "Gel-git!" demeyi bile becermiştik! Artık ondan
ötesi ise, aslında kendisi de Laz olan Arhavili İlyas Nuri Bilgin adlı
öğretmenimizin becerisine kalmıştı.
Okullar
açıldığı gün, öğretmenimizin okulda Lazca konuşmayı yasaklaması ile beraber
bizim de en önemli iletişim kaynağımız kesilmiş oldu. Ancak teneffüslerde,
öğretmenden uzak olduğumuz noktalarda kontrollü olarak Lazca konuşabiliyorduk.
Zira Türkçe bize çok zor geliyordu. Tabii bu arada suçüstü yakayı ele verenler
de mutlaka cezalarını çekiyorlardı. Yine bir gün tenefüse çıkar çıkmaz, hala
oğlu Muhammet'in, okulun önünden geçmekte olan bir atı görür görmez, iyi Türkçe
bildiğini bizlere ispat etmek istercesine, "Aha, tskheni gelii!!!"
(İşte, at geliyor!!!) diye bağırmasıyla beraber, öğretmenin parmaklarının
kulağına yapışması bir oldu. Öğretmen, "Aha tskheni gelii, ha!!!"
diye bağırıp bir tokat yapıştırdı. Sonra bir ve bir daha. Bizler, korku ile
izlediğimiz bu olayı sonradan komediye çevirip Muhammet'le dalga geçmeye
başlamıştık. Bu olaydan sonra bizler de hem öğretmene olan kızgınlığımızı
bastırmak hem de çaktırmadan Lazca konuşabilmek için bir arayış içine girmiştik.
Sonunda, Lazca ve Türkçede yazılışı ve okunuşu aynı olan kelimeleri bulup
onları kullanmaya karar verdik. Bulduğumuz bu kelimeler "Gobi" (Çöl
ismi-Lazcada hamur teknesi), "Biga" (Çanakkale’de yer ismi- Lazcada
sopa) ve "Dikaçi" (90 derecelik açı-Lazcada tut) kelimeleri idi. Biz bu
kelimeleri biraraya getirip; "Gobi, biga, dikaçi!”) ("tekne, sopayı
tut" anlamında kullanıyor ve Türkçe konuşuyormuş gibi görünüp Lazca
konuşma arzumuzu gideriyorduk.
O
büyük mücadele sonunda, öğretmenin galip geldiğini söylemeye herhalde gerek
yok! Şimdi düşünüyorum: Bir zamanlar Türkçe konuşanların sayısının parmakla
gösterilecek kadar az olduğu köyümüzde, bugün acaba Lazca konuşabilen kaç kişi
vardır? Kim bilir, belki birkaç kişi kalmıştır. Nereden nereye?!
[Kaynak: Munir Yılmaz Avcı, (Yayına
Hazırlayan: Ali İhsan Aksamaz), “Türkçe'yi Nasıl Öğrendik?” Yeni Kafkasya
Gazetesi' Sayı 3, Şubat 2002, İstanbul/ lazca.org/ lazuri.com]
[Önerilen okumalar: Ali İhsan Aksamaz,
“Lazcanın Yazarı ve Şairi: Munir Yılmaz Avcı”, 08 II 2013, lazca.org/
circassiancenter.com.tr; Ali İhsan Aksamaz, “Munir Yılmaz Avcı (1939- 2016)”,
15 XII 2020, circassiancenter.com.tr/ sonhaber.ch; Ali İhsan Aksamaz,
“Lazca-Türkçe Şiir ve hikâyeleriyle Munir Yılmaz Avcı”, 26 VI 2023,
circassiancenter.com.tr; “Lazcanın Grameri: Lazuri Nenaçkina”, kolkhoba org; M.
Recai Özgün ile Haber& Söyleşi, Yeni
Kafkasya Gazetesi, Sayı 8, Nisan 2003; Mecit Çakırusta ile Haber& Söyleşi,
Yeni Kafkasya Gazetesi, Sayı 9 (zamanında yayınlanamadı), 2003; M. Yılmaz Avcı,
(Redaktör: İsmail Avcı Bucak̆lişi), “Şurimşine/ Lazca- Türkçe Şiirler”, Kurye
Yayınları, İstanbul, 1999; M. Yılmaz Avcı, “Ya Laz olmasaydım!”, Yeni Kafkasya
Gazetesi, Sayı 2, Kasım 2001; M. Yılmaz Avcı, “Türkçe’yi nasıl öğrendik?”, Yeni
Kafkasya Gazetesi, Sayı 3, Şubat 2002/lazuri.com; M. Yılmaz Avcı ile Haber&
Söyleşi, Yeni Kafkasya Gazetesi, Sayı 6, Ekim 2002; Munir Yılmaz Avcı
(Yazan), Ali İhsan Aksamaz (Yayına
hazırlayan), “Dönük Cami/ Golaktei Meçeti Türkçe- Lazca Tiyatro Oyunu”, 20 VIII
2001, circassiancenter.com.tr; M.
Yılmaz Avcı, “Lazuri Nenaçkina/ Lazca Dilbilgisi”, Etno- Kültür Kitapları,
İstanbul, 2003; M. Yılmaz Avcı, (Redaksiyon: Ali İhsan Aksamaz), “Lazuri
P̆arametepe/ Laz Masalları” Sorun Yayınları, İstanbul, 2005; M. Yılmaz Avcı,
“Aleynas Mu Ağodu? / Aleyna’ya Ne Oldu? -Lazca- Türkçe Roman”, Sorun Yayınları,
İstanbul, 2013; Munir Yılmaz Avcı (Yazan), Ali İhsan Aksamaz (Yayına
hazırlayan), “Bilmediğimiz Ülke/ Gürcistan Gezi Notları”, 7 X 2005,
circassiancenter.com.tr; Orhan Bayramin ile Haber& Söyleşi, Yeni Kafkasya
Gazetesi, Sayı 5, Mayıs 2002; Munir Yılmaz Avcı, "Şiir Nasıl Yazılır?/
Leksi Muç̆oşi İç̆aren?", circassiancenter.com.tr]